KENT: Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar ile söyleşi (2)

Yaşanmış bir polisiye olay!
Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürü Erkin Adalar ile geçen sayıda yaptığımız görüşme oldukça ses getirdi. Beşiktaşlılar güvende olduklarını hissetmelerini sağladıkları için Adalar öncülüğünde tüm polis teşkilatına teşekkür etti.

Beşiktaş Emniyet Müdürü Erkin Adalar ile yaptığımız görüşmede polisin özveri ile ve bilinçli bir çalışma sergilediğini belirterek, Türk polisinin görev anlayışını vurgulamıştı. Bu konuyu da yaşanmış bir olay ile anlatmıştı. İşte o anı…
“Geçen sene Şubat ayıydı… Bu olayı yaşadığımızda… Bir Pazar günü… Ekipler bizim saat 07.00’de değişir, saat: 07.30 civarları… Normalde ne düşünüyorsunuz, bir pazar günü ve Beşiktaş… Bomboş sokaklar, hiç bir şey yok, o ekiple görevlilerin gidip kahvaltı yapması lazım. Oluyor zaman zaman bunlar… Kendimizi kandırmayalım şimdi… Ama hayır… Bizim arkadaşımız Dikilitaş’ta devriye görevi yapıyor ve bir ticari taksi görüyor. İçerisinde iki kişi mevcut, bunları durduruyor. Diyor ki, ‘Siz nereden gelip nereye gidiyorsunuz’… Soru soruyor ve arabanın içerisinde bir adet laptop var, adamların tipleri laptop ile uyumlu değil. ‘Açar mısınız bilgisayarı’ diyor, açıyor. ‘Şifreyi girer misiniz’ diyor adam şifreyi giremiyor. ‘Bilgisayar senin mi?’ diye soruluyor. ‘Benim’ diyor. Yine fotoğraf makinesi var arabada. ‘Bu fotoğraf makinesi sizin mi?’ deniyor… ‘Benim’ diyorlar… ‘Açar mısınız?’ açıyor. Fotolara bakıyorlar adamlarla fotoların hiç bir ilgisi, alakası yok. Demek ki bu laptop ile fotoğraf makinesi bu adamlara ait değil, bu çıkıyor ortaya ama o anda da bir suç müracaatı, hırsızlık müracaatı yok. Arkadaşlarımız bunları karakola getirip teslim ediyor sonra tekrar o alana gidiyorlar. Burada bir hırsızlık olmuş birisinin evinden veya iş yerinden bir laptop ile fotoğraf makinesi çalınmış mı? Sorup araştıracaklar… O arada bir vatandaşın kış günü saat 07.30’da tek başına caddeden aşağıya geldiğini görüyorlar. Polisi görünce vatandaş hemen bizimkilerin yanına geliyor diyor ki, ‘Benim evimi soymuşlar’ ‘Ne çalındı senin evinden?’ diye soruluyor. ‘Laptop, fotoğraf makinesi ve üç tane cep telefonu.’ Cep telefonları yok, vatandaşla beraber karakola geliyor arkadaşlarımız. Daha sonra bizim aldığımız arama kararlarına istinaden ticari takside bir arama yapılıyor. Gaz pedalının altında, zula diye tabir edilen yer var. 3 tane cep telefonu oraya konmuş, meğerse ticari taksici de bunlarla beraber. Hepsi daha sonra tutuklandılar.
Sabahın körü… Mesai yeni başlamış veya mesai yeni bitti değil… Şikayet yok… Araştırma ve takip var… Görev bilinci mükemmel…
İşte bunu verebiliyorsak çalışanlarımıza, bu anlayışı… O zaman biz istenilen sonuca ulaşabiliriz.” (30/10/2011)