SAYI 287

Beşiktaş’a güvenin!
Uygulanan ankette, suç korkusunu ölçmek üzere bireylere; evleri için duydukları endişe; sevdikleri, yakınları için duydukları endişe; mahalleleri dışında duydukları endişe ile ilgili sorular yöneltildi.
Ayrıca suç korkusu ile ilgili genel olarak, bir endişe kaynağı olup olmadığı ya da ne düzeyde endişe yarattığı da soruldu. “Suç ya da suç korkusu sizin için ne kadar önemli bir endişe kaynağıdır?” sorusuna Beşiktaş’ta 3.24, “Evden uzak olduğunuzda evinizin güvenliğinden ne kadar endişe ediyorsunuz?” sorusuna 3.03, “Mahallenizin dışındayken birisinin saldırısına uğramaktan ne kadar endişe ediyorsunuz?” sorusunda ise Beşiktaş’ta 2.67 rakamlarına ulaşıldı. Diğer sorulara verilen cevaplara göre şu sonuçlar elde edildi: Örneğin, suç korkusunun ne denli büyük bir endişe kaynağı olduğu ölçüldüğünde, 5 üzerinden 3.42 (yüksek) olan İstanbul ortalamasına karşılık bu korkunun ilçeden ilçeye 2.94 (Bakırköy) ile 3.57 (Küçükçekmece) arasında değiştiği ortaya çıktı. Beyoğlu ve Üsküdar gibi planlı merkez ilçelerin suç korkusunun yüksek olduğu ilçeler arasında yer alırken Beşiktaş güvenilir ilçeler arasında yer aldı.

Haydi şenliğe!..

Beşiktaş Belediyesi’nin Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği ile birlikte düzenlediği “Geleneksel Arnavutköy Şenliği”nin 16.’sı Mayıs ayının son haftasında gerçekleşecek. 26 Mayıs Pazar günü, Arnavutköy Satış Meydanı’nda şenlik düzenleniyor.
İstanbul’da “Mahalle dayanışması” kavramını korumayı başarmış ender mahallelerden biri olan Arnavutköy, Beşiktaş Kentlisi’ni ve İstanbulluları ağırlayacak. Arnavutköylüler yıllardır sürdürdükleri gelenekselleşen etkinlik programıyla geçtiğimiz yıl, çıtayı bir üst seviyeye çıkarmak için kolları sıvamışlardı. Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği ve Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği şenliğe çeşitli mahalle dernekleri, semt girişimleri ve farklı konularda çalışan sivil toplum kuruluşları da katılarak bir çok konuyu gündeme getirmişlerdi. Şenlikte bu yıl da sürpriz konuklar bekleniyor. Sanatçıların, edebiyat dünyasının önemli isimlerinin de yer alacağı şenlikte yine konserler de gerçekleşecek.
Uzun bir süreden bu yana şenlikte, bilim dünyasının temsilcilerini ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de bir araya geliyor. Şenliğe Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da katılması bekleniyor. Geçtiğimiz yıllarda da Başkan Ünal’ın konuşmasıyla şenlik başlamıştı ve şenlik birbirinden renkli standlara, gösterilere ev sahipliği yapmıştı.

Bebek onlara emanet

Beşiktaş Belediyesi’nin yürüteceği “Çevre ve Temizlik” kampanyası kapsamında çevreyi koruma eğitimi alan Bebekli çocuklar, mahallelerinde geri dönüştürülebilir atıkları toplayacak ve çevre konusunda büyükleri bilinçlendirmeye çalışacaklar. Beşiktaş Belediyesi, Beşiktaş Kaymakamlığı, ve Bebekliler Derneği iş birliği ile farkındalık yaratmak amacıyla Bebek’te yürütülecek olan “Çevre ve Temizlik” kampanyası Türkan Sabancı Bebek Parkı’nda başlatıldı. Kampanya kapsamında Bebek’te bulunan Tevfik Fikret İlköğretim Okulu öğrencileri ve Bebekli çocuklar çevre hakkında eğitim aldılar. Çocuklar, hafta sonları Bebek’te çevre konusunda büyükleri bilinçlendirmeye çalışacaklar, çevre temizliği ve önemi konusunda uyarıda bulunarak Beşiktaş Belediyesi tarafından hazırlanmış broşürleri dağıtacaklar. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da katıldığı açılış gününde eğitim alan çocukların sertifikaları dağıtıldı. Ayrıca etkinlikte Boğaziçi Üniversitesi Su Altı Kulübü dalgıçları denize girerek temizlik çalışması gerçekleştirdi. Bebek’te yaşayan çocuklar çevre için adeta seferber oldu.

Doğada Yaşam Kampı

Beşiktaş’ta yaşayan çocuklara kamp fırsatı… Beşiktaş Belediyesi yaz programı kapsamında projelerini sürdürüyor. 11-14 yaş arası çocuklar ile ücretsiz Doğada Yaşam Kampı gerçekleştiriliyor. Doğada Yaşam Kampı’nın, 1. grup 16-23 Haziran 2013, 2. grup 24 Haziran- 1 Temmuz 2013, 3. Grup 2-9 Temmuz 2013 tarihleri arasında, Hadım Yaylası, Antalya’da çadır kampı olarak gerçekleşeceği duyuruldu. Kamp süresi boyunca kaya tırmanışı, kampçılık, drama, uçan tilki, beden perküsyonu, doğada yön bulma, ip ve düğüm etkinlikleri, güvenli yaşam kültürü, afet bilinçlendirme eğitimleri verilecek. Gece yürüyüşleri, açık hava sinema gösterimleri yapılacak.
Hadım yaylasında kamp alanı Beşiktaş Belediyesi tarafından kurulacak ve alanında uzman eğitimciler, belediye personeli, ambulans ve sağlık ekipleri 24 saat öğrencilerle birlikte olacak. 3 ana öğün, Beşiktaş Belediyesi tarafından kamp alanına getirilecek. Kampa katılmak isteyen öğrenciler için son başvuru tarihi ise 30 Mayıs 2013 olduğu açıklandı.

Nisbetiye Mahallesi Muhtarı Ayşe Şirinler:
“Mahallede çok yönlü revizyon başladı”

Beşiktaş’ın mahallelerini turlayarak sürdürdüğümüz yazı dizimizin yeni durağında Nisbetiye Mahallesi sakinlerinin konuğu oluyoruz. Mahalle sakinleri giderek artan nüfusla birlikte Nisbetiye’nin kentsel dönüşüm sürecinde yer alması halinde de nasıl şekilleneceğini merak ediyorlar. Ancak bu süreç henüz başlamadı. Bununla birlikte mahalle sakinleri belediyenin başlatmış olduğu düzeltme çalışmalarından gayet memnun. Mahalleli Nisbetiye’de yapılan düzenlemeler için teşekkür ediyor. Düzenlemelerin tüm sokak ve caddeleri kapsaması gerektiğine işaret ediyorlar. Düzeltme çalışmaları içerisinde kaldırım taşları yenileniyor, yollar tekrar gözden geçiriliyor. Mahallede araç parklanmaları yaşayanları sıkıntıya sokuyor, sorunlar yaşandığı dile getiriliyor. 1960’lı yıllarında kurulan mahallenin ana artere yakın kısımları iş merkezleri, iç kısımları ise yerleşim yeri olarak karşımıza çıkıyor. İş yerleri nedeniyle hareketli nüfusa sahip olan Nisbetiye Mahallesi’nin yerleşik nüfusu, yaklaşık 12.000 civarında. Mahallede 59 adet sokak, gün geçtikçe sayısı artan binalar arasında yer alıyor. Mahalleyi her zaman olduğu gibi yine önce muhtarına ardında orada yaşayan sakinlerine sorduk.
Mahalle sakinlerinin mahallelerinde bir revizyon (düzeltme) istediklerini belirten bu düzeltmenin de her sokağa istendiğinin altını çizen Nisbetiye Mahallesi Muhtarı Ayşe Şirinler, “Mahalle sakinlerinin son zamanlarda bana sorduğu sorulardan bir tanesi mahallede yaşanan yol sıkıntılarının nasıl düzeltileceği yönünde. Bu sorunun net bir cevabı yoktu ama şimdi belediyemiz ara sokaklarda çalışmalara başladı. Düzeltmeler kapsamında kaldırım taşları yenileniyor. Vatandaşların kimi zaman yürümekte zorluk çektiği yollar elden geçiriliyor. Ama vatandaşlarımızın bir isteği var, o da tüm sokaklarda bu düzenlemelerin yapılması. Mahalle sakinleri bana gelerek bu isteği belirtiyorlar” dedi.
“KEŞMEKEŞ ARTACAK GİBİ”
Yeni yapılan binaların altyapıdan kaynaklanan sorunlarıda doğurduğuna dikkat çeken Muhtar Ayşe Şirinler, “Nisbetiye trafik sıkıntısı başta olmak üzere kimi problemleri olan bir mahalle… Vatandaşlar araçlarını sokağa bırakmak zorunda kalıyorlar. Kentsel Dönüşüm Projesi’nde her apartmanın altına bir garaj yapılması hedefleniyor. Bu gerçekleştiğinde trafik sorununun çözümünde büyük bir ilerleme kaydederiz düşüncesindeyim. Ayrıca çevremizde Zorlu ve Çiftçiler’in yapıları oldukça düşündürüyor. Bu yapılara Nisbetiye 10’da ekleniyor. Yapılar tamamlandığında nasıl bir keşmekeş yaşayacağımızda vatandaşların sorduğu ama henüz cevap bulamadığı sorular arasında yer alıyor” diyor.
“ALTYAPI YETERLİ GELMİYOR”
Ben muhtarlığa başladığımda elektiriği olmayan sokaklarımız vardı, o sokaklara elektrik verildi. Mahallemizde şimdi elektriği olmayan sokağımız yok ama yakın zamana kadar sık sık elektrik kesintileri yaşanıyordu. Elektrik kesintisinin 1 gün sürdüğünü bile gördük. Bununla birlikte elektrik direklerinin değişmesi lazımdı. Beton olduğu için neredeyse insanların üzerine düşüyor. Bu konuda ilerlenme sağlandı aydınlanma problemimiz çözülüyor. Mahallemde asfalt ve kaldırım çalışmalarında da ilerleme sağlandı. Bunun yanı sıra işyerlerimiz arttı bu bizim için dezavantaj oldu. Mahallemizde eskisi kadar elektrik kesintisi olmuyor. Elbette kesilmesi büyük problem yaratıyor” dedi.
Mahalle Gönüllüleri Projesi’nin olumlu olduğunu ancak muhtarlara bu konuda danışılmadığını belirten Şirinler, sözlerini şu cümlelerle sürdürüyor: “Muhtarlıkta adeta postacı gibiyiz. Bütün posta evrakları bize geliyor. Biz kişinin nereye gittiğini görmüyoruz. En ufak bir şey olsa savcı bizi çağırıyor. Postacı yanlış evrak tebliğ etmesinden dolayı ifade verdim. Ben postacı değilim ama ben ifade veriyorum. Postacının görevi bizim görevimiz değil. Muhtarlık pasifize ediliyor. Herhalde bundan sonra muhtarlık seçimi olmaz. Bana yetki verirlerse tekrar muhtar adayı olurum. Kimse muhtar kadar mahallesini bilmez. Partilerin mahalle başkanlarına insanlarımız güvenmiyor. Muhtarlara da gelmiyorlar. Yanlışlık burada. Her parti, ‘Muhtar olmasın’ diyor. Bize gelip samimi olarak konuşulsa, daha farklı olurdu. Örneğin, Mahalle Gönüllüleri muhtara danışmıyor. Mahalle Gönüllüleri muhtara mahalleyi sormalı ama sormuyorlar. Beni mahalle sakinlerim seçti. Mahalle muhtarları ile belediyeler el ele olmalılar. Mahalle muhtarları da el ele vermeliler.”

Mahalleli
ne diyor?

“Trafik çilesi artıyor!..”

Nisbetiye Mahallesi sakinleri, alışveriş merkezleri ve işyerleri ile donatılmış mahallelerinde yaşanan trafik çilesinin bitmesini isterken, özellikle Ahmet Adnan Saygun Caddesi üzerinde otobüs beklemenin sıkıntı yarattığını dile getiriyorlar. Vatandaşlar kimi işyerleri önünde yapılan parklanmaların trafiği alt üst ettiğini, araçların uzun süre park edilip çekilmediğini, elektrik kesintilerinin tehlike arz ettiğini dile getiriyorlar. Beşiktaş Kentlisi’nin yanı sıra Beşiktaş’ta çalışan vatandaşlar da kentin imkanlarından faydalanmaları gerektiğini dile getiriyorlar.
ÜÇ ÖNEMLİ KONU: “İçecek satan bir dükkanın önüne yapılan parklanmalar trafiği alt üst ediyor. Yollara gelişi güzel bırakılan araçlar görüşü kapatıyor. Park edilen araçlar uzun süre yerinden alınmıyor. Ayrıca ani elektrik kesintileri tehlikeli durum arz ediyor.” Recep Kırım.
OTOPARK GEREK: “Bence mahalleye acilen bir otopark gerek. Alışveriş merkezleri yapılırken trafik sıkıntısı ve ulaşım durumu da göz önüne alınmalıydı. Şimdi bu yapı mahalleyi kaldırmıyor. Mahalleye yeniden bir düzenleme yapılması gerekiyor.” Coşkun İlgün.
ASFALTLAMA YAPILMALI: “Mahallemizin yolları acilen yenilenmeliydi ve asfaltlama isteyen yollarımız vardı. İşyerleri ile donatılmış bir mahalleye bu görüntü yakışmıyordu. Bu konu ile ilgili bir gelişme yaşandı ve yollarımızın büyük bir kısmı asfaltlandı.” Bayram İlgün.
MAHALLEMİZ GÜZELLEŞMELİ: “Mahallemiz güzel bir mahalle ama çevreye daha fazla önem verilmeli. Mesela daha fazla ağaçlandırma ile daha güzel bir görünüm kazanabiliriz. Mahallemizin güzelleşmesi tek dileğimizdir.” Erhan Delen.
SPOR İHTİYAÇ: “Mahallemizin sportif faaliyetlere ihtiyacı var. Mahalleme kapalı yüzme havuzu yapılmasını isterdim. Tüm halkımız bu hizmetten faydalanırsa daha sağlıklı günler yaşardık.” Yener Özuğurlu.
İMKANLAR İYİ: “Nisbetiye’de olmayı seviyorum. Mahallemiz gündemden düşmeyen bir mahalle. Alışveriş merkezleri buraya yakın, mahallemizde bir çok sosyal imkana da olanak var. Bence insanlar buranın kıymetini bilmeli, sahip çıkmalı.” Feyyaz Kucur.
FAAL OLMALI: “Nisbetiye önemli bir yer ve böyle bir yerde sosyal imkanların daha fazla olması gerekiyor. Keşke mahallemizde sosyal faaliyetlerin olduğu mekanlar çok olsaydı ve herkes katkı sağlayabilseydi.” Arif Ergüder.

Yemenicioğlu Sergisi

Sanatseverler Ortaköy’de buluşuyor. Mayıs ayı etkinlikleri kapsamında Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde bu kez farklı bir sergi daha konuklarını ağırlayacak. Özdemir Yemenicioğlu Sergisi, Ortaköy Sanat Galerisi’nde 21 Mayıs’ta açılacak. Sergi 10 Haziran’a kadar izlenebilecek. Özdemir Yemenicioğlu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“1940′da Balıkesir’de doğan sanatçı; Balıkesir Devlet Güzel Sanat Galerisi Müdürlüğü’nde resmi olarak görevinin yanı sıra sanatsal çalışmalarını yaptı. 1986 yılında Avusturya hükümetinin verdiği bursla Salzburg Yaz Akademisi’nde ‘Raimund Çike’ ile çalıştı. 1991 yılında kendi imkanları ile yine Salzburg Yaz Akademisi’nde ‘Surçen Bötcher’ ile çalışmalar yaptı. Halen Balıkesir’ de kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Özdemir Yemenicioğlu, Anadolu uygarlıklarından günümüze ulaşan değerli, insanlığın çağlar boyunca oluşturduğu tarihsel tortu olarak gördüğünü ve bu kaynaktan beslendiğini ifade eder. Binlerce yıllık tarihi ile Anadolu uygarlıklarının zengin birikimini sanatçının resimlerinde kadın kimliği ile biçimlenir. Yemenicioğlu’nun resimlerinde; bereketin, üretkenliğin ve doğurganlığın simgesi olan Ana Tanrıça imgesi, çağdaş bir yoruma ulaşır. Sanatçının coşkulu tavrının yanı sıra, malzeme kullanışındaki çeşitlilik de anlatımını güçlendiren özelliklerinden biri olarak tanımlanır. Anadolu’nun tarihsel ve kültürel değerlerine sahip çıkarken, sanatını plastik anlamda da evrenselliğe taşımayı hedefleyen Özdemir Yemenicioğlu imgelemini tüm içtenliğiyle tuvallerine yansıtıyor.”
Diğer sergilerinden bazıları ise şöyle aktarılıyor:
“Devlet Güzel Sanatlar Galerisi İstanbul, Moda Deniz Kulübü İstanbul, Ümit Yaşar Sanat Galerisi İstanbul, Altıneller Sanat Galerisi İstanbul, Erenköy İş Sanat Galerisi İstanbul, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Ankara, İş Sanat Galerisi İzmir, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Balıkesir, Yapı Kredi Sanat Galerisi Balıkesir, Belediye Sanat Galerisi Balıkesir, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Eskişehir, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Antalya, Antik Kent Domityon Mabedi Efes, Klagenfurt Şehir Galerisi Avusturya, Graz Afrika – Asya Birliği Avusturya, Galeri S. Essen Almanya, Galeri Gerda Dortmunt Almanya.”

“Kamyon” Ortaköy’de!..

Farklı oyunlar Ortaköy’de tiyatroseverleri bir araya getirmeye devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de 12 Mayıs’ta sahne diyen “Kamyon” adlı oyundu. Oyunun konusu ile ilgili detaylar arasında şunlar yer alıyordu:
“Yerinden yurdundan edilmiş, köylerinden kasabalarından çeşitli yöntemlerle sürülmüş, büyük kente doğru itilmiş, oralarda çok kötü şartlar altında çalışmaya zorlanmış ve sonra hizmet ettikleri insanlar tarafından sürekli horlanmış insanlar var. Kentli olduğunu iddia eden zengin köylülerin küçümsediği, horladığı hamalları, kapıcıları, hizmetçileri, şoförleri, garsonları, işportacıların hikayesi… Hüzünlü bir güldürü diye tanımlanan oyun, Mayıs ayının ikinci haftasında Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde perde dedi.
Oyunla ilgili diğer başka detaylar da şöyleydi:
“Yazan: Mehmet Baydur. G. Sanat Yönetmeni: Salih Ekici. Yöneten: Seyhan Zenberek. Müzik: Ayten Yılmaz. Işık: Sema Erdoğan. Oyunun Süresi: 90 Dakika. Türü: Komedi. Oyuncular; Yusuf Evren, Fatih Kara, Alper Gürbüz, Muzaffer Ağca, Sezgin Yavuz, Can Güven.”

“Babaannem 100 yaşında”
Varoluş komedisi

Yepyeni oyunlar, vazgeçilmezler Ortaköy’de ziyaretçilerini ağırlıyor. Bunlardan bir tanesi de Tiyatroadam’ın “Babaannem 100 yaşında” adlı tiyatro oyunuydu. 9 Mayıs’ta seyircisiyle buluşan oyunla ilgili bazı detaylar şöyle sıralanıyordu: “Arjantin’de, Buenos Aires’in varoşlarında yaşayan İtalyan kökenli göçmen bir aile… Eline geçen her şeyi büyük bir iştahla tüketen doymak bilmeyen yüz yaşında bir Babaanne… Eve ekmek getirebilmek için günde 16 saat çalışan bir pazarcı… Hiç bir işe yaramayan sözde sanatçı kardeş… Küçük hesaplarının kurbanı olan, şekerci dükkanı sahibi, paragöz, yaşlı bir kazonova… Evin mutfağında canla başla çalışan kız kurusu bir hala ve evi çekip çeviren bir anne… Ve tüm ailenin var olma mücadelesinin acıklı, gülünç öyküsü…”
Oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyleydi: “Yazan: Roberto Cossa. Çeviren: Esen Çamurdan. Yöneten: Zafer Algöz. Süpervizör: Serdar Akar. Sahne Tasarım: Deniz Özmen. Afiş Tasarım: Elif Ergür. Dekor Uygulama: Kibele Dekor. Sahne Amiri: Uğur Aksu. Işık-Müzik Kumanda: Baransel Gürsoy. Afiş Fotoğrafı: Kıvanç Niş. Oyun Fotoğrafları: Muhsin Akgün. Oynayanlar; Maria- Ayça Koyunoğlu, Anyula- Şebnem Bilgeer, Chicho- Berk Yaygın, Babaanne- Aşkın Şenol, Marta- Deniz Güzelmeriç, Carmelo- Fatih Koyunoğlu Deniz Özmen, Don Francesco- Çetin Kaya.”

Dansı festivalle öğrenin

Festivale katılmak için başvurularını tamamlayanlar, yepyeni bir ekiple sahneye adım atıyor. Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik, Mayıs ayının ikinci haftasında başlayacak. MDTist gerek kendi içinden gelen yaratıcı tabana gerekse İstanbul’daki bağımsız sanatçılara bir platform sağlamak amacıyla Mini – Fest adı altında bir projeye ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda atölyeler ve söyleşilerle zenginleşecek olan bu mini proje ile MDTist, Fulya – Sanat’ta sezonun son temsillerini sahnelemiş olacak. Katılım ücretsizdir. Programlar 14, 15 ve 16 Mayıs boyunca sürecek.
Atölyeler ve ders programı hakkındaki bazı detaylar şöyle aktarılıyor: “Çağdaş Dans Tekniği / Alper Marangoz (Orta ve İleri Seviye) Motto Dans Kolektif’in kurucu üyelerinden olan Alper Marangoz tarafından gerçekleştirilecek olan bu atölye çalışması, bedenin fizik – kalitesini ve koordinasyon becerilerini arttırmaya yönelik tasarlanmıştır.
Repertuar Çalışması/ Motto Dans Kolektif – Rutin (Orta ve İleri Seviye) Koreografisi Evrim Akyay’a ait ‘rutin’ adlı projenin hareket kalitesini deneyimlemeyi ve katılımcılara parçanın çeşitli bölümlerini öğretmeyi hedeflemektedir.
Atölye / Mihran Tomasyan – Obje ve Beden Kullanımı (Her Seviye İçin) Çıplak Ayaklar Kumpanyası kurucu üyelerinden Mihran Tomasyan tarafından gerçekleştirelecek bu atölye, seçilmiş objelerle hareket etmek, objenin kimliğini değiştirmek, bedene uyumlamak, bazen bedenin sabit, objenin hareket ettiği bazen seslerinin kullanıldığı bazen de farklı objelerin birleştirilmesiyle yaratılacak alanları kullanarak, alışık olduğumuz beden diline yeni tecrübeler katmayı amaçlar.
Gösterim ve Atölye – Kekeça (Kendi Kendini Çal) / Beden Perkusyonu (Genel Seviye) Kekeça grubundan Gökçe Gürçay’ın solo sunumunun ardından gerçekleşecek olan beden perküsyonu atölyesi olacak. ‘Beden Perküsyonu, ellerin ayakların bedenle birlikte vurmalı bir enstrüman olarak kullanıldığı bir alandır…’
Söyleşi / Şebnem Aksan – “Ballet: Why And How?” (Bale: Neden ve Nasıl?) Stokholm’de düzenlenen “Ballet: Why and How?” (Bale: Neden ve Nasıl?) konferansına Türkiye’den Şebnem Aksan ve Bahar Vidinlioğlu katıldı. Bu etkinliğin önemi, uluslararası dans camiasından farklı insanları bir araya getirerek bale hakkında ilk defa bu kadar kapsamlı ve derinlikli bir tartışma ortamı yapmasıydı.”

Keman, Viyola ve Viyolonsel
Ankara’lı solistler Beşiktaş’ta

Keman, Viyola ve Viyolonsel buluşması 23 Mayıs’ta Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde!.. Ankara Üniversitesi Solistleri adlı etkinlikte 2011 yılından bu yana konserlerini sürdüren dört müzisyen tarafından gerçekleştirilecek. Etkinlikle ilgili bazı detaylar şöyle: “Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın yeniden yapılanma süreci ve Müzik Bölümü Çalgı Ana Sanat Dalı’nın kuruluşu aşamasında atamaları yapılan öğretim elemanlarının katkılarıyla 2011 yılının Mayıs ayında kuruldu. Türk çağdaş sanatını uluslararası düzeyde en iyi şekilde temsil etmeyi, yerli ve yabancı birçok solist ve oda müziği sanatçısıyla birlikte çalışarak Türk bestecilerinin eserlerini gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında tanıtmayı ve lisans ve lisansüstü öğrencilerinin toplulukla beraber sahneye çıkarak profesyonel bir icra deneyimi kazanmalarını kendine amaç edinen topluluk, ilk konserini 20 Haziran 2011 tarihinde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde verdi.”
Program ile ilgili bazı detaylar şöyle aktarılıyor: “Alfred Schnittke, Yaylı Çalgılar için Dörtlü no. 3, Andante, Agitato, Pesante. Wolfgang Amadeus Mozart, Yaylı çalgılar için Dörtlü no. 14 Sol majör KV. 387, Allegro vivace assai, Minuetto: Allegro, Andante cantabile, Molto Allegro.”
Programın ikinci yarısında ise şu detaylar vardı: “Necil Kazım Akses, Yaylı Çalgılar için Dörtlü no.1, Allegro, Allegretto-Andante quasi Adagio, Allegro con fuoco.”
Programda yer alan sanatçılar isimleri ise şöyle: “Orhan Ahıskal – Keman. Ellen Jewet – Keman. S. Çetin Aydar – Viyola. M. Sinan Dizmen – Viyolonsel.”

Keman ve Piyano

Fulya Sanat’ta etkinlikler tüm hızıyla sürüyor. Japonya ve Avusturya’da birçok sanatçıyla birlikte konserler veren Miyakoda, Türkiye’deki ilk konserini yine aynı program ile geçtiğimiz Mart ayında Istanbul’da Atilla Aldemir ile vermişti. 9 Mayıs’ta yepyeni bir konserle Beşiktaş’ta sanatseverler ile buluştular. Japon piyanist hakkındaki bazı detaylar şöyle sıralanıyor:
“Japon Piyanist Etsuko Miyakoda: Japonya‘nın Osaka şehrinde doğan ve piyano çalışmalarına 6 yaşında başlayan Etsuko Miyakoda, daha sonra Kyoto’da Doshisha Women’s College of Liberal Arts Üniversitesi’nden mezun oldu.
Bir süre Osaka’da piyano dersleri veren Miyakoda, daha sonra piyano ve oda müziği eğitimi almak üzere Viyana Müzik Üniversitesi’ne kabul edildi. Prof. Eduard Mrazek ve Georg Ebert’in öğrencisi olduğu bu okuldan konser piyanistliği diploması ile mezun oldu. Daha sonra Avusturya Lower Müzik Okulu’nda piyano dersleri veren sanatçı, 1992 yılında Viyana Müzik Üniversitesi’nde piyano dersleri vermeye başladı. Miyakoda 2001 yılından bu yana Avusturya’da gerçekleşen Uluslararası Johannes Brahms Yarışması’nın resmi korrepetitörlüğünü yapıyor. Sanatçı konserlerinde 1840 yapımı J. B. Vuillaume keman ve 1560 yapımı Zanetto Peregrino viyola kullanıyor.
Konser, Fransız bestecisi César Franck’ın “Allegretto ben moderato”, “Allegro”, “Ben moderato: Recitative-Fantasia”, “Allegretto poco mosso” sonatları ile başlayarak zenginleşti.

Çocuk Gelin’e “HAYIR!”

Sevgililer Günü’nde kadına karşı şiddete karşı çıkmak için dans eden kadınlar bu kez ‘Çocuk gelin’ sorununu gündeme taşımak amacıyla dans etmeye hazırlanıyor. 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü’nde diğer tüm dünya ülkeleri ile birlikte aynı anda ‘Kadına şiddete dur demek için’ dans eden kadınların gündeminde bu kez ‘Çocuk gelinler’ yer alıyor.
İstanbul’daki organizasyon, Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşecek olan şenlik kapsamı içinde gerçekleşecek. Organizasyonu Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi ile Girne Amerikan Üniversitesi ortaklaşa düzenliyor. Çocuk yaştaki gelin ve annelerin sorunlarına dikkat çekmek için dans hazırlıklarına başlayan kadınlar, Salı-Çarşamba günleri, Akatlar Kültür Merkezi’nde, Cumartesi-Pazar günleri ise Beşiktaş Belediyesi Levent Binası’nda bir araya geliyor. Etkinliğin dans şarkısı ise Whitney Houston’dan “I’m Every Woman” olacak.
Beşiktaş Belediyesi’nin sosyal paylaşım sayfasından yapılan açıklamada şu cümlelere yer veriliyordu: Çocuklukları ellerinden alınarak evlendirilen, küçük yaşta büyük sorumluluklar yüklenen “Çocuk Gelinler” için, Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi ve GAÜ Dance Academy, 26 Mayıs’ta Arnavutköy Şenliği’nde “Çocuk Gelinlere Hayır” demeye hazırlanıyor. Sesimize ses katmak için sizleri de bu gösterinin bir parçası olmaya davet ediyoruz. Salı ve Çarşamba 12.00 – 14.00 arası, Akatlar Kültür Merkezi’nde, Cumartesi ve Pazar 12.00 – 14.00 arası Beşiktaş Belediyesi binasında (Levent) yapılacaktır.”
Uluslararası Kadın Araştırmaları Merkezi (International Center for Research on Women) verilerine göre dünyada 63 milyon olan çocuk gelin var. Önlem alınmazsa bu sayı 10 yıl sonra 100 milyona ulaşacak. Türkiye’de ise çocuk gelinlerin sayısı 181 bini aşmış durumda. Dünyada çocuk gelin oranlarına bakıldığında Avrupa ülkeleri arasında en yüksek oran Gürcistan’da yüzde 17 olarak görülürken, ikinci sırada yüzde 14 oranıyla Türkiye, ardından yüzde 10 oranıyla Ukrayna geliyor.

Mexico’ya gittiniz mi?

Farklı bir oyun Akatlar’da tiyatroseverleri buluşturdu. Bahar aylarında sahne diyen “Mexico” isimli oyun, Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde konuklarını ağırladı. Gösterimler Mayıs ayında da Beşiktaş Kentlisi’ni ağırlamaya devam etti. Akatlar’daki ilk gösterimiyle ilgi çeken komedi türü oyunu Tiyatro Sinek sahneye taşıdı. “Mexico” adlı oyunu yazarı Serkan Dağlı yönetmeni ise Hakan Bilgin…
Oyuncu kadrosunda ise şu isimler yer alıyor: “Oyuncular: Anıl Çelik, Serkan Dağlı, Gizem Denizci, Cansu Dağdelen, Bülent Gençak, Alican Aytekin, Nihan Şerbetçi, Tuncay Gençkalan, Burak Güneş.”
Oyunun yönetmeni Hakan Bilgin hakkındaki bazı detaylar ise şöyle: “Hasan Hakan Bilgin, Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu olarak tanınıyor. Bilgin, Arhavi, Artvinli’dir. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’ndaki çalışmalarından sonra, 1990 yılında Ortaoyuncular’la profesyonelliğe adım attı. Verdiği bir röportajda dizi, sinema ve tiyatro arasından kendisini en iyi tiyatroyla ifade edebildiğini söylemiştir. Bir çok dizi ve film de rol aldı. Rol aldığı filmler; Adım Bayram Bayram, Çakıl Taşları, Geniş Aile, Sıkı Dostlar, Açık Mutfak, Kolay Gelsin, Aşkım Aşkım, Cumhur Cemaat, Çok Güzel Tim, Sen misin Değil misin?, Misi, Kayıt Dışı, Çınaraltı, Bir Dilim Aşk, Yağmur Zamanı, 3. Tür, Alacakaranlık, Baba, Bekarlar, Efsane, Aslı ile Kerem, Yılan Hikayesi, Ruhsar, Tatlı Kaçıklar, Çiçek Taksi. Rol aldığı diziler; Çakallarla Dans, Aşk Geliyorum Demez, Recep İvedik, Avanak Kuzenler, Adem’in Trenleri, Keloğlan Karaprens’e Karşı, Balıketi, Pardon, Mumya Firarda, Eşkıya.”

“Bi Oyun Varmış”

Beşiktaş’ta tiyatroseverler Akatlar’da buluşuyor. Sezonun sona ermeden önceki oyunları da adından söz ettiriyor. Bunlardan bir tanesi de “Bi Oyun Varmış” adlı komediydi. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde konuklarını ağırlayan oyunu Uğur Uludağ yazıp yönetti. Bahar döneminde sahne diyen ilginç oyunla ilgili tiyatro ekibi şu detayları aktarıyordu:
“ESEK Tiyatro’sundan kahkaha dolu bir oyun… Aşk, bir çeşit tanrıdır. Ruhundan bize üflediğini hayal ettiğimiz.
Ve tüm benliğimizle inandığımız. Evlilik ise ateizmden başka bir şey değildir.”
Kadın ve erkek arasındaki diyalogları ele alan ve ilginç bir bakış açısı getiren oyunla ilgili diğer detaylar ise şöyle:
“Yazan ve Yöneten: Uğur Uludağ. Ses ve Işık: Barış Ataş. Yapım: Yağmur Kaşifoğlu – Cue/Fountain. Kostüm: Sarit Eskinazi, Melek Erkoç. Oynayanlar; Doğa Rutkay, Uğur Uludağ.”

Halit Çelenk’le Bir Gün

Belgesel sinemaseverler Levent’te buluşmaya devam ediyor. “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit”in Mayıs ayındaki konuklarından bir isim de Halit Çelenk’ti. Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği ile birlikte düzenlediği “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinde 8 Mayıs Çarşamba günü, saat 19:00’da Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde devam etti. Yönetmenliğini Ender Yeşildağ yaptığı “Halit Çelenk’le Bir Gün” isimli belgesel film gösterimi yapıldı. “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit”te 15 Mayıs 2013 Çarşamba günü yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı “Ağlama Anne Güzel Yerdeyim” belgeseliyle devam edecek. Onat Kutlar Sinema Salonu’nda yapılan gösterim ile ilgili bazı detaylar şöyle aktarılıyordu: “2006 yılı yapımı olan film, 66 dakika sürüyor. Renkli olan belgesel film, Türkçe. Filmin yönetmeni Ender Yeşildağ.”
Filmin konusu ile ilgili diğer detaylar ise şöyle: “Halit Çelenk: “Ben bir savunmanım. Güzel insanları savundum. Halkını seven, onların ‘bir orman gibi kardeşçesine’ yaşaması için gencecik yaşamlarını veren insanları… Ben bu güzel insanları savunarak, onlarla beraber, insan sevgisini, barış dolu, özgür ve mutlu bir dünyayı savundum. Bu güzel insanları seviyorum. Bir yaşam bu sevgiyle geçti. Kendilerini tüm insanlığa adayanlara bir yaşam vermek çok mu?” Aralarında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da bulunduğu bir çok insanın’ savunmanlığını üstlenen; yakın tarihin önemli olaylarının tanığı, sanığı, müdahili olmuş Halit Çelenk ile yapılan röportajın, kurgulanarak görselleştirme çabasıyla oluşan bu filmde her başlık ayrı birer belgeselin konusu olabileceğinden, kısa açıklamalarla ve esasen Halit Çelenk’in anlatımlarına dayanarak bir aktarım yapılıyor.”

Cuma Sineması: Tatil Kitabı

Yeni Sinema Hareketi platformunun Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle başlattığı “Her Cuma Yeni Sinema” etkinliği, sinemaseverlerin yoğun katılımıyla devam ediyor. Etkinlik kapsamında, geçtiğimiz haftalarda Selim Güneş’in “Kar beyaz” adlı filminin gösterimi gerçekleştirilmişti. Gösterimin sonrasında filmin senarist ve yönetmeni Selim Güneş izleyicilerin sorularını yanıtladı. Koordinasyonu Katadrom Kültür ve Sanat Derneği tarafından gerçekleştirilen ücretsiz etkinlik, sonraki haftasında ise Tayfun Aydın’ın ‘Reç (İz)’ filmiyle devam etti. Her Cuma Yeni Sinema etkinliğinde bu hafta ise, 8 Mayıs’ta geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeden Seyfi Teoman’ın senaryosunu yazıp yönettiği “Tatil Kitabı” adlı filmi Levent Kültür Merkezi, Onat Kutlar Salonu’nda sinemaseverlerle buluştu.
27. Uluslararası İstanbul Film Festivali “Ulusal Yarışma En İyi Film Ödülü”, 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali “Ulusal Yarışma FIPRESCI ödülü”, 54. Taormina Film Festivali “Jüri Özel Ödülü”, 16. Artfilm Uluslararası Film Festivali “Mavi Melek-En İyi Film Ödülü”, 15. Palic Uluslararası Film Festivali “Gorki List Tolerance FIPRESCI Mansiyon Ödülü”, Montreal World Film Festivali İlk Filmler Yarışması “Bronz Zenith Ödülü”, Avrupa Film Ödülleri “Yılın En İyi Keşfi Adayı” ödüllerini kazanan film, çalışkan, hırslı ama ailesine karşı soğuk ve sert tavırlı bir limon tüccarı olan Mustafa ile ailenin diğer üyeleri arasındaki gerilimler üzerine kurulu olan hayatlarını konu ediniyor.
Gösterim sonrası yapımcılardan Yamaç Okur, izleyicilerin sorularını yanıtladı. Film, 2008 yılı yapımı ve 92 dakika sürüyor. Filmin yönetmenliğini ise Seyfi Teoman üstlenmişti.

Oyunculuk heyecanı Levent’te
Sanatın güzelliği

Levent’te yepyeni bir heyecan sahneye taşındı. Akademi 35,5 Sanatevi oyuncuları ilk oyunları Levent Kültür Merkezi’nde konuklarını ağırladı. Mayıs ayının ilk haftasında Macide Tanır’ın bitirme oyunu Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Oyunculuk sınıfları heyecanlarını Levent’te gerçekleşen etkinlikle paylaşmış oldu.
Sanatevi ile ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“Sanatın güzelliğini ve sorumluluğunu beraberce yaşamayı hedefleyen, oyunculuğun teorik ve pratik yönlerini birleştiren bir eğitimin sunulduğu; tecrübelerini ve bilgilerini öğrencileriyle paylaşmayı ilke edinmiş eğitmenlerden kurulu bir oyunculuk okulu… Okul, oyuncu olmak isteyen sanatseverlere, sahne ve kamera önü oyunculuğu, seslendirme ve diksiyon alanlarında bireysel ve kurumsal eğitimler veriyor. Eğitim programları, Sinema ve Sahne Sanatları Oyunculuğu (M.E.B Sertifikalı), Kamera Önü Uygulamalı Oyunculuk, Diksiyon, Spikerlik ve Sunuculuk (M.E.B Sertifikalı), Seslendirme ve Dublaj Eğitimi (M.E.B Sertifikalı).”

Sadri Alışık Ödülleri

Ünlü isimler Beşiktaş’ta bir araya geldi. Sanatseverler, geçtiğimiz haftalarda ödül heyecanını Mustafa Kemal Merkezi’nde yaşadı. Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde gerçekleştirilen “18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri” töreninin sunuculuğunu Yekta Kopan yaptı. Mustafa Kemal Merkezi’nde bu kez sanat dünyasının önemli ve sevilen isimleri bir araya geldi. Ödül heyecanının Beşiktaş’ta yaşandığı organizasyonda da konserler eksik olmadı. Gelenekselleşen Sadri Alışık Ödülleri, görkemli bir tören ile Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Salonu’nda sahiplerine verildi. Törende, Serkan Çağrı, Öykü Gürman ve Levent Yüksel, küçük bir konser verdi. Jürinin yaptığı değerlendirme sonucu, sinema dalında “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü”ne “Can” filmindeki rolüyle Selen Uçer, “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü”ne “Kelebeğin Rüyası” filmindeki rolüyle Kıvanç Tatlıtuğ layık görüldü.
“Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü”nü “Kelebeğin Rüyası” filmindeki rolüyle Farah Zeynep Abdullah, “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü”nü “Araf” filmindeki rolüyle Barış Hacıhan aldı.
Müzikal ya da komedi dalında “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü” Demet Akbağ’a “Hükümet Kadın” filmindeki rolüyle, “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü” İlker Aksum’a “Mutlu Aile Defteri” filmindeki rolüyle verildi.
Sinema dalında “Ekrem Bora Umut Veren Oyuncu Ödülü”nü Dilan Aksüt ve Elifcan Ongurlar, “Ayhan Işık Özel Ödülü”nü Şebnem Hassanisaughi aldı. “Jüri Özel Ödülü”ne Nilay Erdönmez, “Onur Ödülü”ne ise Hikmet Dikmen, Umur Bugay ve Cüneyt Arkın layık görüldü.
Törende tiyatro dalında verilen ödüller ise şöyleydi:
“Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü”: Sumru Yavrucuk (Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi)
“Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü”: Evren Erler (“Domino” The Club)
“Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu Ödülü”: Pınar Çağlar Gençtürk (Yalnızlar Kulübü)
“Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu Ödülü”: Faruk Barman (“Kurabiye Ev” Yan Etki.)

Engelsiz bir dünya için…
El ele dans edecekler

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, engelleri ortadan kaldırmak için aralıksız sürdürdüğü çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye, Yunanistan ve İtalya ortaklığında gerçekleşen proje, Avrupa Birliği Kültür Programı tarafından da destekleniyor. Yunanistan’da yapılan ilk turnenin ardından Türkiye’ye gelen grubun bir sonraki durağı ise İtalya olacak. 5’i Türk olmak üzere toplamda 20 kişiden oluşan grup; engelli ve engelsiz dansçılardan oluşuyor. Gösteri, ortopedik aletlerden yapılmış ünlü Truva atını fethetmeye çalışan bir savaşçının denizdeki seyahatiyle başlar. Attan, engelliliğin dünyasındaki gizlilik gibi gizli bir dünya ortaya çıkar ve ışıkla karşılaşır. Gösterinin tamamı farklı kimliklerin buluşması, aşkla, kavgalarla, belalarla birlikte farklı yollardan hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Humaterra gösterisinde, sahnede canlı müzik eşliğinde engelli-engelsiz profesyonel dansçıların varlığı yoluyla ifade edilen çeşitlilik konusu.
Sahne arkasında yer alan 17 kişilik ekip içersinde; koreografi, Jiorgos Christakis’e ve Renato Zanella’ya ait. Yunanistan’ın en başarılı şarkıcılarından Girit Adası’nın ünlü müzisyeni Psarandonis müziğiyle projeye destek verecek. İlk gösterisini 13 Mayıs 2013 Pazartesi günü, Beşiktaş Belediyesi’nin desteği ile Mustafa Kemal Merkezi’nde sahneleyen grup, İstanbul’da toplamda ayrıca 3 gösteri daha sunmaya hazırlanıyor.