Uzmanlar, iletişimin, anne-baba ve çocuk ilişkisinin temelini oluşturduğunu ve doğru iletişimin de altı altın kuralı olduğunu söylüyor. Peki bu kurallar neler? Uzmanlar bunları, ‘tutarlı davranmak, cesaret vermek, iyi dinlemek, açıklayıcı olmak, sen değil ben dilini kullanmak ve yaşına uygun beklentilerde bulunmak’ şeklinde sıralıyor.
Her anne-babanın isteği çocuklarının özgüvenli, topluma duyarlı, sorumluluk sahibi bireyler olması. Bunu beklerken, ebeveynlerin de üzerine düşenler var. ‘Ebeveyn çocuk ilişkisi nasıl olmalı?’ sorusunun cevabının, iletişim temeli üzerine kurulduğunu belirten Yön Koleji Rehberlik Danışmanı Özde Gül Şen, “Doğru iletişimin de altı altın kuralı var. Bunlar; tutarlı davranmak, cesaretlendirici olmak, iyi dinlemek, açıklayıcı olmak, sen değil ben dilini kullanmak ve yaşına uygun beklentilerde bulunmak” dedi.
Ebeveynlere rehber olabilecek önerilerde bulunan Özde Gül Şen, bu altı kuralı şöyle açıkladı:
1- TUTARSIZLIK GÜVENİ ZEDELİYOR
Aile önceden tahmin edilebilir şekilde çocuğuna davranmalı ve tutarlı olmalı. Mantıkla hareket eden ebeveyni çocuk kısa sürede fark etmese de, ailenin belirli yaptırımları kararlılıkla sürdürmesi çocukta güven duygusu yaratır ve bu duygu iletişimi kuvvetlendirir.
2- AÇIKLAYICI OLARAK ÖZGÜVENİNİ ARTIRIN
Çocuğu yeni girdiği ortama karşı ya da öğretim dönemini kapsayan okul çağına karşı hazırlamak, onunla olan iletişimi kuvvetlendirir. Ayrıca çocuğun özgüvenini arttırır. Elini yıkamadan sofraya oturmaması gerektiğini açıklayarak yapılan bir konuşma, çocuk için bir sonraki seferde bir uyaran haline gelir ve kurulan iletişim, ona istendik davranışları yaptırtabilir. Bu davranışları sergileyen çocuk, çevre tarafından onaylandığında, aileden gelen bildirimleri ve uyarıları daha dikkate almaya başlar. Bu da aileyle sağlam iletişim kurulmasına sebep olur.
3- KENDİNİ İFADE ETMESİNİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN CESARETLENDİRİN
Çocukla iletişimde onu cesaretlendirmek çok önemli. Bu süreçte, ona küçük sorumluluklar vererek, ‘lütfen’ ve ‘teşekkür ederim’ sözcüklerini kullanarak, empati, mizah, övgü ve ödüle onu destekleyerek, yapmaktan çekindiği durumlara karşı istekli olduğunu ifade etmesini sağlayın. Bu şekilde çocuk sonraki dönemlerde ailesine veya arkadaşlarına karşı ifade etmek istediği şeyleri kolaylıkla söylecektir.
4- ONU DİNLEMEZSENİZ, İÇİNE KAPANABİLİR
Kendilerinin dinlenmediklerini düşünen çocuklarda, özgüven problemiyle birlikte içe kapanıklık gözükebiliyor. Onunla her konuştuğunuzda aktif bir dinleyen olun. Baş sallayarak ve göz kontağı kurarak onu dinlediğinizi belli edin.
5- SEN DEĞİL BEN DİLİNİ KULLANIN
Onları uyarırken, “Sen televizyonu çok izliyorsun, bu yanlış ve izin vermiyorum” değil “Ben televizyon başında çok uzun süre kaldığını düşünüyorum ve bu durum beni çok üzüyor” şeklindeki bir ifade çocukla aranızdaki iletişim köprüsünü zedelemez.
6- BEKLENTİLERİNİZİ YAŞINA UYGUN TUTUN
Çocuktan yapmasını istediğiniz şeyler, gelişim düzeyine uygun olmalı. Beklentilerinizi onların yaş grubunu göz önüne alarak oluşturun. Örneğin 2’nci sınıfa giden bir çocuğun bir saat kitap okumasını istemek, onu kitaptan soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Çocukları beklentilerle değil, yapmasını istediği şeyler üzerinden biçimlendirerek sunun. Bu, iletişim bağlarınızı daha da kuvvetlendirir.
HÜRRİYET