Sapla Saman!..

Bir sayı ara verdim yazıma, arayan soran çok oldu. Yazmamam da birkaç neden vardı… Öncelikle yoğun bir hafta geçirdik, ardından radyonun yeni yayın dönemine hazırlık, sosyal medya yapılanması işleriyle uğraştık. Hem kent hem spor en büyük taraftar kitlesine de sahibiz, onun çalışmaları bir yandan… Yeni sponsorlar, yeni stratejiler… Bizim bu aylar çok önemlidir, sezon açılmadan… Ayrıca e-gazetelerimiz var günlük yayınlanıyor, onun çalışmaları… Diğer yandan ulusal bir haber ajansıyız, medyaya haber servislerimiz sürüyor. Neyse yoluna koyduk… Sorunları da bir şekilde çözüyoruz. Bayramdan sonra, kısmetse aynen ve daha vurucu bir şekilde yeniden yola devam!
ULUSAL BİR MARKAYIZ
Ayrıca, internet üzerinden de yazıyorum, zaten haftanın üç günü, yıllarca… En az 250 bin kişiye ulaşıyor tek bir yazım bu kanalla ve oldukça da mesaj alıyorum ülkenin dört bir yanından. “Beşiktaş” yerel bir marka gibi gözükse de adı üstünde isim “Beşiktaş” olduğundan aynı zamanda ulusal bir marka olarak da algılanıyor. Yani bir Şişli, bir Kadıköy, bir Zeytinburnu veya Fatih, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa değil bizim ismimiz… BEŞİKTAŞ… Hal böyle olunca, bırakın sadece Beşiktaş, İstanbul veya Türkiye’yi… Dünyanın her yeriyle ilgilisiniz. Bunu ancak Beşiktaşlılar bilir ve anlayabilir. İş zevkli, sorumluluk büyük, emek yoğun bir meslek bizimkisi… Ne bayram ne seyran izin yok, tam 33 yıldır, çalışmaya devam…
Olmaz ya; gazetede yazımı göremezseniz bazen, internetten okuyabilirsiniz. Örneğin, son yazım sadece siyasileri değil, spor kamuoyunu, iş dünyasını, bilimsel çevreleri ve medyayı bile ilgilendirmiş. Sayısız soru aldım, bilgi verdim. “Sert olmuş” diyenler de vardı, “doğrusunu yaptın” diyenler de… Amaç insanları doğru bilgilendirmekse benim için bir yazı yeterlidir. Doyurucu da yazarım zira… Ama anlamamışlarsa; tekrarlarım daha da teferruatlı ve yeni gelişmelerle, merak etmeyin!!! Onun için bu köşemde konuyu kişiselleştirme niyetinde değilim.
Daha genel bir yazı bu seferki…
SİYASİ KARARLAR KARŞILIĞINI BULUR
Artık, Beşiktaşlı haber bekliyor, herkesi ilgilendiren yorumlar istiyor, onun için, bu kadar paylaşım yeter, biraz bilgi vereyim sizlere…
Bu sayımızın manşetini “İyi – Kötü ve Çirkin” diye attık. Daha doğrusu bu başlığı Beşiktaşlılar attı. Nasıl mı? Bize gönderdikleri yüzlerce haber ile… Biz de bunların içinden en uygun olanları seçtik, böyle bir söylem geliştirdik. Yani yerel yönetimin yaptıkları içinde “İyi” de var, “Kötü” de “Çirkin” de anlamında… Yüzlerce haber geldi, bilgi ve belge de var içlerinde… Hepsi haber olacak nitelikle, inceleniyor, biraz sabır!.. Daha 4 ay yeni oldu göreve başlayalı bu takım. Ama ben de farkındayım, çok eleştiri olduğundan. Özellikle de kadrolaşma açısından. Ama bu karar ve sorumluluk yine kendilerine aittir. İcraatlere gelince, yapılanlar ortada. Puan da toplarlar, puan da kaybederler bu kadar basit. Sonuçta siyasi bir hareket bu!.
Beşiktaşlı entelektüel ve tahsil düzeyi yüksek bir halk topluluğu, kararını çabuk ve sağlıklı verecektir. Bizim işimiz ise; yapılanları ve yapılmayanları sizlere duyurmak ve kamuoyuna ayna tutmaktır. Haberleri yorumsuz ve net vermek, yorumları ise özgür ve hür biçimde sunabilmektir. 15 yıldır bunun mücadelesini verdik, birçok kişi ve kurumun iyi işlerinin yanı sıra, ne yazık ki rezil işlerini de sergilemek zorunda kaldık. Bunların hepsi arşivlerde sabittir. Yine aynı yoldayız ve ön yargısız bir biçimde haberlerimize devam ediyoruz. Bizim işimiz ne yalakalık ne de yersiz muhalefettir, 15 yıldır da seviyeyi düşürmedik, merak etmesin kimse!!! Ama duyuruların yanı sıra, en sert haberleri ve olayları da vermekten çekinmeyiz bunu da herkes bilir zaten.
BAĞIMSIZ BİR YAYIN ORGANIYIZ
Bir konu daha var, sizle paylaşmak istediğim; biz ne spor kulübünün ne de belediyenin gazetesiyiz. Bağımsız ve özgün bir yayın organıyız. Bu nedenle sadece ne yerel yönetimlerden ne de BJK Spor Kulübü’nden haber vermiyoruz, bu stratejimizin sadece küçük bir parçası. Örneğin genel siyaset, ekonomi, polis, adliye, iş dünyası, semt de bizim işimiz. Bazen tek bir belediye haberi bile olmayabilir, bazen güzel bir çalışma, bazen de tam sayfa rezil bir iş!.. Bizi ilgilendirmez olaylar ve konular… Ne de kişiler. Kurumsal bakarız biz, bütünü görmeye çalışırız. Özetle, haberi biz yaratmayız, haberi bulur, yayınlarız o kadar!.. Yayınlanan haberlere bakarak, gazetenin misyonunu açıklamaya çalışmak, bir vizyon belirlemek yanlış olur. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da hiç kimseye bir şey kazandırmaz. İşleri daha da kötü bir duruma sokar.
HABER ENGELLENEMEZ YORUM HÜRDÜR
Gazete Beşiktaş’taki yorumlara ve köşe yazarlarının yazılarına gelince noktası virgülüne dokunulmadan yayınlanır. Radyo Beşiktaş’taki canlı yayın programları da öyledir, deşifreleri yapılır, Gazete Beşiktaş’ta aynen yer alır. 15 yıldır mahallelerdeyiz. Muhtarlar, taksi durakları, amatör spor kulüpleri bizim aramamızı dört gözle bekler.
Beşiktaş Gazetesi ve Gazete Beşiktaş BJK’dan sonra ilçenin en büyük özel markasıdır derken şaka yapmıyorum. Gerçekten durum böyledir. Onun için marka değerini korumak sadece bizim değil, hepimizin, tüm Beşiktaşlıların görevi olmalıdır. Bu konu ne zaman açılsa, herkes aynı görüş ve düşüncededir. Talep görmemizde bizim marka değerimizin büyüklüğüyle doğru orantılıdır.
SPOR: ETLE TIRNAK AYRILMAZ
Sportif anlamda bir yorum yapmam gerekirse; otoritelerle ve spor yazarlarıyla yaptığımız her görüşme ve benim de düşüncemi katarsak gündemdeki konular için farklı görüşler var diyebilirim. Stadın yetişmemesi değişik biçimde algılanıyor örneğin. Başkan Orman “Böyle bir söz vermemeli” diyen de var, “Önemli olan stadın bitmesi zaman önemli değil” diyen de… Transfer konusunda ise aynı görüşler hakim anladığım kadarıyla, birkaç önemli futbolcu almalı Beşiktaş bence de, ama yararlı olmalılar. Bu parasızlıkta, paranın sokağa atıldığını hissederse taraftar, hoş olmaz açıklanamaz da… Taraftar işte o zaman desteğini tam çeker. Stada bile gelmez, kombinelerin elde kalmasına sebeb de budur, yani güven sorunu, yoksa Beşiktaş’a sevgi biter mi? Diğer yandan, yönetim ve taraftar arasındaki soğuk rüzgarları da dindirmek lazım. Ne Beşiktaş taraftarsız olur, ne de taraftar Beşiktaşsız… Fikret Orman söylemlerini biraz yumuşatmalı daha şefkatle yaklaşmalı taraftara… Orman’ı anlayabiliyorum. TFF ile ilişkiler var, hükümetle ilişkiler var. Lider bunları yapacak tabii, ama göz göre göre değil, herkesi kucaklayarak, daha adil daha yumuşak. Sertlik, sertlik doğurur! Eleştiriler de peşi sıra gelir.
Yıllardır Türkiye ve Dünya Spor Yazarları üyesiyim, çalıştığım gazetelerdeki köşe yazılarımda ve Radyospor’da yaptığım programlarda hep Beşiktaş’ı işledim. 1980’li yıllarda Şeref Stadı’ndaki antrenmanlarda, İnönü’deki kale arkasında fotoğraf çektiğim günlerde, sonra basın tribününde yorumculuk yaptığım maçlarda Beşiktaş bizim sevdamız oldu. Tarafsız kalamadığım bir durum bu!!! Onun için sevgili Orman’a hiç yapmadığım bir şey yaptım, tuttum mesaj da attım; “Stat bitsin heykelini dikerler” diye. Şimdi de diyorum ki; “Şu taraftarla uğraşma, etle tırnak ayrılmaz”
HERŞEYİN FARKINDAYIZ
Dönelim siyasete; önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var, ardından da genel seçimler… İki arada ne olur bilemem, ama siyaset çok şeylere gebe! Ülkem için, Beşiktaş için; umarım herşey gönlünüzce olur. Beşiktaş Medya Grup olarak herşeyin farkındayız ve herşeyi yapmaya hazırız, merak etmeyin. Biz mücadele adamıyız. Sapla saman karışsa bile ayırt etmeyi biliriz. Ama dedim ya: “Biraz zaman!!!”