CHP’ye yakınlığı ile bilinen Gerçek Gündem Sitesi’nden Barış Yarkadaş CHP’li belediyeleri topa tuttu. Önce Kadıköy’ü, sonrada Beşiktaş’ı ilginç bir yorumla değerlendirdi.
Kadir Topbaş’ı bandoyla karşılayan, içki ruhsatlarını iptal eden ve Melih Gökçek’e bina kıyağı yapanlar, aldıkları oyların karşılığını böyle mi veriyor?
CHP’li Kadıköy Belediyesi, ilçe sınırlarında içkiyi adeta yasaklayan uygulamalarını anlattığım yazımın ardından, resmi bir açıklama yollamış. Kadıköy Belediyesi adına gönderilen açıklama, içki yasağına kılıf arayan gerekçelerle dolu… Kadıköy Belediyesi, açıklamasında “Biz içkiyi yasaklamadık, saat 22.00’den sonra alkol satışına ilişkin denetimleri sıkılaştırdık” diyor. Ardından da her yasakçı yönetimin başvurduğu o gerekçeye sığınıyor: “Bu uygulamayı halk istedi. Çünkü Kadıköy’de çok fazla alkol tüketiliyor ve bu asayiş sorununa yol açıyor.”
Doğrusu bu açıklamayı incelerken, “Acaba AKP’li bir belediyenin yolladığı basın bültenini mi okuyorum?” diye sormaktan kendimi alamadım… Zira; CHP’li olduğu söylenen belediye, adeta ”ahlak bekçiliği” ve “asayiş görevlisi” rolüne soyunmuş görünüyor…
Belediyenin yasağa ve baskıya kılıf arayan açıklaması, akıllarınca bir de örtülü bir biçimde “gazetecilik dersi” vermeye çalışan bir ifadeyle bitiriliyor… Eğer ben belediyeden bu uygulamaya ilişkin bilgi isteseymişim, konuyla ilgili gerekli aydınlatma çalışması yapılacakmış…
Bu konuyu, Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’yla yazmadan önce de konuştum. Nuhoğlu, yazılı olarak gönderilen açıklamadaki benzer gerekçeleri sıraladı o konuşma sırasında da… Nuhoğlu ile yaptığımız sohbette, “İçki ve sigara içmeyen bir yurttaş olarak bu uygulamadan rahatsızım” ifadesini de kullandım. Yine aynı konuşmada, “Kadıköy, 24 saat yaşaması gereken bir kent… Bu uygulama yüzünden, ilçe saat 21.00’de sessizliğe bürünüyor. Sosyal yaşam alanları terk ediliyor” dedim.
Belediye adına açıklamayı yazan arkadaş, bundan habersiz sanırım… Ayrıca, konuya ilişkin bilgi almama ya da kimseye sormama gerek yok… Kadıköy’de ofisi olan ve gününün neredeyse yarısını bu ilçede geçiren bir gazeteciyim… Sokaklarda önümü hergün esnaflar kesiyor ve sizin bu saçma tutumunuzdan şikayet ediyor.
Çok değil; daha bir gün önce yine Kadıköy’de bir TEKEL Bayisi beni görünce seslendi ve “Barış Bey, şu rezalete biri el koysun artık” dedi. Esnaf aynen şunu söyledi:
“Dün gece saat 22.05 sularında zabıtalar sivil kıyafetlerle dükkanımın önüne geldiler. İçki satıp satmadığımı kontrol ettiler. Dükkandan çıkan bir müşterimin poşetini açtırdılar. İçinde içki var mı yok mu diye kontrol ettiler. Allah aşkına nereye gidiyoruz? CHP’de bunu gören duyan bir yetkili yok mu?”
Bakın, bu manzara, İran’da ya da AKP’li bir belediyenin sınırlarında yaşanmıyor. Zabıta, hiçbir yetkisi olmadığı halde, ”sivil kıyafetle” dolaşıyor ve ”ahlak polisi” rolü üstleniyor! Biz gazeteciler bu rezaleti deşifre edince, “Efendim, bu uygulamayı halk istiyor” gerekçesine sığınılıyor…
Doğrusu gözlerimi yaşarttınız!
Ne kadar çok değer veriyormuşsunuz halka!
Peki, o halde halktan biri olarak, benim de görüşlerimi dikkate almanızı istiyor ve isteklerimin yerine getirilmesini istiyorum:
1- CHP’li belediye halkın poşetlerini kontrol ediyor da; TAŞ YAPI’ya ait Four Winds adlı binadaki kaçağa rağmen neden yıkım uygulaması gerçekleştirmiyor? Bu binada kaçak olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmasına rağmen, ”poşetçi” belediyeyi kim engelliyor? Poşetin içinde içki olup olmadığını bile kontrol eden belediye, mahkeme kararını neden uygulayamıyor?
2- Kozyatağı’nda HİLTON Oteli açıldı. Bu bina aylardır hizmete giremiyordu. Çünkü; bina yasalara aykırı bir biçimde yapılmıştı. Kanunlar, bu tür binalara 18 metre yükseklik sınırı koymasına rağmen, sınır hayli hayli aşılmıştı… CHP’li Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, bu binanın iskanını neye dayanarak verdi? Bina için tutanak tutup fazlalıkları yıktırması gereken belediye, halkın poşetine karışıyor ama mesele HİLTON olunca, gözlere bant çekiliyor…
3 – Ya Caddebostan’daki 45 Nolu Plan Notu için ne diyeceğiz? K Yapı’nın türlü imar oyunlarıyla inşa ettiği binaya ilişkin neden hiçbir işlem uygulanmıyor? Evine ekmek götürmeye çalışan TEKEL Bayisi’ne ardı ardına ceza yazıyor, dükkanını kapattırıyor, Kadıköy’ün sosyal ortamını bitiriyorsunuz; ama iş para babalarına gelince, ne hukuk, ne ilke ne de kural tanıyorsunuz… Sahi siz kimin belediye başkanısınız, halkın mı para babalarının mı?
Bunları hiç kimsenin yazmayacağını, kimsenin konuşmayacağını mı sanıyorsunuz! Belediyeyi AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden getirdiğiniz bürokratlara teslim edip kendinizi ”korumaya aldığınızı” mı düşünüyorsunuz?
CHP’li belediyeler gerçekten git gide garipleşiyor…
Bakın, bu sabah CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, AKP’li Başkan Kadir Topbaş’ı CHP İlçe Başkanı İlker Uygun ile kapıda ve bandoyla karşıladı… Evet evet yanlış duymadınız; Topbaş, CHP’li bir belediyede bandoyla karşılandı… Bando, AKP’nin seçim marşı DOMBRA’yı çalarak, selama durdu!
Bandoyla karşılanan Topbaş; CHP’li birçok belediye başkanına yıllardır randevu dahi vermiyor! Ne oldu da Topbaş CHP’li belediyeyi ziyaret etti acaba?
Ne olduğunu söyleyeyim:
Biliyorsunuz, aylardan bu yana anlattığımız bir yolsuzluk girişimi var…
Bu girişimin adı Etiler Polis Okulu’nun yandaşlara devredilmesi… 17 – 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sırasında, buraya ilişkin tüm bilgiler deşifre edildi. Operasyon etkisizleştirilince, AKP kaldığı yerden devam ediyor şimdi… Bu arazinin inşaata açılabilmesi ve üzerine AVM dikilmesi için CHP’li Beşiktaş Belediyesi’nin işbirliğine ihtiyaç var… Bina dikilse bile, Beşiktaş Belediyesi ”iskan” vermediği takdirde, AVM hizmete giremiyor…
Topbaş, önümüzdeki günlerde inşaata başlanacak arazi için CHP’li Belediye Başkanı Hazinedar ile görüşüyor. Bu görüşmenin, ”Beşiktaş’ta yapılacak olan plan bazında değişikliklerle ilgili olduğu” herkes tarafından biliniyor…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu tür imar rantı yaratma girişimlerine karşı ne denli öfkeli ve ilkeli olduğunu bilmesem, emin olun bu yazıyı yazmayacaktım. Çünkü; ”Balık baştan kokar” diyecektim…
Ancak; Kılıçdaroğlu tüm belediyelere bu tür girişimlere ilişkin kesin bir talimat verdi: ‘Kimseye imar rantı yaratmayın” dedi.
Üstüne üstlük; çok değil daha birkaç hafta önce CHP’li yöneticiler, Etiler Polis Okulu’nun önünde gösteri yaptı ve “Burayı inşaata açtırmayacağız” diye açıklama yaptı. Şimdi ise Topbaş ve Hazinedar başbaşa vermiş, plan değişikliklerini konuşuyor.. Topbaş bir de bandoyla karşılanıyor!
Ayıptır; bu arazi, sizin VAKKO’dan 475 bin TL’ye doldurduğunuz özel gardırobunuz değil… Biz oradaki yağmayı anlatırken, hayatımızı riske ederek konuştuk. Bu yağma girişimini TV’lerde, internet sitemizde anlattık. Şimdi siz, araziye VAKKO’dan nasıl doldurduğunuzu bildiğimiz gardırobunuz muamelesi yapmaya çalışıyorsunuz…
Emin olun buna izin vermeyeceğiz…
Gözümüz üzerinizde olacak… Hem Kadıköy, hem de Beşiktaş Belediyesi, şu sıralar işi gücü bırakmış, küçük esnafla uğraşıyor. Barların, meyhanelerin önüne konulan üç beş masayı kaldırtıyor. Arka planda ise para babalarıyla pazarlıklar yapılıyor…
Aynı Kadıköy Belediyesi, içkili mekan açmayı neredeyse imkansız hale getiren bir uygulama için daha adım atıyor. Kadıköy’ün en kalabalık mahallesi olan Caferağa ile Rasimpaşa Mahalleleri’ne içkili mekan ruhsatı vermeme kararı alınıyor.
Peki Çankaya Belediyesi’nde ne oluyor?
İddialara göre, CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, yeni yapılan belediye binasını Melih Gökçek’e satıyor.
Bu iddianın kulislerde dile getirilmesinin ardından Alper Taşdelen’le konuştum. Taşdelen, iddiayı kesin bir dille yalanladı ve şöyle konuştu:
İDDİALAR KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİLDİR
“İddialar kesinlikle doğru değildir. Çankaya Belediyesinin yeni binasını satma gibi bir düşüncemiz yoktur. Kulislerde buna ilişkin konuşulanlar gerçeği yansıtmamaktadır. Binayı satmayacağız ve belediye binası olarak kullanacağız. Gerçek Gündem okurlarının ve kamuoyunun bunu bilmesini istiyorum.”
UYARIYORUM
Kadıköy ve Beşiktaş’tan şimdilik sadece iki örnek veriyor ve uyarıyorum:
Beyler; siz AKP ile kol kola girin diye size oy vermedik…
Birilerine 3 – 5 milyon dolarlık bahçe işleri verebilirsiniz… Gardırobunuzu 475 bin TL’lik elbiselerle de doldurabilirsiniz… Ama bunların bilindiğinden ve günü geldiğinde yaptıklarınızın önüne konulacağından emin olun…
Bu partinin tabanına haksızlık edemezsiniz… Kimsenin emeğini ve umudunu da sömüremezsiniz… Buna hakkınız da yok, yetkiniz de…
Bu yazıyı şimdilik bitirirken, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yukarıda özetlediğimiz sorunlara duyarsız kalmayacağını umuyorum…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dürüstlüğü, hak yemezliği ve kamu mallarının yağmalanmasına karşı ne denli duyarlı olduğunu biliyorum…
Eminim ki; tüm belediye başkanlarını çağırıp gerekenleri söyleyecektir…
Gerekirse birkaç başkanla yollarını da ayıracaktır… Zira; her konuşmasında yolsuzluk ve yağmadan söz eden bir genel başkanın inardırıcı olabilmesinin yolu, başta CHP’li belediyelere çeki düzen vermesinden geçmektedir… (Kaynak: Gerçek Gündem)