Beşiktaş’a dair her şey!..

Yıllar önce başladı bu yolculuk ve 01.04.2000 yılında ilk sayıyı yayınladık. 300. sayımız ise 01.12.2013 tarihine denk geldi. Dile kolay 14 yıl, 300 sayı… İlk ve tek olmanın riski ve sorumluluğu o zaman da vardı, şimdi de var…
Gazete Beşiktaş’ı hazırlarken hatırlıyorum, kadro oluşturma, ekipman, isim hakları, resmi prosedürler… Her şey hem zor, hem de heyecanlı idi.
Bu yolda çok kişi pes etti ama ben tek başıma kaldığım halde vazgeçmedim. Vizyonumuz her zaman Beşiktaş oldu. Kente ve kent insanına dair ne varsa Gazete Beşiktaş’ta yer alacaktı. Tabii bir de Beşiktaş Kulübü… Semtin takımı, dünya markası Beşiktaş, gazetenin ana konularından biriydi. Diğer yanda yerel yönetim…
Özetle Beşiktaş adı geçen her şey bizim ilgi alanımızın içindeydi.
Yıllar içinde spor kulübü başkanları değişti, belediye başkanı değişti, kaymakam, emniyet müdürü, ilçe milli eğitim müdürü ve benzeri bir çok kamu yöneticisi ile üst düzey bürokrat değişti, hatta kentin çehresi bile değişti.
Gazete Beşiktaş her şeye şahit oldu. Adeta bir yakın tarih, bir arşiv gibi yerinde kaldı. Büyüyerek yoluna devam etti.
Neler gördük, neler geçirdik!.. Çizgimizden sapmadık, yayınımızı hiç aksatmadık…
Ve 300. sayıya geldik. Çok şeye imza attık, çok gazeteci yetiştirdik, bazen yaralara merhem olduk, bazen birlikte üzüldük, bazen de beraber güldük!.. Ödün vermedik!.. Ciddiyetten uzaklaşmadık, saygın ve etkili olma adına ne gerekiyorsa onu yaptık.
Herkese ulaşabiliyorsak… Tüm spor yazarları yorum veriyorsa, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto bile bize yazıyorsa, fazla söze gerek yok sanırım.
Özetle; biz sadece gazetecilik yapıyoruz. Katkı verenlere de teşekkür ediyoruz.
Son söz; Ulu Önder Atatürk’ün de dediği gibi “Bağımsızlık ve özgürlük karakterimdir” sözü, bizim her zaman misyonumuz olmuştur. Gazete Beşiktaş var olduğu müddetçe de bu böyle devam edecektir.
ARALIK SERT VE ZOR
Yerel seçimlere şunun şurasında 4 ay kaldı. Yani yumurta kapıya dayandı!.. Önümüzdeki aydan itibaren ortalık şenlenir diye bekliyorum. AK Parti ilk atağa kalkan oldu. Aday adaylarını hiç kapıştırmadan, hatta kamuoyunda tartışmaya bile açmadan, direkt adaylarını açıklamaya başladı. Aralık sonuna kadar bitirecekler herhalde. CHP’de önceleri ataktı ama şimdilerde kendini geriye çekti sanki. Aday adayları bolluğu yaşanan partide etraf afişten geçilmiyor. Şahsi reklam ve duyurular kol geziyor!.. Dosyalar havada uçuşuyor!.. Henüz her şey kamuoyuna yansımasa bile, kafalar karıştırılıyor. İş adaylara gelince tek bir ciddi isim, yani açıklanan aday yok henüz. Önemli kent merkezleri bile beklemede… İlçelerde de belirsizlik sürüyor. Bence bu durum hoş değil. MHP’de ise derin bir sessizlik var. Son 3-4 aya böyle girmemeliydi bence partiler… Duyumlar alıyorum, yeni yıla bile kalabilir bazı isimler diye… Umarım olmaz böyle bir şey, eğer olursa bırakın oyu, önce samimiyet sınavından geçmeleri gerekebilir partilerin ve de kişilerin… Özetle sıkıntı yaratır, en çantada keklik görünen yerler için bile böylesi bir durum. Aralık hem sert hem de zor geçecek anlayacağınız bu yıl!..
İLETİŞİM YOK
Beşiktaş Başkanı konuştu geçenlerde… Ama ne yalan söyleyeyim tam izlemedim. Zira kendi kanalında ve yayın organlarında konuşanları pek önemsemiyorum. Bağımsız ve objektif bir yayın organında yapılan işleri daha çok seviyorum. Gerçi, birçok gazeteci soru soruyor ama stüdyoda yine insanlar kendi bildiğini okuyabiliyor bu tür yayınlarda… Yani diyalog gibi gözükse de iletişim esasen monolog olarak karşımıza çıkıyor. Kısacası, yanlı yayınlar, samimi ve inandırıcı gelmez kimseye… Camiaya sesleniş derseniz olur!.. O kadar!..
Fikret Orman’ın başkan olmasını ben de arzu etmiştim. En azından yokuş aşağı giden bir Beşiktaş’ı durdurabilir diye düşünüyordum. Yine de öyle düşünüyorum ama… Aması var…
Şimdi o yayından özetlere bakalım ve aydınlanmaya çalışalım; Çarşı hakkında bir karar verememiş nedense!.. Örneğin; Gezi olayları mı Beşiktaş’ı zor duruma sokan!.. Statla ilgili devamlı savunmada, neden?.. “Siyasetle işim olmaz” diyor ama her partiye ayrı mesafede mi? Örneğin temel atmaya iktidarın yanı sıra muhalefet liderlerini de çağıracak mı? Merak ediyor millet… Kasımpaşa Stadı’nı ise, gündeme bile getirmek istemiyorum. Bir de madem Demirören ile siyahla beyaz gibi ters yönetim anlayışı, “Hesap soralım” diyenlere niye kırgın, hatta kızgın!.. Görüşü neden değişti? Veya değişti mi?.. Halbuki Beşiktaş’ın gücü yeter!.. Kimse Beşiktaş’tan büyük değildir!…
Daha çok soru var da, şimdilik bu kadar…
Radyo Beşiktaş’a seçim öncesi katılmıştı Başkan, sağ olsun!.. Yine katılırsa eğer, bunları ve birkaç soru daha, ben de sormak isterim.
Yoksa idare biçimi, tesisleşme, profesyonel kadro söylemlerine ve yapılan işlere birkaç eleştirim olsa da kimse karşı değil. Başkan’ın tasarrufudur. Önemli olan kulübün imajı benim için…
Eleştiri de olacak, soru da sorulacak, fikri takip de… Ama söz konusu Beşiktaş ise her zaman destek, tam destek!..
Ancak şu gerçeği de görmek lazım… Beşiktaş uzun süredir hak ettiği yerde değil!..
… Ve üstüne üstlük;
“Camia içinde iletişim sıfır.”