KENT: Kaymakam Sadettin Yücel ve Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler özel röportaj

BEŞİKTAŞ KAYMAKAMI SADETTİN YÜCEL:
“Kentin sahibi yaşayanlarıdır!..”
Okulların açılması ile birlikte Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve Beşiktaş İlçe Eğitim Müdürü Halis İşler ile bir araya geldik. Yücel, “Kentin sahibi yaşayanlar, sorumluluk almalılar, eğitim çocuk doğmadan başlar, her olayda yetkililerin suçlanması yanlış” derken İşler, “Birlikte alınan kararlar en doğru olandır. Eğitimin kalitesini arttırmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“GENÇ NÜFUS AZALIYOR… GÖÇ VERİYORUZ!..”
Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel ve Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler ile bir araya geldik. Okulların açılmasıyla birlikte ilçede yapılanları veya varsa sorunları konuşmak istiyorduk. Ancak birbirinden ilginç tespitlerle karşılaştık. Örneğin ilçedeki genç nüfusun azaldığını tespit ettik. İkamet edenlerin sayısında da düşüş olduğunu öğrendik. Ayrıca iş yerlerinde bir artış olduğu belirtilirken, gündüz ve gece nüfusununda 10 kata kadar çıktığını kayıtlara geçtik. Ayrıca yapılan görüşmede kentlinin sorumluluk alması, tüm olumsuzluklarda yöneticileri suçlamanın yanlış olduğunun altı çizildi. Beşiktaşlıların her karara katıldığı vurgulanarak, ilçenin birlikte yönetildiğinin altı çizildi. İşte bu özel söyleşiden özetler…
“ÖĞRENCİLER ÇOĞUNLUKLA BİZİ TERCİH EDİYOR”
Öğrencilerin Beşiktaş’ı tercih ettiğini söyleyen Beşiktaş Kaymakamı Sadettin Yücel konu hakkında şu ana başlıkları verdi: “Beşiktaş’ımız da malum her yer dolu. Bu manada okul yapmanın imkanı yok. Ayrıca okul ihtiyacı da bulunmuyor. Çünkü öğrenci sayısı diğer ilçelere göre daha az… Daha doğrusu okullarımız yeterli diyebilirim. Diğer ilçelerden çocukları okutuyoruz burada… O bakımdan her projenin ya da her sektörün bir altyapısı bir de üst yapısı olmalı. Planlama ve yetkililer arasında koordinasyon şart. Ben 3 yıllık gözlemim neticesinde bunu söylüyorum. Bana soruyorlar bazen “Beşiktaş’ın nüfusu nedir?” diye. Ben de hemen cevap veriyorum; “Hangi nüfusunu soruyorsunuz? İkamet eden mi, yaşayan nüfusu mu?” İkamet eden nüfus yaklaşık 184 bin ve genel olarak da düşme temayülünde bu nüfus… Ayrıca genç nüfus azalıyor. Orta yaş ve yaşlı nüfus artıyor. Artık Beşiktaş ikamet edilir olmaktan ziyade yaşanılır bir şehir olma yolunda… İkamet etmeyen nüfus derseniz 3 milyona kadar çıkar, onun da hesabı yok. Sadece gece artmıyor nüfus, gündüz de okullarla birlikte iş yerleri ile artış eğiliminde… Burada 8 temel üniversite var ve dördünün rektörlüğünün kaydı burada… 32 dershane var. Diğer verilere gelince, sadece 4. Levent Metrosu’ndan 350 bin – 400 bin kişi geçtiği tahmin edilmiş. Kaymakam olarak buraya gelen kişi ister ikamet etsin, ister ziyaret etsin herkesin sorumluluğunu ben taşıyorum. Okullara geri dönersek, 90 kadar okulumuzun 54’ü kamu okulu, 47’si özel… Tam 101 kurum var. Bunların hepsi bizim okulumuz. Daha da önemlisi özellikle kamuya ait okullarda okumak için çocuklarımızın çoğu dışarıdan geliyor. Hayır diyemeyiz!.. Yasalar çerçevesince, katkı veriyoruz…
“AMAÇ KALİTEYİ DAHA DA YÜKSELTMEK OLMALI”
Esas amacımız, eğitim kalitesini her geçen gün yükseltmeye çalışıyoruz. İstanbul bir dünya kenti ve geliştirmeyi gerek kılıyor. Öğrencilerimizin yüzde 70’inden fazlası diğer yerlerden geliyor ve bizi tercih ediyorsa mutlu oluruz. Daha çok sorumluluk yükler bu bize… Çünkü; pek çok aile Beşiktaş İlçesi’nde çocuğunu okutmak istiyor.
Okullarımızda güçlendirmeler yapılırken birçok yeni uygulamada beraberinde gerçekleştiriliyor. Depremle ilgili biliyorsunuz, bir dizi tedbir alınıyor. Güçlendirme noktasında yerel yönetimle birlikte epey bir mesafe katedildi.
Yeni okullara gelince, Beşiktaş’ta yeni bir fen lisesi yapılacak. Örneğin hayırsever bir iş adamı ile protokol yapıldı, yepyeni bir okul yaptıracak. Anafartalar İlköğretim Okulu tahliye edilmek zorunda kaldı. O okul Cumhuriyet İlköğretim ile birleştirildi. İkili öğretimden tekli öğretime tamamen geçilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Beşiktaş’ın arsa değerini rakamlandırmak çok güç. Hal böyle olunca arsaya ne yapılacağının kararını vermek kolay olmuyor. Herkes fikir ve görüşlerini beyan ediyor, karar vericilerin durumunu düşünmek lazım. İlçedeki bazı okulların satılması ve buralara yapılacak olan haberlerle ilgili yeni bir gelişme yok. TOKİ ile ilgili konuşulanlarla ilgili ve yazılı olarak gelen bir şey yok. Yeni okulların yapılmasında planlama şart. Belediyelerin bu konuda yeni imar planları ayağı olduğu gibi yaptıran ayağı da var. İl Özel İdaresi öncelikli merci, çünkü yaptıran onlar… Burada sorun nereye okul yaptırılması ile ilgili. Bu karar da İl Genel Meclisi’nden çıkıyor. Karar veren organın arasında görüşmele planlamalar daha önemli. Yakın yerlerde okul olmasını beklemek rasyonel bir beklenti değil. Yarınlarımızın aydınlanması noktasında okul yerlerimizde dahil hesaplı kitaplı konuşmamız lazım.
“EĞİTİM ÖNCELİKLE DAHA DOĞMADAN BAŞLIYOR”
“Beşiktaş’ta yaklaşık iki senedir mezuniyet törenlerine katılıp velilerimize şunu söylüyorum, meğer eğitim anne karnında başlarmış. Eğer ailede başlamamışsa okulda devam edip toplumda sonlanmamışsa, sonlandığı yerde yeniden başlamamışsa bu süreç çok etkin olarak kendini göstermeyecektir. Hiç kendimizi kandırmayalım. “Ben çocuğumu en iyi okula verdim, en iyi öğretmene verdim, en iyi dershaneden kurs aldırdım” demekle kendi sorumluluklarınızı yerine getirmiş olmazsınız, kendinizi kandırmış olursunuz. Çünkü o çocuk o aile ortamında eğitim noktasında mutlaka terbiye almalı. Beşiktaş’ta yaşayanlar bu konuda çok dikkatli. Eğitim konusunda alınan kararlara katılıyorlar. Yaptığımız her toplantıda bulunup, fikirlerini özgürce söylüyorlar. Böyle olmalı işte… Herhangi bir istenmeyen durumda, tüm suç yetkililere kesilmemeli. Kentli de sorumluluk almalı, taşın altına elini sokmalı. Birlikte yönetmeliyiz her şeyi… Merkezde hep bizim insanımızın insiyatifi var. Sadece kamu kesimi ile bu işlerin üstesinden gelmek mümkün değil. Öncelikle otokontrol gerekli… Bir de farkındalık… Bireyin sorumlulukları var. Bunları mümkünse biz bir eğitim süreci dahilinde uygun dozajda birleştirip sunmazsak sorunları çözemeyiz.”
“Yardımcı kitap zorunlu değil”
İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler de, kentli ile birlikte ortak çalışma sunduklarını belirterek, “Beşiktaşlılar çok ilgili, her türlü konuda görüş beyan ediyorlar. İstediklerini eksikliklerini bildiriyorlar. Bizimle dirsek teması içindeler, sürekli faaliyette bulunuyorlar. Özellikle okul aile birlikleri eğitim neferi gibi çalışıyor. Kendilerini tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum” dedi. Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Halis İşler, öğrenci velilerine seslenerek çok önemli bir konuda uyarıda bulundu. İşler, şöyle konuştu:
“YARDIMCI DERS KİTABI
ZORUNLULUĞU YOKTUR”
“Yardımcı ders kitabı diye bir zorunluluk yok. Öyle bir zorunluluk velilerin kendilerine dayatılıyorsa bunu da kabul etmesinler. Bu takdir kendilerine kalmıştır. İster alır ister almazlar. İstenmeyen durumlarda kapımız her zaman açık, itirazlarını ve şikayetlerini bildirebilirler. Bütün kitaplar ücretsiz dağıtılıyor. Okulların açıldığı gün, her yeri kontrol ettik, bütün kitapların tamamı çocuklarımızın elindeydi. Bu çok güzel bir uygulama… Eskiden kitapçıları günlerce gezerdik, hatta veliler kuyruklara girip kitap almaya uğraşırdı. Şimdi öyle bir şey yok. Kitapları eksiksiz olarak sıraların üzerine koyuyoruz, çocuk alıp evine gidiyor. Bunun yını sıra bir dizi yeni uygulamamız daha var. 9 ve 6. sınıflara “Akıllı Tahta” verilecek. 4 sene içerisinde bu tamamlanacak. Ayrıca bildiğiniz gibi elektronik kitap uygulaması başlatılacak.
HER OKULDA
TEKLİ EĞİTİM OLMALI”
Üzerinde durduğumuz bir konu ise, daha önce belirttiğimiz gibi okullarımız yeterlidir. Buna rağmen ikili öğretim yapılan yerler var. Bu sistemin tamamen bitirilmesi için uğraşıyoruz. Ama ders sistemi gereği bunun bir periyoda yayılması gerekiyor. Başlayan ve yarım kalan bir durum olmaması gerekiyor. Anında kesmek olmuyor. Bir okulumuzu bu konuda tekli eğitime geçirdik. Birkaç yerde daha böyle çiftli eğitim var. Yani halk tabiriyle sabahçı ve öğlenci öğrenciler bulunuyor. En çok üç yıl içinde bu işe tamamen son vereceğiz. Çocuklarımız en az kişiyle birlikte tekli öğrenime geçecek. Bu her konuda iyi olacaktır. En başta da eğitimin seviyesi ve öğrenme artacaktır.” (1/10/2011)