Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında Metris Cezaevi’nde tutuklanan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, hastaneye kaldırıldı. Alınan bilgiye göre, tutuklu bulunduğu Metris Cezaevinde rahatsızlanan Yıldırım, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Burada tedavi altına alınan Yıldırım’ın, daha önce de hastanede tedavi olmasına yol açan şeker rahatsızlığının nüksettiği ve bir bacağında morarma bulunduğu öğrenildi.
Antihacker’a 8300 TL maaş
Üniversiteye giriş sınavlarında yaşanan bilişim karmaşası ve hatalar nedeniyle zor aylar yaşayan ÖSYM bu kez işi sıkı tutarken, 8.3 bin TL maaşlı, hacker saldırılarına karşı uzmanlığı olan kişiler istihdam edecek.
ÖSYM, 4 bin 200 ile 8 bin 300 TL arasında maaşla çalışacak 2 yazılım mühendisi, birer ağ yöneticisi ve sistem ve veri tabanı yöneticisi alacak. ÖSYM’den yapılan duyuruya göre, KPSSP3 puanının yüzde 20’si ile yabancı dil puanının yüzde 80’inin toplamı esas alınarak yapılacak sıralamaya ve gerçekleştirilecek sözlü sınav başarısına göre dört sözleşmeli bilişim personeli alınacak. Adaylarda, aranan özel şartlardan bazıları şöyle: “Ağ saldırıları ve alınacak önlemler konusunda bilgi sahibi olmak, ağ ve data güvenliği bilgisine sahip olmak, ağ üzerinde çalışan yazılımlar geliştirmek, baskı ve stres altında çalışabilmek, felaket önleme, güvenilir bir şekilde yedekleme ve kurtarma işlemlerinin, gerçekleştirilmesi, sistemlerin güncel ve her an kullanılır halde tutulması konusunda tecrübeli olmak.” Başvuru formu ve detaylı bilgiye “www.osym.gov.tr” adresinden ulaşılabilecek.
Yağışlar kuvvetlenerek devam edecek
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yapılan son değerlendirmelere göre, Türkiye’nin kuzey ve iç kesimlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek yağışların; İstanbul’un Anadolu Yakası, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Yalova, Bursa, Düzce, Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Sinop, Çankırı, Yozgat, Çorum ve Amasya çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Hava sıcaklığı, ülkenin kuzey ve iç kesimlerinde 6 ile 8 derece azalacak, Marmara’nın batısında 2 ile 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak.
Rüzgarın, genellikle kuzey ve kuzeybatı, yurdun güneydoğusunda güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta, iç ve batı kesimler ile Güneydoğu Anadolu’da kuvvetli, Marmara, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz’de yer yer kısa süreli fırtına şeklinde (50-70 km/saat) esmesi bekleniyor.
***
Milletvekilinin akrabasına PKK tuzağı
Tunceli’nin Nazımiye İlçesi Ramazan Köyü yakınlarında yol kesen PKK’lı teröristler, araçtan indirdikleri geçici köy korucusu 56 yaşındaki Mustafa Akçiçek’i silahla vurup öldürdü. Öldürülen korucu Akçiçek’in köylüsü ve aynı aşiretten olan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, saldırıyı kaygı verici olduğunu söyledi. Nazımiye İlçe merkezinde oturan ve geçici köy korucusu kadrosunda 15 yıldır Hükümet Konağı’nda bekçilik yapan Mustafa Akçiçek, bugün saat 19.00 sıralarında 2 yakını ile ticari taksi tutarak akrabalarının yaşıdığı Ramazan Köyü’ne doğru yola çıktı. Nazımiye’ye 15 kilometre mesafedeki köye giden Akçiçek’in içinede bulunduğu otomobil köye 4 kilometre mesafdeki Doğantaş Köyü yol ayrımında PKK’lı 3 terörist tarafından kesildi. Silah tehdidi ile araçtakileri indiren teröristler, bir süre sorguladı. Ardından Mustafa Akçiçek’i, devletle işbirliği yaptığı ve PKK’lıların yerlerini askerlere ihbar ettiği gerekçesiyle otomobilden uzak bir noktaya götüren teröristler burada uzun namlulu silahla vurup öldürdü. Ticari taksi de bulunan diğer kişilere dokunmayan teröristler, bölgeden kaçtı.
Semih Şentürk adliyede
Fenerbahçeli futbolcu Semih Şentürk, şike soruşturması kapsamında ifade vermek üzere Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Avukatıyla birlikte adliyeye gelen Şentürk, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk’e ifade verecek.
***
Gidecek isimler belli oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti yönetiminde büyük operasyona hazırlanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti yönetiminde büyük operasyona hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun 17 kişilik MYK’daki 10 ismi değiştirmesi bekleniyor. Sayının 12’ye de çıkabileceği, MYK’da kalacak bazı isimlerin de görevlerinin değiştirilebilieceği belirtiliyor. Muhaliflerin hedefindeki bir numaralı isim olan Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in görevinde kalması beklenirken, kulislerde “Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ile en azından tüzük kurultayına kadar devam edecek” yorumları yapılıyor.
ÇARŞAMBA GÜNÜ YENİ ÜYELERLE MYK
Kılıçdaroğlu seçim sonrasına bıraktığı MYK revizyonunu hafta başında gerçekleştirecek. Çarşamba günü MYK toplantısı da yeni üyelerle yapılacak. 2010 Mayıs’ında Genel Başkan seçilen Kılıçdaroğlu, 4. ekibini kurmuş olacak.
KİMLER KOLTUĞUNU KORUYACAK?
Ergenekon davası sanıkları için Meclis çalışmalarını boykot etmeyi göze alan ve oldukça sert açıklamalar yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konu ‘dış politika’ya gelince herkesi şaşkına çevirdi. Suriye kriziyle ilgili konuşurken oldukça durağan, tutuk ve bezgin bir görüntü veren Kılıçdaroğlu, boykot sonrası ilk açıklamasında düşük bir profil sergilemesi dikkatlerden kaçmadı. Kılıçdaroğlu yeni ekibini belirlerken, milletvekili olmayan Parti Meclis’i üyelerine ağırlık verdi. Milletvekillerinden de Meclis’te daha etkin çalışma isteyeceği ifade edildi. Kulislere sızan bilgilere göre, mevcut MYK’da yerini korumasına kesin gözüyle bakılan isimler şöyle: Gürsel Tekin, Faik Öztrak, Sencer Ayata, Erdoğan Toprak, Gülsün Bilgehan.
GİDECEK İSİMLER KİMLER OLACAK?
Kulislerde MYK üyeliğini kaybetme olasılığı yüksek görülen isimler de şöyle sıralanıyor: Sezgin Tanrıkulu, Engin Altay, Hurşit Güneş, Umut Oran, Süheyl Batum, Sena Kaleli, İzzet Çetin, Alaattin Yüksel. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’i değiştirmeyi planladığı yerine de Nihad Matkap’ın Genel Sekreterlik görevini üstleneceği öğrenildi. CHP kulislerine göre MYK’ya girmesine kesin gözüyle bakılan isimler de şöyle: Ercan Karakaş, Nihad Matkap, Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Bülent Kuşoğlu, Perihan Sarı, Levent Eyipişiren, Gülseren Onanç.
GÜRSEL TEKİN İLE YOLA DEVAM
Kulislerde, muhaliflerin hedefindeki Gürsel Tekin’in görev yerinin değişebileceği iddiaları dillendiriliyor, ancak Kılıçdaroğlu’nun, Tekin’in bazı açıklamalarını eleştirse de, onunla çalışmaktan memnun olduğu ifade ediliyor. Kılıçdaoğlu’nun en azından tüzük kurultayına kadar örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak devam etmesinden yana olduğu belirtiliyor.
ÜÇ KEZ DEĞİŞTİRMİŞTİ
Mayıs 2010’da ilk MYK’sını, değişen tüzüğün yürürlükte olduğuna ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı nedeniyle 3 Kasım 2010’da ikinci ve 18 Aralık 2010’daki olağanüstü kurultayında üçüncü kez ekibini kuran Kılıçdaroğlu, yapacağı yenilik ile 4. ekibini kurmuş olacak. İl örgütlerinin de il kurultayları ve atamalar yoluyla 3-4 aylık süreçte tamamen revize edileceği ve “Yeni” CHP’nin tamamen yenilenmiş, Meclis, parti ve teşkilat yapısıyla yeni dönemde çalışacağı ifade edildi.
ODALARI TOPLAYALIM BARİ
Bazı MYK üyelerinin Kılıçdaroğlu’na, “Ben dahi değiştirilsem MYK değişmeli. Yeni MYK ile devam etmelisiniz” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun önceki günkü MYK toplantısı biterken, “MYK’da bir değişim gerekiyor, bunu gerçekleştireceğim” demesi ise “değişim”in işareti olarak algılanmıştı. MYK’nın bitiminin ardından Kılıçdaroğlu toplantı salonundan ayrıldıktan sonra, Engin Altay’ın “Arkadaşlar odaları toplayalım bari…” diyerek espri yaptığı kaydedildi.
MECLİS’TE KİM GÖREVLİ
Kulislerde, 17 olan MYK üye sayısının 14’e düşürülebileceği konuşulurken, TBMM komisyonlarında görevlendirilen üyelerin MYK dışında kalabileceği ifade ediliyor. Komisyonlarda görevlendirilen MYK üyeleri şöyle: Süheyl Batum (Anayasa Komisyonu), Osman Korutürk (Dışişleri Komisyonu), Sezgin Tanrıkulu (İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu), Umut Oran (AB Uyum Komisyonu ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu), Gülsün Bilgehan (AKPM) Emrehan Halıcı (NATOPA Türk Grubu) Faik Öztrak (NATOPA Türk Grubu asıl üyesi), Hurşit Güneş (Parlamentolararası Birlik) Süleyman Sencer Ayata (Asya Parlamenter Asamblesi).
GENEL SEKRETERİ OLACAK
Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde Çalışma Bakanı olan Nihad Matkap, yeni parti yönetiminde yer alacak. Şimdi Matkap’ın Genel Sekreter olaması bekleniyor.
(Akşam)
***
Bir fotoğrafla dağıldı
Tekirdağ’ın küçük bir beldesinde yaşayan ve iki yıl önce kuru öksürük ile nefes darlığı şikâyetleriyle İstanbul’daki bir devlet hastanesine başvuran İ.A., ileri düzeyde nefes darlığı hastalığı olan “Sarkoidas” şüphesiyle 38 gün hastanede yattı. Boğazında nodül adı verilen bir kitle olduğu tespit edildi. Yapılan biyopsisi temiz çıkınca taburcu oldu. Ancak hastanede yoğun bakımda çekildiği iddia edilen fotoğrafı, sigara paketleri üzerinde yer alınca kâbus başladı. İ.A.’nın fotoğrafı, kısa sürede yaşadığı küçük beldede konuşulmaya başladı. İ.A., kimtarafından çekildiğini bilmediği fotoğraf yüzünden önce çalıştığı fabrikadaki işinden çıkarıldı. Yakınları, gencin bulaşıcı bir hastalığı olduğunu ancak sakladığını düşünerek ondan uzaklaşmaya başladı. Hatta eşi, o dönem 1 yaşında olan kızına yaklaşmasını istemedi, evi terk etti. Çift, boşanma aşamasına geldi. Bu kez büfe açan gencin çevresindekiler, ‘hastalık bulaşır’ endişesiyle ondan alışverişi kesti. Maddi ve manevi açıdan sıkıntıya giren İ.A., önce otomobilini, sonra evini sattı. Karşılaştığı baskılar sonucu yaşadığı beldeyi de terk etmek zorunda kaldı. Haberturk’ün haberine göre, İ.A. hayatını kâbusa çeviren fotoğrafın kim tarafından çekildiğinin ortaya çıkması ve mağduriyetine yol açanların cezalandırılması için avukat Filiz Yaşar Yıldırım’a başvurdu. Yıldırım’ın talebiyle dünyaca ünlü adli antropolog Prof. Dr. Mehmet Yaşar İşcan, 4 ay sürenmorfolojik inceleme sonucu fotoğraftaki kişinin İ.A. olduğunu kesin olarak belirledi. İ.A., avukatı aracılığıyla Kartal Başsavcılığı’na başvurarak, izinsiz ve habersiz olarak ekonomik amaçla fotoğrafının çekilmesi, ticari amaçla yayınlanması,maddi-manevi zarara uğraması ve hasta haklarını ihlal suçlarından 5 sigara firması ve TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu) hakkında suç duyurusunda bulundu.
‘ÇOK BÜYÜK TRAVMA GEÇİRDİM’
İ.A., “Öksürük şikâyetiyle hastaneye gittim. Biyopside bir şey çıkmadı. Sigara paketlerindeki fotoğraf ortaya çıkınca, beldedeki insanlar ‘Bu sen misin?’ diye sormaya başladı. Fotoğrafı görünce, hastanede yoğun bakımdayken çekildiğini anladım. Herkes bulaşıcı bir hastalığım olduğunu düşündü. Eşim ‘Bebeğimize hastalık bulaşır’ diyerek beni terk etti. İşsiz kaldım. İş başvurusu yaptığımda, ‘Bizimle çalışman uygun olmaz’ yanıtıyla karşılaştım. Fotoğrafı fark ettiğimandan itibaren, son 9 ayda büyük travma geçirdim” dedi.
‘İKİ DOKTORDAN ŞİKÂYETÇİ OLDUM’
8 yıldır sigara içtiğini belirten İ.A., “Fotoğrafın ucunda açık renkli ve üstü desenli hastane önlüğü de gözüküyor. O önlüğün, hastanede yattığımda üzerimde olan önlük olduğunu tespit ettik. Hastanedeki iki doktor hakkında da şikâyetçi oldum. Fotoğrafın altında ‘Sigara dumanında kanser yapıcı maddeler bulunur’ yazılı. Hâlâ çevreme kanser olmadığımı anlatmaya çalışıyorum” diye konuştu.
‘SUÇLULARI ORTAYA ÇIKARACAĞIZ’
Avukat Filiz Yaşar Yıldırım ise, “Fotoğraflı sigara paketleri 2010’un 5. ayında piyasaya sürülmüş. İ.A.’nın fotoğrafı 250 çeşit sigaramarkası üzerinde yer alıyor. TAPDK bu fotoğrafı nasıl elde etti? Neden yasal izinler alınmadı? Hepsi ortaya çıkacak. Sigara paketlerin toplatılması ve kaldırılmasını talep ettik. Burada sadece kişi hakları ihlal edilmekle kalınmayıp, kişimaddimanevi zarara uğratılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de ihlal edilmiştir. Maddi-manevi tazminat davası da açacağız. AİHM’ye dek gideceğiz” dedi.
TAPDK YETKİLİLERİ: ‘TÜRK OLMA İHTİMALİ AZ’
TAPDK yetkilileri ise, “Bu yönde daha önce de bize dava açılmıştı. Bu fotoğraflar, 2004’te AB komisyonundan kullanma izniyle birlikte alındı. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı ve TAPDK temsilcileri ile çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri yurtdışından bize ulaşan yüzlerce fotoğraf içinden 14 fotoğrafı seçti. Bu nedenle kişinin Türk olma ihtimali çok az. Ayrıca hiçbir resmin kimliği belli değil. Bu yüzden bunlar, kişilerden izin alınarak konulan fotoğraflar değil” açıklamasını yaptı.
ÇOCUK FOTOĞRAFI DA YANKI UYANDIRMIŞTI
Denizli’de yaşayan iki çocuk annesi Jale Murtoğlu da, sigara paketleri üzerinde bulunan ağzı maskeli çocuk fotoğrafının 6 yaşındaki oğlu Turgut Ö.’ye ait olduğunu, bu fotoğrafın kendisinden izinsiz çekilerek kullanıldığını iddia etmiş, “Bu olayda eski eşim T.Ö.’nün parmağı var. Fotoğrafları İzmir’de bir reklam ajansı çekmiş. Ancak benden izin alınmadığı gibi çocuğuma da tek kuruş verilmedi” demişti.
***
Canlı yayında inanılmaz hakaretler
Mehmet Baransu ile Ümit Zileli canlı yayında birbirine girdi. Hakaretlerin havada uçuştuğu tartışma izleyenleri hayretler içinde bıraktı… Alçak, şerefsiz, utanmaz adam! Kanaltürk’te yayınlanan Ters Cephe’de Mehmet Baransu depremi yaşandı. Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli’nin iddiaları üzerine programa bağlanan Taraf muhabiri ile Zileli arasındaki hakaretler izleyenleri hayretler içinde bıraktı. Ümit Zileli, programın başlarında Baransu’nun 8 haberinden 5’nin yalan olduğunu, bu yalan haberler üzerinde bir kitap yazmayı düşündüğünü söyledi. Programın sonlarında yayına telefonla bağlanan Mehmet Baransu, Zileli’ye sert tepki gösterirken yalan haber yapmadığını söyledi. Hayli sinirli olduğu gözlenen Baransu yer yer Zileli’ye saydırdı. Uzun uzun yaptığı haberleri ve hepsinin doğrulandığını anlatan Baransu sözünü bitirince araya giren Zileli açtı ağzını yumdu gözünü. Canlı yayında defalarca hakaretler savuran Zileli kontrolü kaybedince moderatör araya girmeye çalıştı. Baransu’nun telefonu kapatmasına rağmen Zileli sert ifadeler kullanmaya devam etti.
İşte izleyenleri hayretler içinde bırakan o tartışma:
Ümit Zileli: Senin üzerindeki günahlar bir gün seni batıracak. Sen alçak bir adamsın, aşşağılık bir adamsın. Sahtekarın tekisin. Telefonla olmaz bu iş gelsin buraya karşıma konuş. Telefonda böyle papağan gibi konuşmakla olmaz.
Mehmet Baransu: Biraz okuyacaksınız, çalışacakzını, spot okumayacaksınız iddianamelerin hepsini okuyarak konuşacaksınız…
Ümit Zileli: Sen inanılmaz bir sahtekarsın… Sen neden bu tekzibe cevap vermedin?
Mehmet Baransu: Ben tatildeyim ve iki kitap üzerinde çalışıyorum…
Ümit Zileli: Kitap daha önemli değil mi?
Mehmet Baransu: Cahilsin kardeşim…
Ümit Zileli: Alçak, şerefsiz, utanmaz adam…
Mehmet Baransu: Ben gazeteciyim, senin gibi karagahın yalakalığını yapmam…
Ümit Zileli: Senin kimlerin yalakası olduğunu çok iyi biliyoruz. Türkiye tarihinin en aşşağılık gazetecisisin sen…
***
Ya zaman makinesi ya da uydurma
İngiliz Times gazetesi, darbe planlamakla suçlanan generallerin yargılandığı davanın özünde tahrif edilmiş kanıtların bulunduğunu yazdı. İngiliz Times gazetesi, Türkiye’de görülmekte olan Balyoz davasını mercek altına aldı. Alexander Christie-Miller imzalı haberde, darbe planlamakla suçlanan generallerin yargılandığı davanın özünde tahrif edilmiş kanıtların bulunduğu kaydediliyor. 2003 yılındaki darbe hazırlığı iddiasıyla oluşturulan ve NATO’nun ikinci en büyük ordusundan 195 generalin yargılandığı davadaki kanıtların ‘bariz tutarsızlıklar’ içerdiğini, bunun da bazı zanlıların komploya uğradığı izlenimi verdiğine dikkat çeken Times muhabiri, ‘Örneğin’ diyor, ‘Darbe planlarına ilişkin 2002 Aralık ayı tarihli bir belgede Türk Gençlik Birliği adlı bir derneğin adının yer alıyor. Oysa dernek 2006’da kurulmuş’ diye de devam ediyor. Ayrıca habere göre, dosyada planın hazırlandığı tarihte var olmayan hastaneler, kurumlar ve hatta bir NATO üssüne göndermeler de var. Aynı haberde, bir zanlının bir CD üzerindeki el yazısının mekanik olarak taklit edilmiş olabileceğine ilişkin bilirkişi raporuna da atıf var. Bir başka zanlı subay ise, Türkiye’de darbe belgeleri hazırladığı iddia edilen dönemde, İngiltere’de savunma akademisinde görevliymiş. Geçen ay ordunun komuta kademesinde yaşanan istifaları hükümetle ordu arasındaki iktidar mücadelesinin de sonu anlamına geldiğine ilişkin bir işaret olarak yorumlayan Miller, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner’in açıklamasındaki, ‘tutuklamaların evrensel hukuk, adalet ve vicdan kurallarıyla bağdaşmadığı eleştirisini’ de aktarıyor.
‘YA ZAMAN MAKİNESİ YA DA UYDURMA’
Haberde görüşlerine yer verilen Johns Hopkins Üniversitesi’nden Gareth Jenkins ise, ‘Ya bu belgeleri yazanların bir zaman makinesi vardı ya da bunlar uydurma’ diyor. Jenkins, ‘Amacın, kısmen rakip bir iktidar merkezi olarak görüldüğü için orduyu kurumsal olarak itibarsızlaştırma ve kısmen de geçmişte İslamcılara eziyet ettiği için kendisinden intikam almak olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunduğunu düşünmüyorum’ diye de devam ediyor. Poliste ve yargıdaki yolsuzlukları ele alan iki araştırmacı gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de bir terör soruşturması kapsamında tutuklandıklarını aktaran Times, Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş’ın ‘kimsenin bu konulara dokunmak istemediği bir gazetecilik ortamı’ bulunduğunu, bunun da üzücü olduğunu belirten görüşlerine de dikkat çekiyor. Davanın çok sayıda destekçisinin bulunduğunu, desteğin bir nedeninin de ordunun ‘darbeler sicili’ ve kendine biçtiği ‘laik rejimin bekçisi’ rolüyle insanlara acımasızca davranması olduğunun altını çizen Times muhabiri, davayı savunanların dosyadaki tutarsızlıkları ‘zanlıların 2009 yılına kadar belgeleri güncellemekte olmalarıyla’ açıkladığını belirtiyor. “Neden belgelerin oluşturulma tarihleri 2003’te kalıyor” sorusunun ise yanıtsız olduğunu belirten Miller, Jenkins’in ‘bunun, belgeleri bir başka kanıta, 2003 Mart ayında bir ‘İslamcı kalkışmanın bastırılması’nın ele alındığı askeri seminere ilişkin kayda bağlamak amacı taşıdığına inandığını’ aktarıyor. Times muhabiri, habere kutu olarak sayfada yer alan analizinde de, ‘Subaylar, 2003’te gerçekten de bir darbe planlamış olabilirler. Ama tahrif edilmiş kanıtlar yüzünden, bundan asla emin olamayacağız. Sanıklar, düşmanlarınca sonsuza kadar suçlu, yandaşlarınca da sonsuza kadar masum olarak görülmeye devam edilecek’ diyor.
(BBC TÜRKÇE)