Bu kadar yorucu bir ülke daha var mı bilemiyorum. Her gün yeni bir gündem maddesi, her gün yeni bir tartışma… Hani “Ağzı olan konuşuyor” diye bir deyim var ya… İşte tam da böyle bir durum …Ve böyle bir ülkede insanların sağlıklı bir zihne sahip olması, ve normal davranışlar içinde bulunması ne kadar olağan…
Sadece geçen haftaya bakın yeterli… Türk-Kürt tartışması bir kenara, yargı sorunu, Hizbullah olayı ve de heykel meselesi…
Bu kadar konu birkaç güne sığar mı? Aynı anda tartışılır mı? Veya çözülür mü?
Tabii ki hayır… Sadece can sıkılır, kafa karışır… Ve yıllar yılı üstüne koyarak bu günlere kadar gelir.
“Birileri tartışmamızı istiyor” Ben kesin bu kanıya vardım artık… Tartışma demokrasinin olmazsa olmaz unsuru ama bu kadarı da fazla… Bu tartışma değil, düpedüz gerilim ortamı yaratmak. Güç gösterisinde bulunmak.
Bu işler devam ettikçe, sağlıklı bir ortam beklemek imkansız. Hatta sağlıklı nesiller bile…
Siyaseti bir kenara bıkakalım, bir an için düşünelim.
Örneğin; hep küçük ama basit kurallara takılırız dimi?.. “Kırmızı ışıkta durmuyor bu millet” diye, veya sokağa çöp atıyor, dahası tükürüyor. 10 lafın 6’sı küfür… Yaşlıya saygı kalmadı, çocuğa da sevgi, şefkat… Hayvanlar katlediliyor…
Kültür az… Güvensiz, içe kapanık, saldırgan ve umursamaz…
Bir düşünün bakalım neden?…
Not: 2011 seçim yılı… Kollayın kendinizi!…