Erdoğan’ın açıklamalarına yanıt veren Kılıçdaoğlu, “Açıklamam birilerini çok rahatsız etmiş. Vay efendim diyor, ‘Şanlıurfa’daki taşlık araziye enerji sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş, elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen…’ Dünyadan haberi yok. En azından kendi belediyesi, şu anda Şanlıurfa, Akçakale’de güneş enerjisi elektrik üretilecek. Yani çalışıyorlar şu an ama haberi yok.
Edinilen bilgilere göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa’da büyükşehir belediye başkanlığını kendilerine geçmesi durumunda güneş enerjisi projesiyle çifçiye bedava elektrik sözü vermesiyle başlayan tartışmayla ilgili konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarına yanıt veren Kılıçdaoğlu, “Açıklamam birilerini çok rahatsız etmiş. Vay efendim diyor, ‘Şanlıurfa’daki taşlık araziye enerji sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş, elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen…’ Dünyadan haberi yok. En azından kendi belediyesi, şu anda Şanlıurfa, Akçakale’de güneş enerjisi elektrik üretilecek. Yani çalışıyorlar şu an ama haberi yok. Tek şeyi, Kılıçdaroğlu bunu söyledi ya, ben de aksini söyleyeyim. Buradan Şanurfalılara söyleyeyim, büyükşehir belediye başkanlığını bize verdiğinizde göreceksiniz… Çiftçilere sözümüz, bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “CHP Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’da belediyeleri kendilerine vermeleri halinde çiftçilere elektriği bedava kullandıracakları sözünü verdi. Elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen, neymiş Şanlıurfa’daki taşlık araziye enerji üretim sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Bay Kemal, Millet İttifakı olarak siz daha cumhurbaşkanı adayını bile belirlemediniz. Yalanı söyleyince dilin kemiği yok. Yalanı rakamlarla söyleyince hesap kitap devreye giriyor. Gerçekler gelip yüzüne tokat gibi çarpıyor” demişti.
OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI
Gezi davası kapsamında yargılanan Osman Kavala’nın hakkında verilen tutukluluğuna devam kararıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Adalet kadar değerli bir kavram yoktur. Bir kişinin haksız yere uzun süre hapiste tutulması, en büyük adaletsizliktir. Osman Kavala, AYM kararına rağmen 1541 gündür hapiste. Onun hapiste olması, onun kişisel sorunu değildir, Türkiye’nin en temel adalet sorunudur” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
“KENDİ YOLSUZLUKLARINI SİLDİRMEK İÇİN GENÇ BİR AVUKATA YETKİ VERİLDİ”
Bir gerçeğe, adalet camiasının dikkatini çekmek isterim. Özellikle İstanbul’daki adalet camiasının. Genç bir avukata yetki veriliyor; bütün rantiyeciler, vurguncular, ve rüşvetçiler yolsuzluk yapanlar, 17-25 olayları, kendileriyle ilgili bütün olumsuz haberleri sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar. Mahkeme kararlarıyla. Bu konuda genç bir avukata yetki verildi biliyorum. Bütün asliye hukuk hakimleri uyarıldı biliyorum, ‘bunun açtığı davaları kabul edeceksiniz’ diye talimat verildiğini biliyorum. Gerekirse, iş büyürse o avukatın da adını açıklayacağım. Dolayısıyla ne yaparsanız yapın, hani diyoruz ya; iktidar olacağız, biz diyoruz ama onlar da diyorlar, bunlar iktidar olacaklar. İktidar olunca acaba bizimle ilgili bütün belgeleri, dökümanları, yolsuzluk dosyalarını nasıl yok edebiliriz. Yav sizin feriştahınız gelse yok edemez. Bizim iktidarımızda cepleri doldurmak yok, bizim iktidarımızda vatandaşın cebini doldurmak var. Bizim iktidarımızda vatandaş kazanacak.
İBB’YE METRO HATTI ENGELİ
İstanbul’da belediye başkanı metro yapmak istiyor, İstanbullunun trafik sorunu çözülmek isteniyor ama bir kişiden imza alınamıyor. Senin çözemediğin sorunları çözmek istiyor başkanımız, niye engel oluyorsun. Burnuma kokular geliyor diyorsan, müfettiş ordun var neden görevlendirmiyorsun. Biz halka hizmet ediyoruz, herkes bunu bilsin.
Bir AK Partili milletvekilinin yaptığı toplantıda, yine AK Partili bir çiftçinin çıkıp ‘açım aç’ demesi… Normalde bu insanın dinlenmesi lazım. Yaşadığı sıkıntıları, AKP’li vekilin dinlemesi lazım. Gerçekle yüzleşmesi lazım, yüzleşmiyor. Yaptıkları iş, açım mı dedi, atın salonda. Tek çare bunu söyleyen kişinin salondan atılması. Biz bunu yapmayacağız, her vatandaşımızı dinleyeceğiz. Gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz.
Türkiye genelinde bir şikayet var. Taşımalı eğitimin aktörleri de, bu işi yapan şoförler. Bunlar her yıl ihale yapıyor. Fakat temmuz başındaki rakamlarla, bugünkü rakamlar arasında fark oluştu. Taşıma işini yapan arkadaşlarımızın, bu sorunlarına eğilmek hepimizin görevidir. En azından iktidarı uyaralım, en azından uykularından uyanırlarsa.
“FAİZ DÜŞMEDİ, TAM BİR ALDATMACA”
Defalarca söyledim ki; devlet akılla yönetilir önyargıyla yönetilmez. Devlet sınama yöntemiyle yönetilmez. Huzur içinde yaşamanın yolunda mutfaklarda bayramların olmasıdır. Böyle bir tabloya ihtiyacımız. Deneme sınama yöntemiyle devlet yönetmeye kalktılar. Vatandaş sanıyor ki, Merkez Bankası’nda faiz düştü, tüm bankalarda faiz düştü. Tam bir aldatmaca. Sormak lazım hani faiz düşmüştü. 2 yıl vadeli dolar cinsinden borçlanma var, faiz yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıkmış. Bunun anlamı ne, gidiyorsun Merkez’den düşük faizle alıyorsun parayı yüzde 16’dan, yüzde 24’ten devlete satıyorsun.
İhtiyaç kredisi 23’ten yüzde 29’a çıkmış durumda. Ticari yüzde 21’den yüzde 29’a çıktı. En yakın bankaya gidin deyin ki, ben bu krediyi çekmek istiyorum Eylül’deki faiz neydi şimdi ne… Arttı mı artmadı mı… Hazine’den büyük paraları bir avuç kişiye tahsis ederseniz yoksulluk artar.
Toplam kamu borcumuzun sadece yüzde 16’sı sabit faizde. Yüzde 66’sı dövize endeksli. Yüzde 19’u da enflasyona. Böyle bir tablo hiç yaşanmamış. Merkez Bankası nisanda yapacağı genel kurul toplantısını şubatta yapacakmış. 31 Aralık’ta bir hesap yapmışlardı 60 milyar lira Merkez Bankası kar yaptı diye, e Hazine tam takır 60 milyarı nasıl ödeyecekler? Genel kurulu erkene aldılar, erken genel kurulu yapıp 60 milyar lirayı Hazine’ye verecekler.
ERDOĞAN’A CEVAP
Şanlıurfa’da yanlış hatırlamıyorsam 2 milyon 300 bin dönüm taşlık arazi var. Dedim ki; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını bize verin önümüzdeki seçimlerde, bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz. Sadece bedava vermekle kalmayacağız aynı zaman çiftçiler buradan gelir elde edecek, kar edecekler. Bu tabii birilerini çok rahatsız etmiş. Vay efendim diyor, Şanlıurfa’daki taşlık araziye enerji sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen. Dünyadan haberi yok. En azından kendi belediyesi, şu anda Şanlıurfa, Akçakale’de güneş enerjisi elektrik üretilecek. Yani çalışıyorlar şu an ama haberi yok. Tek şeyi, Kılıçdaroğlu bunu söyledi ya, ben de aksini söyleyeyim. Ama Kılıçdaroğlu akılcı politikalar üretiyor. Her bir sözün mutlaka bir altyapısı vardır.
Buradan Şanurfalılara söyleyeyim, büyükşehir belediye başkanlığını bize verdiğinizde göreceksiniz, demiştim zaten; hafızanızın bir köşesine kaydedin, bir daha kaydedin. Yapacağımız yatırımın tutarı 1 milyar 524 milyon 57 bin 906 dolar. Bu yatırımı yapacağız. Güneş tarlaları olacak orada Allah’ın verdiği güneşten elektrik elde edeceğiz ve bunu çiftçiye bedava vereceğiz. Üç yılda yapacağız biz bunu. Projenin yıllık getirisi, 519 milyon 79 bin 50 dolar. Amorti süresi 4-5 yıl. Projenin ömrü 20 yıl. Onlar bunu düşünüyor mu? Düşenemez, çünkü oradan malı götüremiyor. Çiftçilere sözümüz, güneş enerjisini kuracağız, bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz. Sadece güneş tarlaları kurmayacağız, orada fabrikalar kuracağız. İşsizliği önleyeceğiz orada. Şanlıurfa’yı gerçek anlamda şanlı yapacağız.
“ARTIK NE ERDOĞAN’I NE DE PARTİSİNİ KONUŞACAĞIM”
Düşündüm ki, Erdoğan’ı konuşmanın pek bir anlamı yok. Zaten çirkin küfürbaz dil onun dili, biz o seviyeye inmeyiz. Ülkeyi öyle bir hale getirdi ki, artık sadece kendisini konuşmanın bir faydası yok. Mesele Erdoğan değil, mesele Türkiye. Mutsuz nesiller oluştu, biz ülkenin ölen hayallerini seyretmeyeceğiz. Bu ülkenin geleceğini düşünerek, Erdoğan’a hakkımızın helal olmadığını söylemekten daha çoğunu yapmalıyız. Onun en büyük suçu bitirdiği ekonomi değil, onun en büyük suçu hoşgörüyü bitirdi. Bundan dolayı helalleşelim dedim. Bunun için hoşgörüye ihtiyacımız var dedim. Helalleşme yolculuğumla başladım ve sürdürüyorum. Amacım, yarın yöneteceğimiz devletin, çeşitliliğiyle gurur duyacağımızı anlatmak. Zenginliğimizi anlatmak. Gittiğim her yerde, zorunda kalmadıkça ne Erdoğan’ı ne de partisini konuşacağım. Erdoğan’ı artık konuşmanın bir anlamı yok. Sadece ekonomiyi yok etmedi, verimliğini de bitirdi. Başlıyoruz ve kararlılıkla devam edeceğiz.