SON DAKİKA GÜNDEM: Mayın patlamasında 1 er şehit… Geç kalan vedalaşma… Borcum var diyen İş adamı kendini yaktı… Kıdem Tazminatı yerine Kişisel Tazminat… Korkunç kaza… Öğretmenlere tatil şoku… Ders zili çalmaya hazır…



Mayın patlamasında 1 er şehit
Başkale’de mayın patlaması sonucu bir er şehit oldu… Van’ın Başkale İlçesi’nde yapılan mayın arama tarama çalışmaları sırasında mayının patlaması sonucu bir er şehit oldu. Patlama dün akşam saatlerinde Başkale’ye bağlı Albayrak 4’üncü Tabur Komutanlığı’na bağlı Alev Hudut Bölüğü yakınlarında meydana geldi. Mayın aramaları sırasında patlama meydana geldi. Patlamada bir er şehit oldu.
***

Geç kalan vedalaşma
Odatv davasının tutuklu sanığı Doğan Yurdakul, eşi Güngör Yurdakul’un cenaze törenine katılmak üzere dün özel izinle Ankara’daki evine geldi. Yurdakul, 3 Mart’ta gözaltına alınarak ayrıldığı evinin kapısında sevenleriyle kucaklaştı. Eşiyle ancak telefonla vedalaşan Güngör Yurdakul, bugün Kocatepe Camisi’nde öğle namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Uçakla getirildi
İstanbul 16’ncı Ağır Ceza Mahke-mesi’nin Doğan Yurdakul için verdiği yol dahil 4 günlük izin dün başladı. Yurdakul, Silivri Cezaevi’nden sabah saatlerinde alınarak Atatürk Havalimanı’na götürüldü. Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağıyla Ankara’ya gelen Yurdakul’a eşlik eden sivil jandarma ekipleri, cezaevi nakil aracını uçağın yanına kadar yanaştırarak Yurdakul’u bindirdi. Avukatı Hüseyin Ersöz’ün eşlik ettiği Yurdakul’u taşıyan nakil aracını yol boyunca 2 jandarma eskortu korudu. Cezaevi aracı, Yurdakul’un Aşağı Ayrancı’daki evinin sokağına girmekte güçlük çekti. Yurdakul’un ilk sözleri, “Arkadaşlar hepinize desteğiniz için teşekkür ederim” oldu.

Yeğeni karşıladı
Yurdakul, tutukluların yakınlarının rahatsızlandığı günlerde izin alabilmesini sağlayacak yasa değişikliğini kastederek, “Eğer bu yol olacaksa, çıkarılacak kanuna Güngör Yurdakul isminin konmasını istiyorum” dedi. Yurdakul’u, binaya girişinde apartman görevlisi Sefer Taze ve Güngör Yurdakul’un yeğeni Ali Şengen karşıladı. Yurdakul her ikisine de sıkıca sarılarak hasret giderdi. Yurdakul evinde de oğlu Burç Yurdakul ve diğer yakınlarıyla buluştu. Avukat Hüseyin Ersöz, Jandarma’nın Yurdakul’un Sincan Cezaevi’ne götürülmesini ve sadece cenaze için çıkarılmasını istediğini belirterek, özetle şunları söyledi: “Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Sefer Mermerci’nin de çabalarıyla Doğan Bey evinde kalacak. Cenazeye katılacak. Pazartesi akşamına kadar evinde taziyeleri kabul edecek. Bu süreçte 2 jandarma 24 saat Doğan Bey’in evinde kalacak. Ayrıca kapıda da koruma olacak.”
***

İşadamı kendini yaktı
Batacağı yönünde haberler çıkan Yunanistan’da halk, çaresizlik nedeniyle canına kıyma yolunu seçiyor. 55 yaşındaki işadamı, kredi aldığı bankanın Selanik’teki bir şubesine gitti. İşadamı, borçlarının yeniden yapılandırılmasını istedi. Ret cevabı alan işadamı, bankanın önünde üzerine benzin döktü ve kendini ateşe verdi. Polisin hızlı müdahalesi sayesinde işadamı kurtarıldı. Bu arada, Polonya’da biraraya gelen Euro Bölgesi maliye bakanları Yunanistan’a sekiz milyar Euroluk yeni kredi dilimini verme konusundaki kararı gelecek aya bıraktı. Borç ödemelerini yapmakta zorlanan Yunanistan’ın bu fona en geç ekim ayı ortasında ihtiyacı var.
***
Kıdem Tazminatı yerine Kişisel Tazminat
Hükümet programıyla birlikte tekrar gündeme gelen kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemelerin detayları netleşmeye başlıyor. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kıdem tazminatlarıyla ilgili hazırlanan yeni sistem üzerinde çalışıldığını, bu modelde bir fonun olacağını, ‘kişisel hesap’ düşündüklerini söyledi. Yılmaz, herkesin kişisel bir hesaba sahip olacağı, o hesapta biriken miktarı görebileceği, onun nasıl değerlendirildiğini görebileceği bir yapı tasarladıklarını, bu şekilde burada biriken paranın başka şekilde istismar edilmesinin de önüne geçilmiş olacağını bildirdi. Yılmaz, kıdem tazminatı ile ilgili yeni modelle ilgili çalışmaların bu yıl içinde sonuçlandırılacağını anlattı.

Kimse dokunamıyor
Öğrenilen bilgilere göre yeni sistemde, kıdem tazminatları bir havuzda değil, çalışanların adına açılan hesaplarda değerlendiriliyor. Çalışanın hesabında biriken fona devlet ve işverenler dokunamıyor. Yeni kıdem tazminatı modeli şöyle:
– Çalışanın maaşından veya ücretinden kesilen primler Kıdem Tazminatı Fonu’nda işçi adına bir hesapta toplanacak.
– Çalışana ödeme yapılabilmesi için fona en az 3 yıl boyunca prim yatırılması gerekiyor.
– Kıdem tazminatına hak kazanmak için tek bir işverene bağlı çalışma koşulu kaldırılıyor. Buna göre, 3 yıl içinde işten ayrılan bir kişinin primleri sıfırlanmıyor ve Kıdem Tazminatı Fonu’nda değerlenmeye devam ediyor. Yeni işe başladığında yeniden primler aynı hesaba yatırılıyor.
– Yıllık maaş zamları ve fonun getirisi hesapta biriken tutarın artmasına neden oluyor.
– Bir kişinin 37.5 yıllık çalışma sonrası 12 aylık kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde bir hesap yapıldı.

Parayı emeklilikte de alabilir
– Bu hesaplamada 40 yıl boyunca ücretlerde yıllık yüzde 3, fonun getirisinde de yıllık yüzde 6’lık reel artış olacağı dikkate alındı.
– Çalışanın kıdem tazminatına hak kazanması halinde seçim hakkı var. İşçi dilerse Kıdem Tazminatı Fonu’ndan bu tazminatını çekebileceği gibi, dilerse parasına dokunmayıp değerlendirilmeye devam edilmesini talep edebilir.
– Çalışma hayatı boyunca Kıdem Tazminatı Fonu’ndaki parayı kullanmayan bir kişi, emekliliğinde bu parayı alabiliyor.
– Emeklilikte de çalışana iki seçenek sunuluyor. İşçi emeklilik yaşında fondaki bu parasını tek bir ödeme şeklinde alabilecek ya da kendisine aynen emekli maaşı ödemesi şeklinde aylık ödeme yapılmasını isteyebilecek.
– Hesapta toplanan paraya ulaşabilmanın başka yolu ise iş piyasasından çıkış. Kişi işçi statüsünden çıktıktan 5 yıl sonra, hesabındaki parayı çekme hakkına sahip.
***

Kocaeli’de zincirleme kaza
Yaşanan kaza sonrası ortaya çıkan görüntüler bu kadarda olmaz dedirten cinstendi… Kocaeli’nin İzmit ilçesinde, servis minibüslerinin de aralarında bulunduğu 9 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında, çoğu fabrika işçisi 34 kişi yaralandı. Kemalpaşa Mahallesi Seka Tüneli girişinde, Şerafettin Barış’ın kullandığı 41 P 0750 plakalı minibüs, Oğuzhan Mensur’un yönetimindeki 41 P 2139 plakalı otobüse arkadan çarptı. Kaza yapan araçları fark edemeyen Alpay Çeker idaresindeki 41 P 0012 plakalı minibüs, Kadir Engin yönetimindeki 41 P 3643 plakalı minibüs, Ergün Ergün’ün kullandığı 41 P 2998 plakalı minibüs, Bekir Şendoğan idaresindeki 34 S 3643 otomobil, Zeki Kılıç yönetimindeki 41 EZ 338 plakalı otomobil, Cengiz Küçükburgaz’ın kullandığı 41 K 1965 plakalı otomobil ve Gökhan Kaya’nın idaresindeki 41 R 0680 plakalı otomobilin de çarpışmasıyla zincirleme trafik kazası meydana geldi. Kazada, sürücüler Çeker, Şendoğan, Küçükburgaz ile Ergül’ün yanı sıra işçiler Seda Can, Engin Topçu, Barış Güzel, Sinan Gören, Cansu Çapakar, Emrah Dursun, Burak Aktaş, İrfan Kaya, Rıdvan İtmiş, Nazım Abbas, Semih Duran, Tahir Şahin, Engin Şan, Gökber Cici, Ferdi İner, Berat Çelik, Abdullah Kazal, Reşat Oruç, Mustafa Ateş, Sibel Sert, Furkan Çakıroğlu, Fatih Kabur, Ramazan Çetintaş, Yavuz Şengül, Mazhar Karabaş, Sinan Şener, Serkan Altuntaş, Harun Mala, Esra Akçakaya ve Aysun Türker yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslar ve özel araçlarla Kocaeli Devlet, İzmit Seka, Körfez Devlet ile Derince Eğitim ve Araştırma hastanelerine kaldırıldı. Yaralıların, hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Bu arada, kaza nedeniyle tünel girişinde yaklaşık 1 saat ulaşım sağlanamadı. Kaza yapan araçların olay yerinden kaldırılmasının ardından yolda trafik normale döndü. Öte yandan, minibüslerdeki yaralıların, Başiskele ilçesindeki bir fabrikada 16.00-24.00 vardiyasında çalışanlar olduğu ve mesailerini bitirerek evlerine döndükleri bildirildi.
***

3 ay yaz tatili kalkıyor
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: Öğretmenler 3 ayın tamamında tatil yapmayacak. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin 3 ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirterek, “İhtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında bir eğitim programı yapacağız. En az 1 ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz.” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TRT Haber’e konuk oldu. Öğretmenlerin gelişiminin güncellenmesi ile alakalı bir soru üzerine Bakan Dinçer, ağustos ayında alınan 11 bin öğretmene yönelik yapılan eğitimi hatırlattı. Dinçer, bu sayede yaz dönemlerinde yapılacak eğitim programları ile alakalı bir alt yapı da oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Türkiye’de 655 bin civarında öğretmen olduğunu belirten Dinçer, “Ben en az 3 yılda bir bu öğretmenlerimizin hem kendi mesleki alanlarındaki gelişmeleri, hem dünyadaki ve ülkemizdeki değişme ve gelişmeleri ve nihayet bizim müfredatta yapacağımız değişme ve gelişmeleri, teknolojik değişme ve gelişmeleri, hem de kendi bulundukları çevre ile ilgili ve mesleki formasyonları ile alakalı eğitime tabi tutulmaları gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

3 AY BOYUNCA TATİL YAPMAYACAKLAR
Bunun için öğretmen yeterliliklerini tespit etmeyi planladıklarını kaydeden Dinçer, şöyle devam etti: “Bu bazen yanlışlıkla performans diye tabir ediliyor. Bu yanlış bir kavram. Biz öğretmenlerin performansını tespit etmeyeceğiz. Böyle bir çalışmamız ve çabamız olmayacak. Ama öğretmenin yeterliliğini ve öğretmenin geliştirilmesini esas alacağız. Öğretmenin mevcut başarısını tespit ettikten sonra, o alandaki ideal yapıyı göreceğiz, aradaki mesafeyi kapatacak bir eğitim programı mutlaka düzenleyeceğiz. Yaz aylarında öğretmenlerimiz üç ay boyunca tatil yapmayacaklar. Eğer saygınlık kazanacaksak, bunun da böyle olması gerektiğini onlar da kabullenmeliler.” Öğretmenlerin üç ayın tamamında tatil yapmayacaklarını belirten Dinçer, “Belki ihtiyaç duydukları kadar tatil için zaman ayıracağız ama onun dışında yine bütün masraflarına bakanlığımızın katlandığı bir eğitim programı yapacağız. En az bir ay süre ile öğretmenlerimizi eğitime tabii tutacağız. Onun için de hazırlık yapıyoruz.” dedi.
Bunu her öğretmeni değişik illere, tatil beldelerine taşıyarak yapmayacaklarını ifade eden Dinçer, “Herkesi kendi ilinde, kendi ilçesinde, az önce bahsettiğim gündemle yapacağız.” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRETMEN OLMAYAN HİÇ KİMSE EK DERS ÜCRETİ ALMAYACAK”
Dinçer, öğretmen olmayan tüm alanlarda ek ders ödemesi uygulamasına bir ay sonra son vereceklerini dile getirdi. “Öğretmen olmayan hiç kimse ek ders ücreti almayacak, sadece öğretmenlerimiz alacak.” diyen Dinçer, buna karşılık bakanlığın öğretmen olmayan diğer personelinin de fazla mesai, ek ödeme ve makam tazminatı gibi hususlar varsa, onları alacağını söyledi.

“YÖNETİCİLİK ATEŞTEN GÖMLEK OLACAK”
“Müdürlük sınavı yapacak mısınız?” sorusuna Dinçer, “Meslekte yükselme ile alakalı bir sınavdan bahsediliyorsa şu anda öyle bir planımız yok.” cevabını verdi. Bundan sonra okul müdürü, il ve ilçe müdürü gibi mevkilerin yöneticilerin ek göstergelerini artıran, makam sahibi olan bir görev olmaktan çıkacağını dile getiren Dinçer, “Ateşten gömlek olacak. Sorumluluk sahibi olmak ve hesap verebilir bir noktada bulunmak şeklinde olacak.” dedi.

ÖZÜR GRUBU VE YILLIK ATAMALAR SENEDE BİR KEZ YAPILACAK
Bakan Dinçer, özür grubu atamaları ile ilgili başka bir soru üzerine, “Her yıl çocuğunuzun öğretmeni değişse idi hoşunuza gider miydi? Dönemin tam ortasında çocuğunuzun öğretmeni bırakıp gitse idi hoşunuza gider miydi?” diye sordu. Dinçer, şöyle devam etti: “Öğretmenlerimiz niçin Şubat’ta özür grubuna dayalı olarak tayin talep ediyorlar. Gelin hep birlikte kısmen de fedakarlık yaparak, bu ülkenin bütün çocuklarına kendi çocuğumuz için istediğimiz hakları ve fırsatları verelim.” Öğretmenlerin dönem ortasında hangi gerekçe ile olursa olsun bir başka okula geçmelerinin doğru olmadığını vurgulayan Dinçer, “Bu yüzden de bu talepte bulunacak arkadaşlarımızın 3 ay daha sabretmelerini tavsiye ediyorum.” dedi. Öğretmenliğin kısmen fedakarlık gerektiren bir meslek olduğunu kaydeden Dinçer, “Eğer biz buna hazır değilsek, ona hazır olacak bir alt yapıyı onlara kurmak için çaba sarf edeceğim. Ama onlar da bize destek versinler. Hem özür grubundaki atamaları hem de yıllık atamaları yılda bir kere yapacağız, okullar açılmadan önce yapacağız. Okullar açıldığı zaman herkes nerede olacağını bilecek ve yıl boyunca orada çalışacak.” şeklinde konuştu.

“TABLET BİLGİSAYARLAR TÜRKİYE’DE ÜRETİLECEK”
Eğitimde teknolojik yatırımlara değinen Dinçer, bu konuda ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Dinçer, “Belki çok iddialı söylemek doğru değil ama en azından vurgulayarak söylemek istiyorum, bizim teknolojik yatırımlarımız şu anda belki de dünyada en ileri noktada olan bir vizyonla oluşturulmuş vaziyette.” dedi. Dünyanın bir çok ülkesindebilgisayarkaynaklı projeksiyon makinelerinin olduğu tahtalar kullanıldığını belirten Dinçer, “Biz doğrudan doğruya bilgisayar ekranlı tahta haline getiriyoruz. Tahta büyüklüğünde, net ekranlarla dokunmatik olarak bilgisayarı sınıflarımıza monte etmiş olacağız.” diye konuştu. Bakan Dinçer, bu yapının öğrencilere dağıtılacak tablet bilgisayarlar ile de uyumlu olacağını kaydetti. Akıllı tahtaların ihalesinin duyurulduğunu hatırlatan Dinçer, “İkinci dönemden itibaren belli iller ile 5. ve 9. sınıfları esas alarak döşemeye başlayacağız.” açıklamasını yaptı. Dinçer tablet bilgisayarlar ile ilgili ihalenin ise henüz tamamlanamadığını belirterek, “Çünkü tabletler çok büyük maliyetler oluşturan bir yatırım. Bu yatırımı yaparken biz bu tabletlerin Türkiye’de üretilmesi ile ilgili stratejik bir karar vermiş bulunuyoruz.” dedi. Dinçer, gelecek 5 yıllık süre içerisinde 20 milyondan daha büyük bir pazar oluşacağını sözlerine ekledi.
***
Ders zili pazartesi günü çalacak
2011-2012 eğitim-öğretim yılı 19 Eylül 2011 Pazartesi günü başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla yaklaşık 16 milyon öğrenci ve 700 bin öğretmen ders başı yapacak.
Yeni eğitim-öğretim yılı Pazartesi günü başlayacak. Yaklaşık 16 milyon öğrenci ve 700 bin öğretmen, 3 ay süren yaz tatilinin ardından ilk zilin çalmasıyla ders başı yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenci ve öğretmenlere toplam 204 milyon 275 bin 661 ders kitabını ücretsiz dağıtacak. Okullara dağıtımı devam eden ders kitapları okulların açılacağı 19 Eylül’de sıraların üzerinde hazır bulunacak. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 32 ilde başlatılan ve geçen yıl 57 ile çıkarılan zorunlu okul öncesi eğitime, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 14 il daha katılacak. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer imzasıyla yayımlanan genelgeye göre, okulların açılacağı ilk hafta “Demokrasi Eğitimi ve Demokratik Okul Kültürü” konularında etkinlikler gerçekleştirilecek.
***

Yarı yıl karnesi 20 Ocak’ta alınacak
Eğitim-öğretim yılının birinci yarısı için son zil ise 20 Ocak 2012 Cuma günü çalacak ve öğrenciler tatile çıkacak. Yarıyıl tatili ise 23 Ocak-3 Şubat 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı da 6 Şubat Pazartesi günü başlayacak, ders yılı ise 8 Haziran 2012 Cuma günü sona erecek. 2012-2013 eğitim-öğretim yılı ise 17 Eylül 2012’de başlayacak.