***
Haşim Kılıç yeniden Anayasa Mahkemesi başkanı oldu.
***
Sınırda kara harekatı hazırlığı
Terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarına hava operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri, kara harekatının hazırlığını yapıyor. Irak bölgesel Kürt yönetimi ve Amerika ile temaslarını hızlandırarak PKK’ya ‘tam saha pres’ uygulayan Türkiye, sınırı takviye etmeyi sürdürüyor. Irak sınırının sıfır noktasında kurulan gözetleme kuleleri, 24 saat bölgeyi gözetliyor. Şırnak ve Hakkari’deki birliklere dağıtılan yeni nesil termal kameralar yaklaşık 15 kilometre uzaklığındaki en küçük hareketliliği bile tespit ediyor. Güvenlik güçleri, gece karanlığında Cudi Dağı’nın tepesini gündüz gibi kontrol edebiliyor. Kobra helikopterleri de sürekli keşif uçuşları yapıyor.
Şırnak 23’ncü Tümen Komutanlığı’ndan kalkan kobra helikopterleri PKK’nın muhtemel barınma alanlarının bulunduğu Cudi ve Gabar dağlarını bombalıyor. Keşif uçuşları sırasında tespit edilen bazı hedefler anında imha ediliyor. Dağlık alanda örgütün barındığı tespit edilen mağaralar kullanılamaz hale getiriliyor. Kırsal alanda yaşanan askeri hareketlilik üzerine kent merkezlerindeki kontroller de sıklaştırıldı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bu kez mayın arama faaliyeti yoğunlaşıyor. Mayına dayanıklı Kirpi tipi araçlar sınıra sevk edildi. Kara yollarındaki askeri hareketlilik güneşin doğuşuyla başlıyor. Zırhlı araçlarla, kara yollarında mayın taraması yapan askerler, en üst seviyede güvenlik tedbiri uyguluyor. Hakkari’nin Çukurca ilçesinde 8 asker ve 1 korucunun şehit olduğu mayınlı saldırının ardından kara yollarında arama tarama faaliyetlerini arttıran Mehmetçik, uzman köpeklerden de yararlanıyor. Şırnak’ın Uludere, Beytüşşebap ile Hakkari’nin Çukurca ve Şemdinli ilçelerinde askeri hareketlilik dikkat çekiyor. Sınır hattındaki hareketlilik bölge halkı tarafından da merakla izleniyor. Bu arada, Şırnak Tümen Komutanlığı askerlerin çarşı izinlerini kaldırdı. Bu kararda kent merkezlerinde polislere ve askerlere yapılan saldırıların etkili olduğu öğrenildi.
(SABAH)
***
Polisin cevap bulamadığı soru
Emniyet, Adalet Bakanlığı’na “Gözaltına alınan eşcinsellerin üst aramasını kim yapacak?” diye sordu. Polisin operasyonlarda gözaltına alınan eşcinsellerin üst aramasını kadın mı, yoksa erkek polislerin mi yapacağı konusunda tereddüte düştüğü ve Adalet Bakanlığına ‘’Aramayı kim yapacak?’’ diye sorduğu öğrenildi. Adalet Bakanlığı ise cinsel tercihi farklı olanlara yönelik bir hüküm bulunmadığını ve gözaltına alınan kişinin “Nüfus cüzdanı mavi ise erkek, pembe ise kadın polislerce aranması” yönünde tavsiyede bulundu. Ankara’da düzenlenen ”Yakalama, Gözaltı ve İfade Alma’’ sempozyumunda konuşan Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Adem Doğru, kolluk kuvvetlerince kendilerine ‘’Cinsel tercihleri farklı olanların üst aramasının nasıl yapılacağı” sorusunun yöneltildiğini açıkladı. Doğru, yönetmeliğe göre kadınların kadın, erkeklerin erkek polis tarafından üst aramasının yapıldığını anımsattı ve ‘’Ama yakalama yönetmeliğimizde maalesef cinsel tercihleri farklı olanlarla ilgili bir düzenleme yok. Kişilerin cinsel tercihlerinin ön plana alınacağına dair görüşler var. Fakat biz uygulamada kimliğinin rengine göre işlem yapılması hususunu değerlendiriyoruz ” dedi.
‘’ÇAĞIRIN, GELMEZLERSE YAKALAYIN’’
Sempozyumda konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bahri Öztürk ise yakalama ve gözaltı konusuna sık sık eleştiriler geldiğini hatırlatarak ‘’Önce çağır, gelmezse yakalama emri çıkar’’ dedi ve şunları söyledi: ‘’Adamın kim olduğu, ne olduğu belli. Ona rağmen yakalama emri yapılır mı? Bir uyuşturucu baronu vardır, sabah 04’te mal yükleyecektir. Baskını yaparsın. Ama çağırdığında gelecek kişileri sabaha karşı gidip almanın insanlarda nasıl bir algı oluşturduğunu görüyor musunuz? Yakalarken aşağılamak moda haline geldi. Kelepçe tak, ensesinden bas, koltuk altına gir… Bunlar toplumda infial uyandırıyor.”
(MİLLİYET)
***
POLİS OTOMOBİLİ TARANDI: 1 ŞEHİT
Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi’nde trafik polislerine silahlı saldırı düzenlendi. 1 polis şehit olurken 1’i de ağır yaralandı, Saat 21.10 sıralarında Gölbaşı karayolu üzerinde devriye görevi yapan trafik polisi ekip otomobiline gri renkli bir araçtan uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Otomobilde bulunan iki polis saldırıya uğradıkları saniyelerde merkeze ‘Burada ölüyoruz, ekipler ivedi şekilde gelsin’ anonsu geçti. Bu anonsun ardından telsiz sessizliğe büründü. Çok geçmeden özel harekat polisleri devreye girerek ‘Malum yerdeyiz, gerekli müdahaleyi yapıyoruz’ anonsu yaptı. Pazarcık Kaymakamı Mustafa Sarıkaya, ‘Polis memurlarımız Yavuz Bayal (25) ile Hacı Kalkan (27) saldırıda ağır yaralanmışlardır. Pazarcık Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Yavuz Bayal kurtarılamayarak şehit olmuştur. Hacı Kalkan ise Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiştir” açıklaması yaptı. Olay sonrası başlatılan operasyonda zaman zaman teröristlerle sıcak temas sağlandığı bildirildi.
***
Tarihi siluete gökdelenler girdi
İstanbul’un tarihi siluetine üç gökdelen sızdı. Zeytinburnu’ndaki binalar bakanlığın “Durdurun” kararına rağmen yükseldi. Zeytinburnu’nda tarihi İstanbul surlarının yakınında yapılan üç gökdelen, kentin Sultanahmet Camii ile özdeşleşmiş tarihi siluetini boza boza yükseliyor. Kazlıçeşme Meydanı’nın yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Zeytinburnu Belediyesi’nin sorumluluğunda yapılan inşaatlarla ilgili Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınmadığı anlaşıldı.
Radikal’in haberine göre, İstanbul 4 Numaralı Koruma Bölge Kurulu raportörleri, ‘inşaatın İstanbul’un Marmara siluet kapsamında olduğunu ve yarımadanın siluetini olumsuz yönde etkilediğini’ tespit etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı belediyelere “Durdurun” dedi. Sonuç: İnşaatlar tam gaz devam ediyor, koruma kurulunun yerinde ise yeller esiyor.
BELEDİYE KURULA SORMADI
ASTAY Gayrimenkul tarafından geçen yıl nisanda başlanan ve Mart 2012’de hizmete açılması planlanan üç gökdelenin hemen yakınındaki eski Sümerbank arazisi içinde Bizans askeri garnizon kalıntıları bulunuyor. İstanbul’un tarihi alanlarını kapsayan Tarihi Yarımada Yönetim Planı’na ait ‘Yönetim Alanı’ sınırları içinde kalan inşaatlarla ilgili olarak İBB’nin ilgili Koruma Bölge Kurulu’na danışması gerekiyordu. Proje kurulun onayına sunulmadığı gibi hafriyat sırasında Arkeoloji Müzesi uzmanları da yer almadı.
KURUL RAPOR HAZIRLADI
Gökdelenlerin bu tarihi yarımadada nasıl yükseldiği Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne yapılan vatandaş şikâyetiyle ortaya çıktı. Kıyıdan bakıldığında Sultanahmet Camii’nin minarelerinin arasına üç gökdelen eklenmiş gibi bir manzara vardı. Denize 200 metre uzaklıkta kurulan üç blok 27, 32 ve 36 katlıydı. Genel Müdür Yardımcısı Nermin Beşbaş, inşaatlar için 4 Numaralı Koruma Bölge Kurulu’ndan bilgi istedi. Kurul da raportör görevlendirdi. İki uzmanın yerinde yaptığı inceleme sonucunda hazırlanan raporda; “Müdürlüğümüz arşivinde yapılan incelemede parsele ilişkin işlem dosyası bulunmadığı, Koruma Bölge Kurulu tarafından alınan bir karara rastlanmadığı, parsele ait tescil kaydının olmadığı, sit alanı içinde olmayan parsele ilişkin plan yapma, onama yetkisinin İBB ve Zeytinburnu Belediyesi’nde olduğu, inşaat faaliyetlerinin devam ettiği, alanın İstanbul’un Marmara siluet kapsamında kalmakta olduğu, Tarihi Yarımada’ya çok yakın bir noktada bulunan parseldeki yapılaşmanın İstanbul’un siluetini olumsuz etkilediğinin tespit edildiği, konunun Koruma Bölge Kurulu’nca da değerlendirilmesi gerektiği” vurgulandı.
‘GERİ DÖNÜŞSÜZ ZARAR’
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Koruma Bölge Kurulu’ndan gelen bu bilgiler üzerine inşaatlarla ilgili belediyelerden değerlendirme istedi. İBB ve Zeytinburnu Belediyesi’ne gönderilen 11 Ağustos tarihli yazıda “Sit alanında olmayan ancak Tarihi Yarımada Yönetim Alanı Sınırı içinde kalan ve Tarihi Yarımada’ya çok yakın bir noktada bulunan söz konusu parseldeki çalışmaların incelenerek değerlendirilmesi ve varlığın olağanüstü evrensel değerini geri döndürülemez şekilde olumsuz yönde etkileyecek uygulamaların durdurulması” istendi. Ancak inşaatlar devam ettiği gibi, bu yapının İstanbul’un siluetine zarar verdiğini tespit eden koruma kurulu tarihe karışmış durumda. Kurullar bir süre önce Kanun Hükmünde Kararname’yle lağvedilmişti.
UNESCO TÜRKİYE’Yİ UYARMIŞTI
UNESCO 2003 yılından bu yana İstanbul’da büyük ölçekli projelerin, kentin silueti üzerinde endişelerini dile getirmiş, büyük ölçekli projelerin uygulanması öncesinde uluslararası standartların göz önüne alınması istenmişti. Çalışmaların Dünya Mirası Kültür Varlıkları için Etki Değerlendirmesi Rehberi doğrultusunda yapılması tavsiye edilmişti. Uzmanlar UNESCO’nun ilk toplantısında gökdelenlerin gündeme geleceğini ve bu konuda İstanbul’a büyük yaptırımlar uygulanabileceğini söylüyor.
TOPBAŞ DA RAHATSIZ, ÖNLEM YOLDA
Üç gökdelene yapı ruhsat iznini Zeytinburnu Belediyesi verdi. Belediyenin, projeyi onaylarken yükseklikten çok yapının arazi içinde kaplayacağı genişliği baz alarak ruhsat verdiği belirtiliyor. Ancak binaların boyu uzadıkça İstanbul siluetine zarar verdiği de ortaya çıktı. Görüntünün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı da rahatsız ettiği öne sürülüyor. Yeni imar düzenlemesi hazırlandığı, tarihi ve doğal sit dışında kalan yerlerde yapılacak yüksek yapılara, bundan sonra bu yasaya göre izin verileceği belirtiliyor.
***
Füze savunma sistemi Malatya Kürecik’te
Füze savunma sistemiyle ilgili ABD Elçisi ile mutabakat zaptı imzalandı, üs Malatya Kürecik’te…
***
Eğitim sil baştan
Milyonlarca öğrenci ve 100 binlerce eğitim emekçisini ilgilendiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) teşkilatı Kanun Hükmünde Kararnameyle silbaştan değişti. Yeni kararnameyle bakanın teşkilat üzerindeki yetkisi artırılırken, bakanlığın pek çok yan hizmet birimi kapatılıyor. Teşkilat yapısı Milli Eğitim Bakanı’nı merkeze koyan bir anlayışla şekillenirken, bakana doğrudan ana hizmet birimlerine görev verme yetkisi tanındı. Yeni düzenlemeyle Talim ve Terbiye Kurulu’nun üye sayısı 10 olarak belirlendi ve üyelerin 4 + 3 yıl görev yapmaları benimsendi. KHK ile yeni teşkilat yasasında MEB’in Atatürk İnkılap ve İlkelerine atıf yapılan görevi kaldırıldı.
Birimler değişti
Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü ile İlköğretim Genel Müdürlüğü birleştirilerek Temel Eğitim Genel Müdürlüğü kurulurken, Personel Genel Müdürlüğü de İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi. Yeni düzenlemeyle okul ve kurum binaları dahil, taşınmazlara ilişkin her türlü satım, yapma, yaptırma, bakım, onarım ve tadilat işlerini yapmakla yükümlü olarak İnşaat ve Emlak Grup Başkanlığı adı altında yeni bir birim kuruldu.
Mahmut LICALI / Cumhuriyet
***