Gerçek güzelliğin ne olduğu tartışmasına gerçekçi bir bakış açısı ile yaklaşan fotoğraf sanatçısı, gerçekleştirdiği projesiyle güzellik standartlarını yıktı. Medyada güzellik anlayışına getirilen belirli kriterlerin birer illüzyon olduğunu gözler önüne serdi.
BBC muhabiri Steven McIntosh’ın haberine göre, fotoğraf sanatçısı Mihaela Noroc, “Google’a girin ve görsellerde ‘güzel kadınlar’ diye arama yapın” diyor.
Dediğini yapıyorum. Milyonlarca sonuç geliyor.
“Ne görüyorsun?” diye soruyor. “Cinselliğin öne çıkarıldığı fotoğraflar öyle değil mi?”
Evet. Fotoğrafların çoğunda kadınlar yüksek topuklu ayakkabılar, vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetler giyiyor. Ve çoğu aynı fiziksel kalıba uyuyor: genç, ince ve mükemmel cilt.
Noroc, “Güzellik her zaman böyle. Kadını objeleştirmek, onlara cinsel açıdan bakmak talihsizlik” diyor:
“Kadınlar öyle değil. Hepimizin kendi hikayeleri var, kendi mücadelelerimiz, gücümüz var. Ama bunların temsil edilmesi gerekiyor. Çünkü genç kadınlar her gün buna benzer görüntülerle karşı karşıya. Bu yüzden kendilerini güzel görmek ve güzel olarak algılanmak için daha fazla güvene ihtiyaçları var. Ama Google biziz. Çünkü bu imgelerde hepimizin payı var”
Mihaela Noroc, ilk fotoğraf kitabını yeni çıkardı. “The Atlas of Beauty”de (Güzellik Atlası) yaklaşık 60 ülkeden 500 kadın portresi yer alıyor.
Rumen fotoğrafçının belirli bir güzellik tanımı yok. Atlasta farklı yaş, meslek ve kökenden kadınlar var.
Noroc, “İnsanlar fotoğraflarıma ilgi gösteriyor çünkü bu fotoğraflar, etrafımızdaki, sıradan insanları yansıtıyor. Genellikle güzellik ve kadınlardan bahsettiğimiz zaman, onları resmetme konusunda büyük beklentiler oluşuyor. Benim fotoğraflarımsa doğal ve basit” diye konuşuyor.
Noroc, bazı fotoğrafları çekerken zorluk yaşadığını söylüyor:
“Sokakta fotoğrafını çekmek istediğim kadınların yanına gidiyorum. Projemi açıklıyorum. Bazen evet diyorlar bazen de hayır. Bu, bulunduğunuz ülkeye göre değişiyor. Daha muhafazakar bir toplumdaysanız, kadınlar belli yönlerden toplum baskısı altında. Günlük yaşamları başka birileri tarafından gözetleniyor. Bu nedenle kolayca evet diyemiyor. Ailesindeki erkeklerden izin alması gerekiyor.”
“Dünyanın başka bölgelerinde, örneğin Kolombiya’da güvenlik endişesi nedeniyle kadınlar aşırı derecede dikkatli davranıyor. Çünkü orada yıllarca Pablo Escobar ve mafya vardı. Bana ‘Fotoğrafımı çekersen daha sonra beni kaçırabilirler. Çünkü sen, mafya üyesi olabilirsin’ dediler. Bu projeyi erkekler için yapsaydım. Her şey daha kolay olurdu. Çünkü eşlerinden kız kardeşlerinden ya da annelerinden izin almaları gerekmiyor.”
Noroc, fotoğraflarında nadiren Photoshop kullandığını söylüyor. Ama düşündüğünüz nedenlerle değil:
“Çektiğiniz fotoğraflar, genellikle ‘ham’ oluyor. Gerçek halindeki gibi renkler yok. Ben de onları orijinal yerlerindeki gibi canlı, renkli hale getirmeye çalışıyorum. Ama kimseyi olduğundan daha zayıf ya da başka bir şekilde göstermeye çalışmıyorum. Bu çok acı bir şey. Bir kadın olarak ben de her türlü zorluğu yaşadım. Daha ince ya da başka şekilde görünmek istedim. Bunlar da her gün karşılaştığımız sahte fotoğrafların da etkisi var.”
Mihaela Noroc’un fotoğraf kitabının, farklı bir karakteri var. Örneğin Kim Kardashian’ın 2015’te çıkardığı selfie kitabından çok farklı.
Noroc, “Bu günlerde blog yazarları, ünlü kişiler, ulaşılması mümkün olmayan sahte bir güzellik standardı belirlediler. Kadınların bunlarla bağ kurması çok zor. Kim Kardashian’ın Instagram’da 100 milyon benim 200 bin takipçim var. Aradaki farka bakın. İnanılmaz. Ama yavaş yavaş, doğal ve yalın güzellik mesajı dünyaya yayılacak” diyor.
Noroc’un meraklılara tavsiyesi neler? İyi fotoğraf makinesi almak, lensleri ve açıları öğrenmek mi?
Tam olarak böyle değil.
Noroc, bu soruyu gülerek “İyi ayakkabılar satın alın. Çünkü çok yürüyüp keşfetmeniz gerekiyor” diye yanıtlıyor.