Türkiye’nin Afrin operasyonu sürüyor. Kolay olmayacağı bilinen ve giderek daha da zorlaşması beklenen bir operasyondu bu… Ancak içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkiler de hesaba katılarak ciddi bir hazırlık yapıldığı için Afrin meselesi öyle veya böyle aşılacak.
Asıl mesele bundan sonra devreye girecek Menbiç ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonda yaşanacak. Türkiye, bu konuda da kararını vermiş durumda. İşte bu noktada nasıl bir tepki vereceği merak edilen ülke ABD… Acaba Türkiye ile ABD karşı karşıya gelerek derin bir çarpışma mı yaşayacak yoksa geri adım mı atılacak?
Sokaktan siyaset mahfillerine, hayatın bütün alanlarında cevabı aranan soru bu…
ABD’nin Suriye iç savaşının başından beri sinsi bir siyaset izlediği sır değil. DEAŞ’la ilişkisi, PYD’nin önünü açması, dünyanın gözü önünde PKK ve PYD’yi silahlandırması bu sinsi siyasetin bir sonucu.
ABD’nin aklında Suriye siyasetinin devamı olarak bölgeyi yeniden dizayn etmeye yönelik bir plan olduğu, Kürt kartı ve mezhep çatışması üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmak istediği biliniyor. ABD, Irak’ı işgal ettiği 2003’ten beri bu stratejiyi kademe kademe uyguladı. Merkezi devletleri zayıflattı, bölgeyi etnisite ve mezhep üzerinden böldü… Irak üçe bölündü, şimdi de Nusayri, Sünni ve Kürt bölgesi olmak üzere Suriye’yi üçe bölüyor.
Bu sonuçta elbette bölge ülkelerinin sorunların üstünü örtmesinin, görmezden gelmesinin etkisi var ama daha önemlisi küresel sistemin müdahalesi. Başta ABD olmak üzere küresel sistem hiçbir dönemde bölge ülkelerinin kendi iç dinamiğiyle Kürt veya mezhep sorununu çözmesini istemedi.
Hatta çözmemeleri için özel çaba harcadı.
Bunun en somut örneği Türkiye…
Rahmetli Özal’dan bu yana çözüm için atılan her adım bir biçimde durduruldu. En son FETÖ devreye sokularak çözüm süreçleri açık açık sabote edildi. Amacı da çok netti; yazar Resul Serdar Ataş’ın dediği gibi “Şimdi ve gelecekte meydan okuma potansiyeli olan bir merkezi hükümet veya başkent bırakmamak…” ABD, son dönemde özellikle Türkiye’yi bu nedenle kapsama alanına aldı. Ancak, Türkiye bu oyunu bozmaya kararlı. Bu yüzden Afrin bir başlangıç, asıl yüzleşme Menbiç ve Fırat’ın doğusunda yaşanacak.
Bakalım ABD, bölgeyi hatta dünyayı ateşe atacak bir hamleyi göze alıp 60 yıllık stratejik ortağı Türkiye ile çarpışacak mı yoksa yeni bir formül mü bulacak?
İzlenen siyasete bakınca çarpışma kaçınılmaz görünüyorsa da, ABD’nin işi hiç kolay değil. Yeni bir formül bulmak zorunda.
Çünkü içeride derin bir iç siyasi kanama sürerken, bu bölgede yaptıklarını -tıpkı Vietnam gibi- bırakın dünyaya anlatmayı kendi iç kamuoyuna bile zor anlatır.