Küçük kaplama tahta parçaları ile eski nostaljik mahalleleri tablolaştıran ve adeta mahallenin içinde yaşıyormuş hissi veren Ahmet dede eserleriyle harikalar yaratıyor.
Emekli olduktan sonra hobi olarak başladığı bu işi, aslında çocukluğundan itibaren vakit buldukça resim ve maketle ilgilenerek sürdürmüş Ahmet dede. Kürdan gibi küçük tahta parçalarıyla aylarca süren ve çok sabır isteyen bu şirin mahalle tablolarını özenle ortaya koyan Mustafa Ahmet Tetikeren (74)”Bu işin zorluğunu görenler, akıllı işi değil diyorlar” dedi. Küçücük parçalardan adeta nakış işlercesine kabartma tarzı mahalle, sokak tabloları yapan ve o dönemleri canlandıran Ahmet dedeyi görenler hayranlıklarını ve şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Kendisi ise tevazu gösterip ben bunları yaparken büyük mutluluk duyuyorum yorgunluğumu hissetmiyorum diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor “Bir kimse yaptığı herhangi bir işin sonunda takdir, ödül gibi çeşitli kazançlar elde edebilir. İşin kendisi kişiyi tatmin edebilir ve o işi yapmaktan mutluluk duyabilir, uzun ve yorucu bir çalışma süresinin sonunda kendisini huzurlu da hissedebilir. İnsan, kısıtlayıcı koşullar altında bile o işi tekrar tekrar yapma isteği duyabilir. Bir kimsenin ilgi duyduğu bir faaliyet alanı genellikle onun yetenekli olduğu alandır. Ama ben bu tablolarımı yaparken hepsini bir araya toplayıp sergi yapamadım. İmkanlarım sıkışınca tabloların çoğunu elimde tutamadım ve satmak zorunda kaldım. Çoğunu ucuza verdim. Sonra bir süre sipariş üzerine yapmaya başladım. Hatta benim bu yaptığıma nasıl uğraşıyorsun akıllı işi değil diyenler de oldu. Çünkü kıl testeresi ile küçücük parçalarla belli bir yaştan sonra çalışmak hiç de kolay olmuyor tabi. Aslında nasıl bunları yaptığımı soranlar çalışırken görünce anlıyorlar zorluğunu yani anlatmakla olmuyor. Ben daha önceden kendim için ve dostlarıma vermek amacıyla tesbih, resim çerçevesi, yağlı boya resim, boncuk kolye, biblo gibi ürünlerde yaptım. Fakat yaptıklarım bunun kadar detay ve sabır istemiyordu. “dedi. Hobi olarak başladığı yeteneğiyle bütün dünyaya ders veriyor adeta Ahmet dede. Çünkü bu işi yapmak, diğer aynı tarzda yapılan resim ve karton çalışmalara göre çok daha zor bir sanat. Hem de bu yaşta.