Her zamanki gibi, biraz da spor diyerek; Beşiktaş Kulübü’yle de ilgili birkaç sözüm olacak. Tam da Gezi Parkı eylemlerinin olduğu gün İnönü Stadı’nı yıkma girişimi vardı. Ne yalan söyleyeyim yadırgadım. Sazlı sözlü törenli yıkım neyin nesi, böyle bir günde… Aynı akşam iş makineleriyle yapılanlar, oradan alınan taşlarla gerilen ortamdan neredeyse Beşiktaş sorumlu olacaktı. Böyle bir günü, seçen ve organizasyona imza atanları kutluyorum!.. Hep diyorum ya; “İletişim berbat” diye… Hem medya, hem de kamuoyu iletişimi evlere şenlik kusura bakmayın!.. Bu da bir iletişim harikası olarak kayıtlara geçti. Ama ne dersen de; işi, profesyonellere bırakmazsan olacağı işte budur. Futbolu bıraktınız, medyayı da bırakırsınız inşallah önümüzdeki dönem!.. Hiç olmadı bir danışmanla çalışırsınız… Seçime gelince, genel kurul üyelerinin oylarına ipotek koymak olmaz, ama sanki Fikret Orman alacak gibi. Mevcut Başkan’a zaman da tanımak lazım, daha yeni başladı zira… Ayrıca, UEFA’nın açtığı soruşturma, Serdal Adalı’yı da kaplıyor olması önemli. Buradan nasıl bir sonuç çıkartır Beşiktaşlılar, kestirmek zor!.. Ben bu yazıyı yazarken, durum böyle idi ve Adalı da çekilmeyeceğini söyledi. Seçim işleri bu belli olmaz, siyasi de olsa, sportif de olsa son 24 saat bile önemli. Ama önemli olan bir şey daha var tek kişiyle seçim yapılmaz, onun için bu durumun sürmesi Beşiktaş için de seçilecek başkan içinde iyidir. Sandıktan çıkan güçlü olmalıdır. Ayrıca; tek adayla demokrasi olmaz, tam tersi, meşruiyet bile topal olur. Seçim öncesi yapılan işlere, teknik direktör arayışına, yapılması düşünülen yabancı flaş transferlere ise, değinmiyorum. Ve taraflara sesleniyorum; populizmden ve taktiklerden vazgeçin, uzun vadeli strateji oluşturun, Beşiktaş’ın misyonu bellidir, bir vizyon oluşturun. Milyonlar sizlerden bunu bekliyor. …Ve Başkana “Şimdiden hayırlı olsun” diyorum. Beşiktaş Medya Grup olarak; “Bize düşecek bir görev varsa da hazırız.”