Suriye yönetimi, Türkiye’nin Afrin’deki YPG güçlerine yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’nı başlar başlamaz resmi olarak kınadı. Bununla birlikte, Şam’dan son dönemde PYD’ye yönelik artan eleştiriler ve Rusya’nın Afrin’deki askerlerini çekmesi gibi gelişmeler, Esad yönetiminin harekata göz yumduğu yorumlarına da neden oldu.
Suriye’de Esad yönetimine yakın isimlerden, Baas partisi üyesi siyaset analisti Afif Della, Şam’ın yaklaşımını BBC Türkçe’ye yorumladı.
Della’ya göre, PYD Şam’da ABD tarafından yönlendirilen yasadışı bir grup olarak görülüyor.
Bununla birlikte Türkiye’nin kara harekatı ise işgal girişimi olarak değerlendiriliyor. Della, Türkiye’nin Suriye politikasında hiçbir somut değişim olmadığını, doğrudan temas iddialarının da yalan olduğunu ifade ediyor.
‘ABD, PYD ile Şam’ın görüşmesini istemiyor’
PYD konusunda Şam’dan gelen farklı açıklamalarla ilgili olarak Della, “Suriye hükümeti içinde PYD’yle ilgili farklı yaklaşımlar yok” diyor ve devam ediyor:
“Bugün PYD, ABD tarafından doğrudan desteklenen, sahada ABD’nin gündemini hayata geçirmek için çalışan yasadışı bir örgüttür. ABD’nin onları neden desteklediklerini biliyoruz. Suriye topraklarını bölmek istiyorlar, federalizm projesini destekliyorlar. PYD maalesef bir araçtır. Maalesef diyorum çünkü sonuçta Suriyelidirler.”
Della’ya göre PYD ve Şam arasında bir iletişim kanalı yok.
IŞİD’le mücadelede, özellikle Haseke’de YPG ve Suriye ordusunun aynı tarafta savaştığını hatırlattığımızda ise “İki taraf arasında, IŞİD’e karşı birlikte savaşırken bir tür bilgi alışverişi yaşanmamış olmadığını söyleyemeyiz. Bu, IŞİD tehlikesiyle ilgiliydi. Ama henüz doğrudan koordinasyon ve doğrudan diyalog aşamasına gelmedik” diyor.
‘Gelecekte PYD ile müzakereler olabilir’
Bununla birlikte Della, PYD ile müzakarenin ileride mümkün olduğunu ekliyor: “Belki de gelecekte, doğrudan çatışmamızı önleyecek şekilde, PYD ile diyaloğa girebiliriz. Bu, Suriye hükümeti tarafından değerlendiriliyor. PYD ile gelecekte müzakere tabii ki de mümkün. Nihayetinde diyalog kurduğumuz ve bir anlaşmaya vardığımız diğer Suriyeli silahlı gruplar gibiler. Ve bu müzakerelerin sonuçları çok iyiydi ve bundan herkes faydalandı. Tabii ki imkânsız değil ama bu, savaşın boyutuna bağlı, sahadaki savaşın şartlarına bağlı”.
Della, bugün Şam ile PYD arasında iletişimi ABD’nin engellediğini öne sürüyor: “Bence PYD ile Suriye yönetimi arasındaki koordinasyonu engelleyen ABD’nin rolüdür. ABD, PYD ve Suriye hükümetinin hiçbir türde bir koordinasyona girmesini istemiyor. Eğer ABD sahada olmaya devam ederse, PYD ile Suriye hükümeti arasındaki ilişki en azından orta vadede imkânsız olur.”
‘Türkiye’nin Suriye politikasında değişiklik yok, iki ülke arasında temas bulunmuyor’
Türkiye’nin özellikle Astana görüşmeleriyle birlikte Suriye politikasında belli başlı değişikliklere gittiği düşünülüyor.
Hatta Ankara ile Şam arasında belli bir yakınlaşmanın başladığı yorumları yapılıyor.
Della’ya göre ise Şam’da Türkiye’nin politikalarında hiçbir değişiklik yapmadığı düşünülüyor:
“Türk hükümeti şu anda Suriye’deki işgalini sürdürmeye ve tamamlaya çalışıyor. Suriye sahasında, Türkiye ile ABD ve derin olarak PYD’yle farklı yaklaşımları olsa da bu genel olarak, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmalardaki rolünü değiştirmiyor.”
Della’ya göre Şam’ın aksi yönde düşünmesi içine somut bir adım görmesi gerekiyor:
“Şu ana kadar somut bir adım görmedik. Türkiye’nin Suriye savaşıyla ilgili davranışlarında somut bir değişiklik yok. Türkiye hala doğrudan Nusra Cephesi’ni ve onların İdlib’deki savaşını destekliyor.
“Politikalarında ileride bir değişiklik olabileceğine dair üst düzeyde bir açıklama görmedik. Ayrıca hepimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Beşar Esad hakkında ne dediğini hatırlıyoruz. Açık, net davranış değişikliği görmemiz gerekiyor. Bu olduğunda belki, bir değişiklik olabileceğini söyleyebiliriz.”
‘Türkiye işgal politikasına devam ediyor’
Peki Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı Şam’da nasıl görülüyor? Della’ya göre bu harekat yönetimde büyük bir öfke yaratmış durumda:
“Türk hükümeti şu anda Suriye’deki işgalini sürdürmeye ve tamamlaya çalışıyor. Suriye sahasında, Türkiye ile ABD ve derin olarak PYD’yle farklı yaklaşımları olsa da bu genel olarak, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmalardaki rolünü değiştirmiyor.
“Bu sadece uluslararası hukuku ihlal etmiyor aynı zamanda Astana anlaşmasına göre belirlenen, Rusya ile Türkiye arasındaki temel koordinasyon ilkelerini de ihlal ediyor. Astana anlaşmasına göre Türkiye’nin Suriye sahasında hiçbir illegal askeri harekette bulunma şansı yok.”
‘Rusya operasyona yeşil ışık yakmadı’
Della’ya göre ‘Türkiye’nin Suriye’deki projesi çöktü ve saha oyununda elinde kart kalmadığı için bu operasyonu başlattı’.
Rusya’nın harekatla ilgili Türkiye’ye yeşil ışık yaktığı iddia ediliyor. Peki Şam’ın tepkisine rağmen Rusya neden böyle bir yaklaşım gösteriyor?
Della bu görüşe katılmıyor. Ona göre Rusya, harekata karşı. Afrin’deki Rus askelerinin ise Türkiye’nin bombalarından etkilenmemek için çekildiğini, Rusya’nın Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediğini ve bunun anlaşılır olduğunu belirtiyor.
‘Afrin’e girerse Türk ordusuna karşılık veririz, hazırız, kimseden onay beklemeyiz’
Della, ABD’nin de Rusya’nın da harekata karşı olduğu kanısında. Ayrıca PYD’nin askeri karşılık vereceğini söylüyor. Bütün bu şartlar göz önüne alındığında Türkiye’nin operasyonun kısıtlı bir alanı olduğunu düşündüğünü söylüyor: “Müdahalenin en üst noktası doğrudan Afrin’e, şehri bombalayabilirler , şartları göze aldığımızda bundan daha fazlasını yapamazlar.”
Bununla birlikte Della’ya göre eğer Türkiye Afrin içine girerse Suriye ordusu askeri karşılık vermeye hazır:
“Kesinlikle. Suriye hükümetinin Afrin’e yönelik askeri eylemine karşı, hemen Suriye ordusu tarafından karşılık bulacak. Bu, PYD için değil. Afrin Suriye toprağıdır, Suriye kentidir. Türk ordusunda gelen herhangi bir askeri eyleme karşı derhal yanıt vermek için hazırızı. Bunu yapmak için kimsenin bize onay vermesini de beklemeyiz. Kendi tavrımızı kendimiz gösterebiliriz ve kendimiz hareket edebiliriz toprağımız için.”
BBC TÜRKÇE