Depresyona girmeyin!

Uzmanlar tatil sonrası için önerilerde bulunuyor… İşte ilk 10 maddesi…
1- TATİLE “İŞ SORUMLULUĞUYLA” ÇIKMAYIN

Tatile çıkmadan önce üzerinizdeki iş yükümlülüklerinin tamamlanmış olması çok büyük önem taşıyor. Hatta tahmin ettiğinizden de öte. Bu nedenle yöneticinize tatil sürecinde “ben bu işe bakarım, ben onu yaparım” diye taahhütlerde bulunmayın, sorumluluk almayın. Kendinize sınır koyun. Zira tatilde kişinin kendni ödüllendirmesi önemli. Ödüllendirmeyip fazla sorumluluk alırsanız hem tatilde dinlenemez hem de döndükten sonra depresyona girebilirsiniz.

2- HEDEFLERİNİZİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN

İleriye yönelik hedeflerinizin olması ve tatilde bu hedefleri sakin kafa ile gözünüzde canlandırmanız, tatil sonrası size ışık tutacak bir unsur. Hal böyle olunca tatilde dertleri, sıkıntıları, canınızı sıkan olayları değil de hedeflerinizi gözünüzün önüne getirin, hayalinizde canlandırın. Hayaller ve hedefler aşırıya kaçılmadığı, potansiyelinizi çok da aşmadığı sürece size yardımcı olacak. Aksi halde tatilde geçmişte yaşadığınız can sıkıcı olayları veya size sıkıntı veren kişileri düşündüğünüzde, dönüşte anksiyeteye yol açabilir.

3- ARKADAŞLARINIZLA TELEFONU KESMEYİN
Tatile çıktım diye işyerindeki arkadaşlarınızla iletişimi kesmeyin, sosyal ilişkileri koparmayın. Tatilde arkadaşlık ilişkilerinden uzaklaşmak “hayat çemberi” diye ifade edilen çemberin dışına çıkmak, kişinin kendini sorgulamasına neden olabiliyor. “Acaba ben bu hayatta ne yapıyorum” diye düşüncelere kapılan kişide anksiyete belirebiliyor.

4- OLAYLARDAN HABERDAR OLUN
Şüphesiz tatilde beyninizin dinlenmesi çok önemli ama bu dünyadan kopacağınız anlamına da gelmesin. Tatilde örneğin her gün bir gazete okumaya dikkat edin. İnternetten ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip edin. Olaylardan haberdar olun. Dönüşünüz için de uyum sürecinizi kolaylaştıracak bir unsur.

5- YATAK KEYFİNİ UZATMAYIN
Tatil diye günlük rutin uyku düzenininizin dışına çok da fazla çıkmayın. Uyku düzeni hem tatilde hem de tatil dönüşünde son derece önemli bir nokta. Nasıl olsa iş yok diye gece çok geç yatıp sabahları da yataktan kalkışınızı çok uzatmayın, öğleden sonraya sarkıtmayın. Örneğin iş zamanı güne 08:00’de başlıyorsanız en fazla 2 saat geç kalkın.

6- İŞYERİNİZLE İLİŞKİNİZİ BIÇAK GİBİ KESMEYİN
Evet tatilde “iş” ve “işyeri” kavramlarını duymak istemiyorsunuz şüphesiz. Ama işyerinizdeki gelişmelerden haberdar olmak sizin tatil dönüşü adaptasyonunuzu kolaylaştıracak bir unsur. İşyerinizle ilişkinizi bıçak gibi kesmeyin. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Uzman Psikolog Nuray Sarp, “İşlerin nasıl gittiğini takip etmek tatilde sizi olumsuz etkilemeyecek aksine iş dönüşü için uyum sürecinizi kısaltacaktır” diyor.

7- ZİNDE HİSSEDİN
Tatilde vücudunuzun dinlendiğini fark etmeye çalışın. Vücudunuzdan geri bildirim alın. Normalde egzersiz ve spor yapıyorsanız, tatilde de bu alışkanlığınızı sürdürün. Vücudunuzu tatil diye salıvermeyin kısacası. Aksi halde iş dönüşü yeniden yoğun çalışma temposu sizi beklediği için dinlenmemiş ve hamlaşmış bir vücutla işe başlamak sıkıntıları beraberinde getirecek hiç şüphesiz.

8- İÇTİKLERİNİZE DİKKAT
Tatilde bol bol su tüketimi çok ama çok önemli. Ancak sıvı ihtiyacını gazlı ve kolalı içecekler yerine, mümkün olduğunca su ile karşılamaya özen gösterin. En az 10 bardak su için. Alkol tüketiminde ise tatil diye sakın sınırı aşmayın. Hele de vücudunuz alkole uzaksa, fazla tüketilecek alkol altyapıdaki sorunları, bekleyen depresyon eğiliminizi ortaya çıkarabiliyor. Alkol tüketiminin dikkatli yapılması şart.

9- SAĞLIKLI BESLENİN
Sağlıklı bir yaşamın temel şartı sağlıklı ve düzenli beslenmekten geçiyor. Tatile çıkmış olmanız, özellikle de her şey dahil otel ve tatil köylerinde açık büfe karşısında abartıya kaçmanız anlamına gelmemeli. Özellikle şekerli ve karbonhidratlı yiyeceklere dikkat etmeniz şart. Zira yedikleriniz size tatil dönüşü kilo olarak yansıyabilir ve bu kez fazla kilolar nedeniyle depresyona girebilir hatta diyetisyenin yolunu tutmak zorunda kalabilirsiniz.

10- SEVDİKLERİNİZE DAHA FAZLA ZAMAN AYIRIN
Sevdiğiniz insanlarla her türlü iletişiminiz sizin iç dünyanızda yer buluyor hatta fark etmeden yüz ifadelerinize de yansıyor. Onların bir gülüşü, içten bir bakışı iki tarafta da olumlu duygular oluşturuyor ve aslında fark etmeden duygusal boşluğu da dolduruyor. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Uzman Psikolog Nuray Sarp, “Hele de modern hayatın yoğun stresinde ve koşuşturmacasında sevdiklerinize yeteri kadar vakit ayıramamak suçluluk hissi de oluşturabiliyor. Tatilde sevdiklerinize daha fazla zaman ayırmanız sizi huzurlu kılacaktır” diyor.