ORTAKÖY-SPK’nin kara listeye aldığı Mehmet Akdere, Ortaköy’deki, değeri milyon dolarlarla ölçülen binayı hileli yollarla 70 bin dolara kapatmakla suçlanıyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda adı manipülasyonlarla birlikte anılan ve birçok operasyonda adı geçen, SPK tarafından kara listeye alınan Mehmet Akdere, bu kez de Ortaköy sahilinde 5 milyon dolar değer biçilen bir gayrimenkulü, hileli yollarla 70 bin dolara almakla suçlanıyor. Ortaköy’ün sahilinde 185 m2 taban oturumlu 4 kat imarlı denize sıfır bir binanın 100.000 TL’ye (yaklaşık 70.000 dolar) el değiştirmesi ile Mehmet Akdere’nin adı yine gündemde.
Ortaköy’deki gayrimenkul, çift pasaportlu Libya uyruklu İsmet Doker’in vefatıyla miras olarak Libya’daki akrabalarına kaldı. İsmet Doker’in evlendiği Türk asıllı Emine Doker ise, binanın intifa (kullanım) hakkını alır. Binadaki 6 kiracı yıllarca buranın sahibi olarak bilinen Mithat Ataoğlu ile kira kontratı yapmıştır. Mehmet Akdere de bu kiracılar arasındadır.
Daha sonra mal sahiplerine ulaşılamadığından bina kayyuma geçer. Kayyum binadaki 4 işletmeden kira talep eder. Bina 1964’te mahkeme kararıyla tapuya hükmen tescil edilir. Ancak Beşiktaş Tapu Müdürlüğü, tescilin bildirimini yapmaz. Bu ihmal nedeniyle binanın satışı ve bedelinin sahiplerine ödenmesi de gerçekleşmez. 2007’de Akdere kardeşler, mirasçılardan Ali Abdullah Smaedya ile ilişkiye geçer. İddialara göre, İstanbul’a getirilen Smaedya’ya “senin mülkün burası” denilerek küçük bir dükkân gösterilir ve 70 bin dolara satışa ikna edilir.
Vekâletnamede temsilcilerin imzası yok
Mehmet Akdere, Enes Ünsal (Sen Turizm) ve Else Tercüme Bürosu, Av. Eda Öztürk ve Av. Sadık Akay kanalıyla, gayrimenkulü değerinin çok altında gösterip 100.000 TL’ye noter satışı ile şirketinin üzerine geçirir. Libya’daki 5 mirasçı bu satış işleminden haberdar değildir. İmzaları taklit edilerek Trablus’taki bir noterden vekâletname çıkarılır. Bu vekâletnamede Libya ve Türkiye’nin diplomatik temsilcilerinin imzası yok. Belgeyi alan Smaedya, İstanbul 5. Noteri Ali Erson Kösecioğlu’na götürür ve iki avukata vekâlet vermesi sağlanır.
Libya’da çıkarılan eksik ve yanlış aile durum belgesine dayanarak İzmir’de veraset ilamı çıkarılır. Mülk, İstanbul Ortaköy’de iken Beşiktaş Tapu Müdürlüğü’ne ve Sultanahmet Adliyesi’ne bağlı iken nedense İzmir tercih edilmiştir. Mehmet Akdere’nin ağabeyinin İzmir’de hâkim olması nedeniyle bu ilin seçilmiş olabileceği akla geliyor. Ayrıca, sahtekârlık ortaya çıkıp tapu tescil ve iptal davası açıldıktan sonra Libya’dan gelen aile durum belgesi Mehmet Akdere’nin mülkü alırken kullandığı evrakla uyuşmamakta, kişi sayısı farklılıklar göstermektedir.
Sağlık raporu istenmedi, tercüme edilmedi
İstanbul 5. Noteri’ndeki bu anlaşmada pek çok usulüsüz işlemin yapıldığı görülüyor. 1932 doğumlu Smaedya’dan sağlık raporu istenmemesi, pasaportunun tercümesinin alınmaması ilk göze çarpanlar. Bu noterin Erbakan’ın Libya’dan gelen paralarının kayıplara karışması olayında da adı geçmişti.
Akdere kardeşler, işletmecilerden fahiş kiralar talep ettiler. İşletmecilerden biri Libya’daki diğer mirasçıları Türkiye’ye getirince, ortalık karıştı. Mağdur mirasçılar, Libya’daki noter hakkında da dava açtılar. Bu arada Beşiktaş Tapu Müdürlüğü, gayrimenkulün üçüncü bir kişiye satış işlemini gerçekleştirmek üzereyken Libya’dan gelen mirasçıların başvurusu üzerine bu satış gerçekleşmedi. Libya’dan mirasçıları getiren kiracı bir işletmenin de ilçe belediyesi tarafından ruhsatı anlaşılmaz bir şekilde önce iptal edildi ve bir süre sonra yine anlaşılmaz bir nedenle geri verildi. Mirasçıların tuttuğu avukatların da bir süre sonra davadan çekilmelerinin pek hayra yorulmadığı bu olayla ilgili Maliye, Adalet ve Bayındırlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Libya’da haberleri olmadan düzenlenen vekâletlerden dolayı Noter Said Emin ve Abdullah Smaedeya’ya karşı el Külliye Mahkemesi’nde dava açıldı.
CUMHURİYET