Beşiktaş Aktüel haberler, son dakika gelişmeleri, anında haber detayları…
Uçurtmalar Gökyüzüyle Yeniden Buluştu
Uçurtmalar bu yıl bir kez daha Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği Uçurtma Festivali’nde gökyüzüne salındı. Beşiktaş
Belediyesi Geleneksel Uçurtma Festivali’nin beşincisi, 3 Mayıs 2011 Salı günü, Aykut Barka Parkı’nda gerçekleşti. Uçurtma
Festivali’nde Aykut Barka Parkı’nı dolduran yüzlerce çocuk ve aileleri Beşiktaş Belediyesi tarafından ücretsiz olarak
dağıtılan uçurtmalarla şenliğin tadını çıkardılar.
***
Engelliler Haftası’nda Social Inclusion Band Konseri
Beşiktaş Belediyesi ve Düşler Akademisi işbirliğiyle düzenlenen 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nda Düşler Akademisi Social
Inclusion Band grubu Ortaköy Meydanı’nda dezavantajlı bireyler için sahne alıyor.
ETKİNLİK PROGRAMI
Etkinlik adı: Engelliler Haftası
Tarih: 5 Mayıs 2011, Perşembe
Yer: Ortaköy Meydanı ( Beltaş Kafe yanı)
Saat: 18:00
***
Belgesel Günleri’nde “Bir Halk Kahramanı” Belgeseli
Beşiktaş Belediyesi’nin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği’yle düzenlediği “Bir belgesel Bir
Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliğinde 4 Mayıs 2011 akşamı “Bir Halk Kahramanı” isimli belgesel gösteriliyor. Yönetmenliğini M.
Sadık Aslankara’nın yaptığı belgesel, Tosya’nın Ortalıca Beldesi’nde kurulan bir kooperatifin başarı öyküsünü anlatıyor.
4 Mayıs 2011, Çarşamba, 19:00, Levent Kültür Merkezi
BİR HALK KAHRAMANI
Yönetmen: M. Sadık Aslankara
Süre: 40’
Belgesel hakkında: Tosya’nın Ortalıca Beldesi’nde kurulu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin başarısız örnekleri aşarak bir
örnek, bir model kooperatif haline gelişinin öyküsü…Bu başarıyı sırtlamış taşıyan emekli bir öğretmen, bir anlamda bir halk
kahramanı. Şevket Yerli’nin çabalarında, kalkınan, zenginleşen, bilgiyle emeği birleştiren belde halkının ortak mücadelesi
anlatılıyor! Küresel dünyada dürüst ve ilerici bir insana inanların ortak zaferini dört mevsim yapılan çekimler eşliğinde
izleyeceğiz.
***
Açıklama yaparken polise saldıran 8 BDP’li tutuklandı
Aksaray’da, ”demokratik çözüm çadırı” adı altında kurulan çadırın önünde basın açıklaması yaparken polise saldırdıkları öne sürülen 11 kişiden 8′i tutuklandı.Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine getirilen 11 kişi, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Emin Aydinç tarafından sorgulandı. 10 kişi, tutuklanmaları istemiyle İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi. 1 kişi savcılıkça serbest bırakıldı. Mahkemede tekrar sorgulanan 10 kişiden 8′i, ”terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklandı. 2 kişi ise serbest kaldı. Aksaray Meydanı’nda BDP’nin 24 Nisan Pazar günü yaptığı basın açıklaması sırasında polise taş ve molotofkokteyliyle saldırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 2′si 18 yaşından küçük 14 kişinin, Bağcılar, Esenler, Beyoğlu ve Fatih’te 15 farklı yasa dışı gösteriye karıştıkları, kamu ve özel binalara, siyasi parti binalarına zarar verdikleri ve araç yakma eylemlerine karıştıklarının tespit edildiği öne sürülmüştü.
14 kişiden 11′i Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine, yaşı 18′den küçük 2 kişi çocuk mahkemesine sevk edilmiş, bir kişi ise sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
***
Terörün vurduğu bina otel oldu
2003 yılında terörün hedefi olan Levent’teki eski HSBC binası şimdi otel olarak açıldı. Otelin kral dairesinin geceliği 7 bin 500 Euro. El Kaide’nin 2003 yılındaki bombalı saldırısı sonrasında kullanılamaz hale gelen İstanbul Levent’teki HSBC’nin eski genel müdürlük binası otel olarak yeniden açıldı. Yatırımı Azeri asıllı işadamı Mübariz Mansimov’un sahibi olduğu Palmali ve ISR Group, işletmesi ise Marriott International ait olan The İstanbul Edition Otel bu akşam İstanbul cemiyetini ve ünlü yabancı konukları ağırlayacak. The İstanbul Edition, Avrupa’nın ilk, dünyanın ikinci Edition oteli olarak açılacak. Edition dünyadaki ilk otelini Havai’nin Honolulu kentindeki Waikiki’de açmıştı.
***
Basın Özgürlüğü mücadelesini sürdüren “Gazetecilere Özgürlük Platformu”, İstanbul’da “İfade Özgürlüğü Anıtı”nı meslektaşlarına tanıttı. Platformun Dönem Sözcüsü ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, burada yaptığı açıklamada AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi. Basın kanunundaki yeni düzenlemeleri hatırlatan İpekçi, “Sizin verdiğiniz her ceza bizim için şeref madalyasıdır” dedi. Gazetecilere Özgürlük Platformu, Maçka’daki “İfade Özgürlüğü Anıtı”nın tanıtımını yaptı. Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü Ercan İpekçi, AKP’nin basın alanında yaptığı düzenlemeleri sert bir dille eleştirdi. Çok sayıda gazetecinin katıldığı tanıtımda, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de hazır bulundu. Projenin fikir babası Eski Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de anıtın yanında yer aldı. CHP listesinden Milletvekili adayı olan gazeteci Oktay Ekşi, basın özgürlüğü mücadelesini meclisten sürdürecek. Gazetecilere Özgürlük Platformu, her yıl “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanan 3 Mayıs’ta, İstanbul Akatlar Kültür Merkezi’nde “Basın Özgürlüğü Kongresi” düzenleyecek. 4 Mayıs tarihinde de Silivri’de tutuklu 15 meslektaşını ziyaret edecek.
***
Canlandıranlar Yetenek Kampı Levent Kültür Merkezi’nde
Beşiktaş Belediyesi, Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın desteği ile üretilen İstanbul konulu kısa canlandırma film çalışmalarını sinemaseverlerle buluşturuyor. 5 Mayıs 2011 Perşembe günü saat 19.00′da Levent Kültür Merkezi’nde yapılacak gösterimde, 5 kısa filmin gösterimi yapılacak. Berat İlk tarafından tasarlanıp hayata geçirilen Canlandıranlar Yetenek Kampı animasyon eğitimini ve üretimini kapsıyor. Üniversiteler ve yapım şirketlerinin desteklediği Canlandıranlar Yetenek Kampı, animasyonseverlere ve bu alanda üretim yapmak isteyenlere bir alt yapı kazandırırken onları piyasadaki şirketler ile bir araya getirip, alanlarının profesyonelleri ile tanışma ve çalışma olanağını tanıyan bir platform.
İstanbul’u anlatan kısa filmler Levent Kültür Merkezi’nde gösterilecek, İstanbul’u ve İstanbul’daki yaşamı farklı boyutlarıyla anlatan filmlerden, İdil Ar’ın ‘İstanbul’u küçük bir kızın İstanbul’daki sihirli yolculuğunu, Nurbanu Asena’nın “İstanbul’da Sıradan Bir Gün”ü bir taksicini maceralarını, M.Melis Bilgin’in “Tetrist”i kentin çarpık ve plansız yapılaşmasını, Işık Dikmen’in “Şekerleme”si İstanbullu bir rüya perisini, Dilara Polat’ın “İstanbul Martısı” ise bu sıradışı kentteki yaşamların sıradanlığını konu ediyor. Tümü Berat İlk’in yapımcılığında üretilen bu filmler arasında “İstanbul”, Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ulusal bölümde “En İyi Kısa Canlandırma Film Ödülü”nü kazandı. 2011 kısa canlandırma film desteği için başvurular 11 Haziran’da sona eriyor. Yönetmenlerinin olabildiğince filmlerine odaklanmalarını sağlayacak uygun bir çalışma ortamı sunmayı amaçlayan Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın 2011 yılında destekleyeceği kısa canlandırma film projelerinin seçimi için son başvuru tarihi 11 Haziran 2011 olarak belirlendi.
Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın 2011 yılı jürisinde Zeynep Özbatur Atakan, Yamaç Okur, Sevin Okyay, Ömer Ahunbay, Görkem Yaşayan ve Aslı Yorgancıoğlu bulunuyor. Yönetmenler; filmin synopsisi ve storyboard’u, karakter – mekân tasarımına dair fikir verecek renkli bir kare ve kendi özgeçmişleri ile, www.canlandiranlar.com adrsinden bu seçmeye başvurabiliyor.
Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın bu seneki destekçileri ise yine üniversiteler ve yapım şirketlerinden oluşuyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi ile Sinefekt, Anima, Canlandırma Servisi ve Dirty Cheap Creative yapım şirketlerinin yanı sıra bu yıl medya sponsor e2 kanalı, basın sponsoru Radikal gazetesi, 35 milimetre sponsoru Kodak, ödül sponsoru ise Elma bilgisayar.
Canlandıranlar Yetenek Kampı Desteği İle Üretilen Filmler ve Yönetmenleri Hakkında
Filmin Adı : İstanbul
Türü / Süresi : Canlandırma, 2’45”
Yönetmen : İdil Ar
Senaryo : İdil Ar
Görüntü Yönetmeni : İdil Ar
Sanat Yönetmeni : İdil Ar
Kurgu : İdil Ar
Müzik : Can Ünal
Yapım Destekçisi : Canlandıranlar Yetenek Kampı
Sinopsis : Bir küçük kızın İstanbul’daki sihirli ve masalsı yolculuğu…
Yönetmen Biyografisi : İdil Ar 1979′da İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nü bitirdikten sonra master eğitimini Berlin Kunsthochschule Weissensee üniversitesinde tamamladı. Bir süre tasarımcı olarak çalıştıktan sonra animasyon ve illüstrasyon dünyasını keşfetti ve bu yolda ilerleme kararı aldı. İşleriyle dünyada çok ses getiren Paris’teki Gobelin’s l’ecole de l’image adlı okulda eğitim hakkı kazanan İdil Ar, animasyon eğitimine Danimarka’daki Animwork adlı okulda devam etti. Burada Pixar da dahil olmak üzere dünyanın önde gelen diğer firmalarıyla birlikte çeşitli workshoplara katılma fırsatını elde etti ve 3D konsept art alanında kendini geliştirme fırsatını buldu. Şu anda freelance olarak animasyon, illüstrasyon, karakter- konsept tasarımı ve sanat yönetmenliği alanlarında çalışmaktadır.
Filmografi (Yönetmen)
İş Bankası hediye kart – gençlik kart reklam filmi (2010)
Finansbank Emeklilik reklam filmi (2010)
Tohum Otizm Vakfı tanıtım filmi (2010)
Mystory (2009)
Hıdrellez tanııtm filmi (2009)
Ferdi Özbeğen müzik videosu (2008)
Filmin Adı : İstanbul’da Sıradan Bir Gün
Türü / Süresi : Canlandırma / 5’9”
Yönetmen : Nurbanu Asena
Senaryo : Nurbanu Asena
Görüntü Yönetmeni : Nurbanu Asena
Sanat Yönetmeni : Nurbanu Asena
Kurgu : Nurbanu Asena
Müzik : Elif Bleda
Yapım Destekçisi : Canlandıranlar Yetenek Kampı
Sinopsis : Istanbul’da Sıradan Bir Gün, bir taksicinin şehirdeki bir gününü anlatmaktadır. Şehrin temposu, vazgeçilmezleri ve içindeki farklı karakterler, neşeli ve renkli bir anlatımla izleyiciye sunulmaktadır.
Yönetmen Biyografisi : Nurbanu Asena, 1988 yılında Ankara’da doğdu. Disney animasyonlarından etkilenip, bu alanda çalışmaya karar verdiğinde henüz sekiz yaşındaydı. On yedi yaşında hayallerini gerçekleştirip, New York’a taşınarak, Parsons School of Design’ın Tasarım ve Teknoloji bölümünde öğrenimin görmeye başladı. Okuduğu sürece New York, Istanbul, Floransa ve Pekin’de cesitli film ve animasyon projelerinde görev aldı. Halen kendi projelerini hayata geçirmekle uğraşıyor.
Filmografi:
MRA Africa – The Goat Project – Infographic (2009)
Rat on the Moon – Aydaki Fare (2009)
Chocolate Box – Çikolata kutusu (2007)
Ödüller (yönetmen) : Reel 13 – Haftanın Kısası Ödülü (Rat on the Moon)
Filmin Adı :Tetrist
Türü / Süresi : Canlandırma / 1’55”
Yönetmen : M. Melis Bilgin
Senaryo : M. Melis Bilgin
Kurgu : Behiç Alp Aytekin
Müzik : Dound Sesign
Yapım Destekçisi : Canlandıranlar Yetenek Kampı
Sinopsis : Kadrajda Galata Kulesi ve Pera bölgesinin 15. yüzyıldaki halini gösteren bir İstanbul minyatürü vardır. Yukarıdan tetris parçaları halinde bina parçaları düşmeye başlar. Şekiller görünmez bir el tetris oynuyormuşçasına minyatürün üzerinde yönleri değiştirilerek yerleştirilmeye başlar. Bir araya gelen parçalar betonarme yapıları oluşturur. Ara ara bir iki satır tamamen dolsa ve tetris oyunundaki gibi kaybolsa da, yerlerine sürekli yeni parçalar gelir; yeni binalar birbirlerinin üstüne tırmanarak yükselir. Giderek bölgenin görünümü günümüzde tanıdığımız görüntüsüne yakınlaşır. Parçalar giderek daha hızlı bir şekilde düşer ve kadraj, oyuncusu yenilmekte olan bir tetris oyunundaki gibi tepeleme dolmaya başlar. İnşası hızlanan binalar Galata Kulesi’ni de geride bırakarak kadrajın üst noktasına ulaşınca “Game Over” yazısı belirir. Ekran kararır.
Yönetmen Biyografi:1980 yılında İstanbul’da doğdu. Eğitimini Özel Amerikan Robert Lisesi’nin ardından Bennington College, ABD’de resim ve tiyatro alanlarında lisans yaparak sürdürdü. Bilgi Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansını tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli sergilere katıldı, yönetmen ve dramaturg olarak çeşitli tiyatro projelerinde yer aldı, kısa filmler çekti. Halen İstanbul’da Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Kısa film, resim ve tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.
Filmografi (yönetmen) :
• “Odalık”, 2008, Yönetmen
• “Pazar Gezintisi”, 2006, Yönetmen
• “Bu Köpeğin Adı”, 2006, Yönetmen
• “Jigolo’nun Sonu”, 2000, Yönetmen
• “Circling Six Worlds”,Galahad Prod.,Yön. Chris Zubryd, İstanbul Bölümü Yönetmeni, 2008
• “Cafer’in Yolculuğu”, Yönetmen Yardımcısı, Yön. Halit Soysal, 2006
• “Su Damlaları”, Yönetmen Yardımcısı, Yön. Dağhan Celayir, 2005
• “Zombi İffet”, Makyöz, Yön. Orçun Baştürk, 2006
Ödüller (yönetmen) :
TC Kültür Bakanlığı Telif Hakları Sinema Genel Müdürlüğü Amatör Yapım Destek Fonu, “Odalık” Proje Sahibi, 2008
Filmin Adı :Şekerleme
Türü / Süresi : Canlandırma / 4,5′
Yönetmen : Işık Dikmen
Senaryo : Işık Dikmen
Görüntü Yönetmeni : Işık Dikmen
Sanat Yönetmeni : Işık Dikmen
Kurgu : Işık Dikmen
Müzik : Burç Tuncer
Yapım Destekçisi : Canlandıranlar Yetenek Kampı
Sinopsis : Şehirde geceleri ortaya çıkıp kafasında oluşturduğu rüyaları, uyuyan insanlara dağıtan bir rüya perisi yaşarmış, siyah beyaz şehri her gün aksatmadan dağıttığı rüyalarla renklerndiren peri kızı, bir gün renklerinin tadını kendi çıkarmaya karar vermiş…
Yönetmen Biyografi: 1985′te Bilecik’te doğdu. Liseyi Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde bitirdi. Hala MSGSU Grafik Tasarım bölümünde son sınıfta eğitimine devam etmekte.
Filmin Adı : İstanbul Martısı
Türü / Süresi : Canlandırma / 52 sn.
Yönetmen : Dilara Polat
Senaryo : Dilara Polat
Kurgu : Dilara Polat
Yapım Destekçisi : Canlandıranlar Yetenek Kampı
Sinopsis : İstanbul kadar sıra dışı bir şehirdeki hayatların sıradanlığı…
Yönetmen Biyograf: 1997 doğumlu olan Dilara Polat, 18 yaşını doldurmadığı için proje seçmelerine katılmamıştır. Ailesinin yardımı ile birlikte Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın desteği ile filmini, gönüllü olarak tamamlamıştır. Dilara Polat’ın canlandırmanın yanı sıra minyatür, çizgi roman ve exlibris çalışmaları bulunmaktadır.
***
Çalıntı Jaguar’ı kasko oyunu mu?
Jaguar marka otomobilinin çalındığını söyleyerek polise başvuran şarkıcı Tuğba Ekinci’nin, sigorta şirketinden para almak için yalan beyanda bulunduğu iddia edildi. Tuğba Ekinci 18 Nisan’da Beşiktaş Polis Merkezi’ne başvurup, 34 PU 5400 plakalı Jaguar marka otomobilinin çalındığını söyleyerek şikayetçi oldu. Evinin önündeki otomobilin kim tarafından, nasıl çalındığını bilmediğini ifade eden Tuğba Ekinci’nin şikayeti üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği araştırma başlattı. Otomobili kimlerin çaldığını tespit etmek için çalışmalarını sürdüren polis, Jaguar marka aracı 2 gün sonra Güngören’de bir sitenin otoparkında buldu. Otomobilin adeta hurda halinde bulunması polisin dikkatini çekti. Jaguar’ın uzun süredir kullanılmadığını ve sitede 6 aydır sitede durduğunu öğrenen polis, araştırmasını sürdürdü. Polis, Ekinci’nin 11 ay önce kullandığı araçla Beşiktaş’ta kaza yaptığını belirledi. 2 arkadaşı ile birlikte olay yerinden kaçan Ekinci’ye, kaza yerini terk etmek suçundan 130 TL trafik cezası kesildiği anlaşıldı. Ayrıca Ekinci’nin, Trafik Şube’ye giderek hasarlı aracını teslim aldığı tespit edildi. Polis son olarak Ekinci’nin çalıntı olarak bildirdiği otomobili için kasko şirketine başvurduğunu tespit etti. Otomobilin çalınmadığını ve Ekinci’nin kaskodan para almak için bu yola başvurduğunu öne süren polis yetkilileri, Ekinci hakkında “Yalan beyanda bulunmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla işlem yaptı.
***
Ortaköy Camisi İbadete Kapatılıyor
İstanbul‘un simgelerinden biri olan ve halk arasında ‘Ortaköy Camisi‘ adıyla bilinen ‘Büyük Mecidiye Camisi‘ 13 Mayıs Cuma günü Cuma namazından sonra restorasyona alınacak. Beşiktaş‘taki Feriye Lokantası‘nda basın toplantısı düzenleyen Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, halk arasında ‘Ortaköy Camisi‘ olarak bilinen ‘Büyük Mecidiye Camisi‘nin iç, dış ve çatı kısımlarında deniz tuzu ve diğer sebeplerle bozulmalar olduğunu belirterek, restorasyonun 450 gün sürmesi ve 3 milyon TL‘ye mal olmasının öngörüldüğünü bildirdi. Caminin çatısında yağışlı havalarda akmaların meydana geldiğini ifade eden Özekinci, bu akmalar sebebiyle cami kubbesinden parçalar düşmeye başladığını ve bu durumun cemaat açısından tehlike oluşturduğunu kaydetti. Özekinci, Ortaköy Camisi restorasyonuna 13 Mayıs Cuma günü, Cuma namazından sonra başlanacağını belirterek, ‘‘Restorasyonun 450 gün sürmesi ve 3 milyon TL‘ye mal olması öngörülüyor. Cami, bu süreçte ibadete kapatılacak‘‘ dedi. Ortaköy Camisi imamının Cuma hutbesinde cami cemaatine konuya ilişkin açıklama yapacağını anlatan Özekinci, ‘‘Hem cami cemaati, hem de şehiriçi ve dışından Ortaköy Camisi‘ne namaz kılmaya gelenler bu durumdan etkilenmesin diye, cami dışına küçük bir ibadethane yapılacak‘‘ diye konuştu. Özekinci, geçmiş yıllarda eski vakıf eserlerinin haline, ‘‘Ağlayan vakıf eserleri‘‘ dendiğini belirterek, ‘‘Vakıflar Genel Müdürlüğü‘nün son dönemde başlattığı restorasyon çalışmalarıyla, bu vakıf eserlerini artık birer birer güldürüyoruz. Takdir edersiniz ki İstanbul tam bir eski eserler cenneti. Bugüne kadar Süleymaniye ve Mihrimah Sultan Camileri gibi eserleri restore ettik. Ortaköy Camisi‘ne bu ay başlıyoruz, sırada Fatih Camisi var‘‘ dedi. Gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının, sadece devletin üstlenebileceği bir sorumluluk olmadığını kaydeden Özekinci, şöyle devam etti: ‘‘Çünkü amaç çok fazla restorasyon yapmak değil. Amaç, kaliteli restorasyon yapabilmek. ‘Değerlerimizi yaşatıyoruz‘ diyoruz ya, Ortaköy Camisi‘nin olduğu yerde bir sinagog ve bir de kilise yan yanadır. Din, dil, ırk farkı gözetmeden binlerce yıl, onlarca toplumu huzur içinde bir arada yaşatan vakıf medeniyetimizin en nadide simgelerindendir Ortaköy Camisi. Bir sosyal sorumluluk olarak Ortaköy Camisi‘nin restorasyonunu üstlenen Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan‘a teşekkür ediyorum. Gerçekleştirilen bu sponsorluk anlaşmasının, dünyadaki en zenginler listesine giren Türk zenginlerine de örnek olmasını temenni ediyorum.‘‘
***
Büyük üstatlardan tablolar
Portakal Sanat ve Kültür Evi tarafından düzenlenen, “Büyük Üstatlardan Tablolar” Gece Müzayedesinde, Türk resminin büyük ustalarından Hüseyin Zekai Paşa’nın “Meyveli Natürmort” tablosu 3 milyon 850 bin liraya alıcı buldu. Portakal Sanat ve Kültür Evi sahibi Raffi Portakal yönetiminde Beşiktaş Conrad Otel’de düzenlenen ve 46 eserin satışa sunulduğu müzayedenin ilk bölümünde, Türk resim tarihinin üstatlarından Hüseyin Zekai Paşa, Şeker Ahmed Paşa, son Halife Şehzade Abdülmecid, Halil Paşa, Nazmi Ziya, Namık Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Fikret Mualla ve Mübin Orhon’nun eserleri satışa sunuldu. Müzayedede eserlerine çok az rastlanan Hüseyin Zekai Paşa’nın tuval üzerine yağlı boya “Meyveli Natürmort” adlı tablosu, açık artırmaya çıkarıldığı fiyat olan 3 milyon 850 bin liradan satıldı. Açık artırmaya 950 bin liradan çıkarılan Şeker Ahmed Paşa’nın “Güller” tablosu 1 milyon liradan, Şehzade Abdülmecid’in “Süvariler” tablosu 325 bin liradan, Nazmi Ziya’nın “Nazım Hikmet” tablosu 175 bin liradan satın alındı. Celile Hikmet’in açık artırmaya 10 bin liradan çıkarılan “Nazım Hikmet” adlı tablosu da 31 bin liradan alıcı buldu. Müzayede’nin ikinci bölümünde ise Batı resminin büyük ustalarından Pablo Picasso, Henri Matisse, Camille Pisarro, Fernando Botero, Andy Warhol, Joan Miro, Sam Francis ve Alexander Calder’in suluboya ve desenleri satışa sunuldu. Pablo Picasso’nun kağıt üzerine renkli kalem olan “L’infante Marguerite Therese” tablosu 120 bin liraya, Andy Warhol’un “Chocolate Bunny” tablosu 200 bin liraya, Bernard Buffet’in “Femme Au Grand Chapeau” tablosu da 265 bin liraya alıcı buldu.
***
Türkiye’de 1 Mayıs’ın Tarihi Beşiktaş’ta Anlatıldı
Beşiktaş Belediyesi’nin her çarşamba gerçekleştirdiği ‘Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit’ etkinliğinde bu hafta ” 1 Mayıs İlk Dileğimiz” isimli belgesel gösterildi. Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV) tarafından, Türkiye’de 1 Mayısların ilk kitlesel kutlanışının 85. yıldönümünde çekilen belgeselin gösterildiği etkinliğin bu haftaki konuğu gazeteci Nail Güreli oldu. 27 Nisan 2011 Beşiktaş Belediyesi’nin Şubat 2010′da başlattığı “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinlikleri hız kesmeden devam ediyor. Etkinlik kapsamında bu hafta “1 Mayıs İlk Dileğimiz” isimli belgesel gösterildi. Beşiktaş Belediyesi tarafından Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin desteğiyle sürdürülen etkinlik kapsamındaki gösterim 27 Nisan 2011 Çarşamba akşamı saat 19.00′da, Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Etkinliğin bu haftaki konuğu gazeteci Nail Güreli oldu. Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı tarafından (TÜSTAV), Türkiye’de 1 Mayısların ilk kitlesel kutlanışının 85′inci ve yeniden yığınsal kutlanmaya başlamasının 30′uncu yıldönümünde çekilen “1 Mayıs İlk Dileğimiz” belgeselinin yönetmenliğini Turgut Yasalar yaptı. Belgeselde, 1920 belgelerinin yanı sıra 1970’li yılların yığınsal 1 Mayıs gösterilerinin çekimlerine yer verildi. Ayrıca belgeselde, Ahmet Muhtar Sökücü, Bekir Yenigün, Berin Uyar, Fahri Aral, Feyzi Tuna, Kamil Özçelik, Mehmet Karaca, Mete Tunçay, Murat Tokmak, Orhan Taylan, Rasim Öz, Şeyda Talu, Turgut Gökdere, Vahap Ünsever ve Vedat Türkali’nin anlatım ve tanıklıklarına başvuruluyor.
***
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal Cihannuma ve Yıldız Mahalle Sakinleriyle Buluştu
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal mahalle toplantılarına ara vermeden devam ediyor. Bir önceki toplantısında Abbasağa, Vişnezade, Sinanpaşa, Türkali ve Muradiyemahalle sakinleriyle buluşan ve onların sorunlarını dinleyen Ünal; bu kez Cihannuma ve Yıldız Mahalleleriyle sakinleriyle buluştu. Mahalle sakinleriyle Beşiktaş Belediyesi Çırağan Hizmet Binasında yer alan Meclis Salonunda biraraya gelen Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, mahalle sakinlerinin görüş ve düşüncelerini alarak, gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek olan proje ve çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Toplantılar, 4 Mayıs 2011, Çarşamba günü Bebek, Arnavutköy ve Kuruçeşme Mahalleleriyle devam edecek. Arnavutköy Boğaziçi Spor Kulübü’nde gerçekleşecek toplantılar için saat 17:00′da Küçük Bebek’teki Atatürk Heykeli önünden ve Kuruçeşme Bizim Tepe Otobüs Durağından servisler kalkacaktır.
***
Çocuk gelişimi
ve eğitimi…
Beşiktaş Belediyesi’nin ücretsiz olarak düzenlediği kurslar tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi’nin, Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa tüm Beşiktaş Kentlilerine ücretsiz olarak el emeği değerlendirme ve meslek edindirme kursları yeni sezonda da tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Belediyesi ücretsiz kurslar, bahar ve yaz aylarında yenilenmiş haliyle yeniden Beşiktaş kentlilerini kucaklamaya hazırlanıyor. Yabancı dilden yağlıboya resime, bilgisayardan takı tasarımına kadar pek çok farklı alanda kendinizi yetiştirmek, geliştirmek, bu kursun sonunda kendinize yeni bir mesleki beceri edinmek mümkün. Kurs programını başarı ile tamamlayan katılımcılara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı eğitim sertifikaları veriliyor. 2010 – 2011 döneminde tam 43 branşta verilecek olan kurslar içerisinde “Çocuk gelişimi ve eğitimi” de yer alıyor. “Çocuk gelişimi ve eğitimi” kursu ile ilgili bazı detaylar ise şöyle aktarılıyor:
“Çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların hangi yaş düzeyindeki çocuklara ve gençlere kazandırılacağı hakkında bilgi veren, çocuğun tüm gelişimlerini destekleyen (fiziksel, psiko-motor, zihinsel,dil, sosyal ve duygusal), plan yapan, uygulayan, insan ilişkileri ve empatiye önem veren, çocuk sağlığı ve hastalıkları konusunda bilgi sahibi olan, özel eğitime muhtaç çocukların gelişimlerine ve uyumlarına yardımcı olan; drama, basit beden eğitimi hareketleri, müzik çalışmaları, sanat ve ana dili etkinlikleri yapan, çocukları tanıma tekniklerini uygulayan bir alanıdır.
Erken çocukluk yılları (okul öncesi eğitim) çocuğun gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Kadının çalışma hayatına atılması ve okul öncesi eğitimin öneminin giderek daha da anlaşılması nedeniyle alan hızla gelişmiş, bu da okul öncesi eğitim kurumlarına olan talebi artırmıştır…”
***
FULYA SANAT MERKEZİ
İnce Saz ile bahar konseri
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde bahar konseri Mayıs ayında müzikseverleri karşılıyor. Özel geceyi Şef Friedemann Riehle yönetecek. Bahar konserinde yer alan soloist ise İnce Saz… 13 Mayıs’ta gerçekleşecek olan konserin soloisti hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“İncesaz’ın tarihi Murat Aydemir, Derya Türkan ve Cengiz Onural’ın 1996 yılında bir araya gelmesi ile başladı. Üçlü, başta tanbur, kemençe ve kanun olmak üzere Türk Müziği sazlarının baş rollerini oynadığı, çağdaş tınılar, armoniler ve düzenlemelerin geleneksel Türk Müziği makam ve perdeleriyle birlikte yeniden üretildiği bir müzik üzerinde hemfikirdi. Aydemir ve Türkan geleneksel öğretiden, konservatuar eğitiminden, Onural ise Yeni Türkü gibi yukarıda sayılan önermeleri pop müzik düzleminde kısmen uygulamış bir grup müziğinin birikiminden gelmekteydi. 1997′de ilk albümün çalışmaları sırasında gruba kanunda Taner Sayacıoğlu katıldı ve “bir / Eski Nisan” (Kalan Müzik, 1999) bu kadroyla hazırlandı. Albüme Mahinur Özüstün ve Murat Buket vurmalı çalgılarla, Muammer Ketencoğlu akordeonla ve Uğur Işık viyolonselle katkıda bulundu. Ketencoğlu ve Işık’ın katkıları sonraki tüm albüm çalışmalarında da sürdü. 1999 – 2001 yıllarında grup Türk televizyon tarihinin iz bırakan dizilerinden birine müzik yaptı: İkinci Bahar. Bu dizinin artık piyasada tükenen soundtrack albümü de 2000 yılında yayınlandı (Post Müzik). İkinci Bahar albümü karma bir albüm olduğu için grubun daha ilk albümden benimsediği numaralamaya girmedi. Bu süreçte gruba vurmalı çalgılarda Ahmet Özbilen ve Hüseyin Tuncel katkıda bulundu.
2001 yılında bas gitarda Akın Aral’ın da katılmasıyla üçüncü incesaz albümü ortaya çıktı: “iki / Eylül Şarkıları” (Kalan Müzik, 2002). Bu albüm ağırlıklı olarak bir şarkılar albümüydü ve şarkıları TRT İstanbul Radyosu’nun değerli ses sanatçısı Melihat Gülses okuyordu.
2003 yılında vurmalı çalgılarda Engin Gürkey İncesaz’a katıldı. Bu ekiple üçüncü albüm tamamlandı ve Mayıs 2004′de yine Kalan Müzik tarafından yayınlandı: “üç / İstanbul’a Dair”. Albümde ilk kez klasik yaylı çalgılar dörtlüsünün (kemanlar: Cihat Aşkın ve Hakan Şensoy, viyola: Efdal Altun, viyolonsel: Hakkı Öztürk) eşliği duyuluyordu. Solist sazlar olan tanbur, kemençe, kanun ve klarnet tıpkı ilk albümlerde olduğu gibi makam perdelerinden taviz vermezken, düzenlemeler ve armoni anlayışı çağdaş çizgiden geri kalmıyordu.
2001 – 2005 yıllarında İncesaz, atv’de yayınlanan “Ekmek Teknesi” (yönetmen: Metin Günay) ve TRT’de yayınlanan “Çınaraltı” (yönetmen: Andaç Haznedaroğlu) dizilerinin müziklerini yaptı.
Dördüncü albüm, grubun yine yeni bir açılımı oldu. “dört / Mazi Kalbimde” albümünde, İncesaz, kendi çalışmalarının yanı sıra yüzyıl öncesinin şarkılarını da yorumladı. Dilek Türkan’ın okuduğu şarkıların bir bölümü, yüzyıl başlarının zevkini ve modasını yansıtan tangolardı ve vurmalı çalgıların bu albümde öne çıktığı duyuluyordu.
2006 Mart ayından bu yana İncesaz Kanal D’de yayınlanan Sev Kardeşim dizisinin müziklerini yapıyor. İncesaz, şu sıralar beşinci albümünün kayıtları ile meşgul. Bu albüm aslından birbirinden hiç de uzak olmayan Türk Müziği’nin türküleriyle şarkılarını bir araya getiriyor. Soloist, Cengiz Özkan. Bu yeni çalışmanın 2007 ilkbaharında yayınlanması bekleniyor.
Yeni albüm çalışması ve 2006 konserleriyle birlikte gruba Engin Gürkey’in yerine öğrencisi ve yeğeni Türker Çolak katıldı. İncesaz’ın bugüne kadar çeşitli projelerde birlikte çalıştığı solistler arasında Sezen Aksu, Güzin Değişmez, Melihat Gülses, Gülcan Kaya, Çiğdem Yarkın, Zuhal Olcay, Oya – Bora, Cengiz Özkan, Leman Sam, Dilek Türkan, Münip Utandı, Aşkın Nur Yengi bulunuyor.”
***
Müzikseverler mest olacak
Bülent Evcil Flüt Resitali
Fulya Sanat’ta müzikseverler mest olacak… Bülent Evcil’in Flüt Resitali, Mayıs ayında Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde… 7 Mayıs’ta gerçekleşecek olan etkinliğin sanatçısı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Flüt eğitimine 1980 yılında girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başladı. Mükerrem Berk’in öğrencisi oldu. Okulu 1988′de bitirdi ve eğitimine İstanbul Filarmoni Vakfı’nın bursu ile Brüksel Kraliyet Konservatuarı’nda Marc Grauwels ile devam etti; Brüksel Konservatuarı’ndaki eğitimini 1992′de tamamladı. Aynı yıl Dublin’de düzenlenen 4. Sir James Galway Flüt semineri En İyi Yorumcu Yarışmasında ikincilik ödülü kazanması, İrlandalı flüt virtüözü Sir Galway’in öğrencisi olma fırsatı verdi. Sir Galway, kendisini “Neslinin en iyi flütçülerinden birisi” olarak tanımladı ve pek çok konsere katılmasını sağladı.
Çalışmalarına 1994-1996 arasında Heidelberg-Mannheim Müzik Yüksek Okulu’nda Jean-Michel Tanguy ile devam etti. 1996-1998 yılları arasında Viyana’da Imperial Concerts Solist Kapella’da solo flütçü olarak çalıştı. 1998 yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde flüt sanatçısı olarak göreve başladı. 1999 yılından günümüze kadar Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın flüt grup şefliğini de üstlendi. 2004 yılında Rodrigo’nun, otoritelerce dünyanın en zor flüt konçertosu olarak değerlendirilen “Pastoral Konçerto”‘nun Türkiye’de ilk seslendirilişini İstanbul İzmir, Adana Devlet Senfoni Orkestraları eşliğinde gerçekleştirdi. 2004 yılından bu yana İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda birinci flütçü olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Bölümü yüksek lisans programında da flüt öğretim görevlisidir. Sanatçı, solo flütçü olarak uluslararsı orkestralarla konser ve CD kaydı çalışmaları yapmaktadır. Sao Paulo (Brezilya) Devlet Senfoni orkestrası ile 3 konser ve 3 CD kayıdı, İtalyan Uluslararası Senfoni Orkestrası ile yedi ülkeyi kapsayan Uzak Doğu turnesi gerçekleştirmiştir.
Evcil, Belçika Kraliyet Sanat Teşvik Madalyası sahibidir. Astor Piazzola tangoları ile besteci George McCarthy ve Cecil Rivera’nin eserlerini yorumladığı Tango Zamanı adlı bir albümü vardır.”
***
‘Aşıklar Okulu’ Operası
Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde gösterimler devam ediyor… Fulya Sanat Merkezi’nde “Wolfgang ve Lorenzo” sanatseverler ile buluşacak. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin iki perdelik operası 4 Mayıs’ta sanatseverleri selamlayacak… Opera ile ilgili bazı detaylar ise şöyle: “Wolfgang ve Lorenzo” ya da ‘Aşıklar Okulu’, Wolfgang Amadeus Mozart’ın İtalyan metin yazarı Lorenzo Da Ponte ile üç ortak çalışmasını konu almaktadır. Bilindiği gibi Mozart 1780′lerin başında Viyana’ya yerleştikten sonra besteleyebileceği İtalyan operası librettosu arayışına girişmiş ve Viyana Sarayı’nda görevli şair Lorenzo Da Ponte ile tanışmıştır. Mozart ve Da Ponte, birlikte üç operaya imza atmıştır. Bunlar ‘Figaro’nun Düğünü’, ‘Don Giovanni’ ve ‘Cosi Fan Tutte’dir.
Bu müzikli oyun 1789 yılının son aylarında geçer. ‘Wolfgang ve Lorenzo’ ya da ‘Aşıklar Okulu’, tarihi gerçeklerle kurgunun bir arada kullanıldığı, Mozart’ın günümüzde en sık seslendirilen üç operasından müziklerle örülmüş eğlenceli bir oyun…”
***
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
‘3. Türden Yakın İlişkiler’ Başlangıç
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde Mayıs ayı yine dopdolu geçeceğe benziyor… Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde birbirinden güzel oyunlar tiyatroseverleri bekliyor olacak. Bahar aylarının devamında bu kez güldürü oyunu yine sanatseverleri ağırlıyor. “Daha komiği varsa beraber gidelim” diyen tiyatro topluluğu E.S.E.K.’in sahnelediği ‘3. Türden Yakın İlişkiler-Başlangıç’ adındaki oyun, Akatlar Kültür Merkezi’nde izleyiciye merhaba diyor. 6 Mayıs’ta sahne alacak oyunla ilgili bazı detaylar ise şöyle:
“E.S.E.K., Türk tiyatrosunun ilk bilim – kurgu oyunu olan “3. Türden Yakın İlişkiler” isimli oyunundan sonra bir ilki gerçekleştirmiş ve “Dünyanın ilk devam oyununu”, 3. Türden Yakın İlişkiler 2”yi yapmıştı. Ve şimdi, bundan 10 sene sonra, efsanenin başına dönüyor ve ‘3. Türden Yakın İlişkiler’in öncesine, yaratım sürecine gidiyoruz. E.S.E.K yine dünyada bir ilki gerçekleştiriyor ve sequel mantıktaki üçleme tamamlanıyor.”
Oyunun konusu ile ilgili bazı detaylar da şöyle aktarılıyor:
“Yazar Uğur Uludağ, yeni oyununu yazmak istemekte ancak başaramamaktadır. Ve Uğur’un beynindeki fikirler, ne yapıp edip, gerekirse onun hayatına sızıp, ona bu oyunu yazdıracaklardır. Onun hayatına müdahele etmek gerekse bile… Hatta içlerinden biri, onunla evlenmek zorunda kalsa bile… Hatta içlerinden biri, iş kurmak için ondan borç almaya çalışsa bile… Hatta içlerinden biri, onunla yatmak zorunda kalsa bile… Yine bildiğiniz kadrosuyla E.S.E.K, yine ortalığı sallayacak bir tiyatro oyunuyla geliyor. Koltuklarınızı şimdiden ayırtın.”
Oyunun yazan ve yöneteni: Uğur Uludağ… Dekor- Kostümde, Barış Dinçel bulunuyor. Oyuncular ise şöyle sıralanıyor: “Barış Ataş, Demet Şaşmaz, Doğa Rutkay, Yosi Mizrahi, Hakan Bilgin, Yağmur Kaşifoğlu, Funda Pelin Kurt ve Uğur Uludağ.”
Taylan Erler ile
eğlenceli Jazz
Bahar aylarında tiyatro oyunlarının yanı sıra yine ilgi çekici etkinlikler de sanatseverler ile Akatlar’da buluştu. Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde jazz konseri oldukça beğeni topladı. Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde Taylan Erler’in gerçekleştirdiği etkinlikle ilgili detaylar şöyleydi:
“Taylan Erler Jazz Quartet etkinliği sanatseverleri adeta büyüledi. Taylan Erler Jazz Quartet, trompet, davul, bas gitar, piyano ve caz gitardan oluşan klasik jazz grubu olarak biliniyor. Klasik caz yanında Dixieland ve New Orleans tarzının en iyi örneklerini bu konserle sanatseverlerle buluştu.”
“Jazz hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı” diyen Taylan Erler sanat etkinliği ile ilgili sitesinde de şunları aktarmıştı: “1966`da İstanbul’da doğdum. Caz müziği benim için küçük yaşta dinlediğim caz plakları ile bir tutkuya dönüştü. TRT radyosu Ümit Aksu ve Süheyl Denizci caz orkestrası trompetisti olan Gökmen Ahmet Noyan’dan trompet dersi aldım. Aynı zamanda 1994 yılından bu yana tiyatro oyunculuğumu sürdürmekteyim ve sonunda çocukluk hayalim dediğim grubumu kurdum…
Vokal ve trompet’te ben Taylan Erler, davul’da Mehmet Yüzgeç, piyano’da Ayhan Yavaş, bas’da Cüneyt Saka ile ragtime, swing, blues ve New Orleans stilini günümüze taşıyoruz.
Ayrıca emeklerinden dolayı gitarist Cem Nasuhoğlu’na teşekkür ederim.”
“Pir Sultan Abdal”
bir halk ozanı öyküsü
Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde 29 Nisan’da ‘Pir Sultan Abdal’ adlı oyun, sanatseverler ile buluştu. Birbirinden farklı oyunlar, Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde tiyatroseverler ile buluşmaya devam ediyor. Bu oyunlardan bir tanesi de 16. yüzyılda yaşamış olan bir halk ozanını sahneye taşıyor. ‘Pir Sultan Abdal’ ile ilgili bazı detaylar şöyleydi: “Sadri Alışık Tiyatrosu’nun sanatseverlere sunduğu oyunun yazarı Erol Toy. İki perdelik olan oyunun yönetmeni ise Prof. Dr. Nurhan Karadağ. Pir Sultan Abdal oyununun konusunu 16. yüzyılda yaşamış olan ünlü halk ozanının yaşantısından alır. Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde doğan Pir Sultan Abdal, dönemin haksızlıklarına köylülerle birlikte karşı çıktığı için, bir zamanlar yoldaşı olan Sivas Valisi Hızır Paşa tarafından astırılmıştır. Erol Toy, Pir Sultan Abdal’ın yaşantısını; rivayet ve efsaneler ve de ozanın şiirleriyle destekleyerek kaleme almıştır. 16. Yüzyıl halk isyanlarından yola çıkarak yazılan oyun, Prof. Dr. Nurhan Karadağ’ın özgün yorumuyla yeniden sahnelenmekte…”
Oyuncu kadrosu da oldukça ilgi çekici olan oyunda şu isimler yer alıyordu: “Cem Özer, Melike Öcalan, Sadık Gürbüz, Mehmet Çepiç, Yıldırım Gücük, Ayhan Anıl, Yusuf Atala, Fuat Onan, Ergün Demir, Tuncer Yenice, Barış Koçak, Merve Erdoğan, Derviş Tezcan, H. Şener Vurkaya.”
***
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ
Cristina Ortiz’den piyano resitali
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde İstanbul Resitalleri kapsamında konserler devam ediyor. Atilla İlhan Salonu’nda gerçekleşecek olan organizasyon, 12 Mayıs’ta müzikseverleri ağırlayacak. Cristina Ortiz’in piyano resitali Beşiktaş’ta gerçekleşecek. Sanatçı ile ilgili bazı detaylar ise şöyle sıralanıyor:
“Brezilyalılığının kültürel geleneği çerçevesinde tutkulu ataklığı ve bu özelliklerini sarmalayan duygusallığı, Cristina Ortiz’in müzik üretiminin odak noktasını oluşturuyor. Bundan iki yıl önce İstanbul Resitalleri’nde ilk kez sahneye çıkan sanatçı, 25 yılı aşan konser piyanistliği ve albüm kayıtları, Cristina Ortiz’i dünyanın dört bir yanındaki müzikseverlere kopartılamaz bağlar ile bağladı. Ortiz müziğe adadığı yaşamı boyunca sadece konser ve albüm kayıtları ile yetinmeyerek enerjisini oda müziğinin yaygınlaşmasına ve eğitime ayırdı. Beethoven’dan Bernstein’e uzanan çok zengin repertuarının yanısıra daha az bilinen kompozitörlerin eserlerine de dikkat çekmeyi başaran Ortiz’in bu alanda yapmış olduğu Clara Schumann ve Alma Brasileira albümleri özellikle övgüye değer. Cristina Ortiz dünyanın en ünlü şefleri Vladimir Ashkenazy, Neeme Järvi, Mariss Jansons, David Zinman, en saygıdeğer orkestraları Berlin Philharmonic , Cleveland, Chicago Symphony, Vienna Philharmonic, Czech Philharmonic, Philharmonia, Amsterdam’s Concertgebouw ve Philadelphia orkestraları ile çalışmalarını sürdürüyor. Bugüne kadar 34 albüm kaydetmiş bulunan Cristina Ortiz’in, Brezilya’lı 20. yüzyıl kompozitörlerinin eserlerini seslendirdiği ‘Le Monde’un Seçimi’ ve “5 Diapasons” etiketleri alan son albümü “Alma Brasileira” adını taşıyor.”
Konser programı ise şöyle: “SAF CHOPIN… Scherlades… CHOPIN-Scherzo 1, op. 20. CHOPIN-Balad 2, op. 38. CHOPIN-Scherzo 3, op. 39. CHOPIN-Balad 4, op. 52. CHOPIN-Balad 1, op. 23. CHOPIN-Scherzo 2, op. 31. CHOPIN-Balad 3, op. 47. CHOPIN-Scherzo 4, op. 54.”
SUAVİ 44. SANAT YILI…
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde özel bir konser müzikseverler ile buluştu. Atilla İlhan Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, müzik duayenleri de bir araya geldi. Suavi 44. Sanat Yılı onuruna düzenlenen Nisan ayının üçüncü haftasında gerçekleşen bu özel gecede sevenleriyle buluştu. Ahmet Telli nin sesinden canlı olarak dinlenen şiirler ile başlayan gecede, Suavi’nin sanatçı dostları Arif Sağ, Cahit Berkay, Ferhat Tunç, Grup Yorum, İlkay Akkaya, Mazlum Çimen, Toygar Işıklı ve Yavuz Bingöl de katıldı. Sanatçı dostlarıyla Suavi onuruna düzenlenen bu gece, Suavi’nin ölümsüz şarkıları ile muhteşem bir müzik ziyafetine dönüştü. “Gül’le diken arasında” slagonıyla gerçekleşen özel gecede 44 yılı geride bırakan Suavi, sevenlerinin hayatlarının her anına damgasını vurmuş unutulmaz şarkılarını bu eşsiz gecede yine sevenleri ile birlikte seslendirmiş oldu. Yıllarını müziğe veren Suavi hakkındaki bazı detaylar ise şöyle:
“1950 yılında doğdu. İlk orkestrasını 1966 yılında kurdu “Grup 7,65”… Müzisyen-Mimar olarak da biliniyor. Ulusal ve uluslar arası birçok konser, dinleti, festivalde çaldı. Ve onlarca ödül’e layık görüldü… 1996 yılında Kazakistan’ın başkenti Almaata’ da 26 ulus arasından Türkiye’nin resmi temsilcisi olarak dünya birincisi oldu ve “Grand Prix” ile ödüllendirildi. 7 solo müzik albümü yaptı.
8. albüm için stüdyoda olan Suavi birçok özel projede ülkemizin önde gelen müzisyenleriyle çaldı ve yorumcu olarak yer aldı. Müzik yaşamını besteci-söz yazarı ve yorumcu olarak sürdürmekte olan Suavi aynı zamanda sivil toplum örgütleri ile sosyal alan çalışmalarına devam etmektedir.
Aktif müzik yaşamının yanı sıra MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak ve MÜYORBİR’de (Müzik Yorumcuları M. Birliği) Yönetim Kurulu Üyeliği düzeyinde yıllarca fikri haklar alanında da çalışmalar yürütmüştür.”