Dilimize aktarılan hemen her kitabını, keyifle okuduğumTraven, özel yazarlarımdan biri. Roman ve hikayelerinde anamal sistemini sorgulayan, ezilen, sömürülen ve yalnızlaştırılan insanları anlatan Traven’in yapıtları ’70’li yıllarda ülkemizde de yaygın biçimde okundu ve sevildi. Traven’in öykü ve roman kahramanları hep bir umudun, hep bir son şansın peşindedirler. Oysa paranın egemen olduğu düzenlerde umut ya da şans bir seraptan başka nedir ki?
Adalet Cimcoz’un duru Türkçesiyle çevirdiği “Pamuk İşçileri” (Bilgi Yayınevi) insanın hak ve özgürlüklerini ayak altında çiğneyen, insanı köleleştiren bir sistemin acımasızlığına yer veren öyküsü ülkemizde de büyük ilgi topladı. Peki, insan odaklı öykü ve romanları bir biri ardına yayımlanan, yapıtları dünyanın hemen bütün dillerine çevrilen ve çok okunan bu yazar kimdi ? Hangi ulusa aitti. Neden ortalarda yoktu? Bu soruların yanıtı uzun süre öğrenilemedi. Yayıncısı yazıların kendilerine posta ile gönderildiğini ve kimliği, adresi üzerine bilgileri olmadığını söylemekle yetiniyordu. Traven bir sır perdesi arkasında yaşamayı 1967 yılına dek sürdürdü. Bu tarihte Alman Stern dergisinin bir muhabiri uzun araştırmalar sonucu Meksika’nın bir köyünde Traveni bulmayı başardı. Traven’in tepkisi ilginçti. Şöyle dedi muhabire “…Ee bu kadar zahmete değdi mi? Beni buldunuz, ortaya çıkardınız da ne oldu?”
Gizemli yazarın gerçek yaşam öyküsü de ilginç. İsveç kökenli bir ABD yurttaşı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’ya gidiyor. Genç bir işçi olarak sosyalistlerin arasında yer alıyor. Bir eylem sırasında tutuklanarak cezaevine konuluyor. Hapishaneden çıktığında İngiltere’ye, ardından Amerika’ya dönüyor. Meksika’nın ücra bir köyünde yazı hayatını sürdürüyor. 1969’da öldüğünde ardında her yönüyle insanı anlatan, keyifle okunan, yapıtlar bırakıyordu.
Ve de onun yazdıklarından kendilerine ders çıkaran, renk, dil, din ayırmayan çok sayıda hayranı kitaplarını okumaya ve sevdiklerine okutturmaya devam ettiler.
Temmuz ayında yitirdiğimiz gazeteci, yazar arkadaşımız Okay Gönensin içinde bir Traven tutkunu diyebilirim. Traven’in bir çok kitabını da Türkçeye kazandıran çevirmenlerden biriydi. Bu açıdan Türk okuru şanslı. Traven dilimize Türkçenin hep usta isimleri tarafından çevrildi. Adalet Cimcoz, Orhan Duru, Okay Gönensin gibi…
Bugünkü yazımda, Traven’i anlatmak istedim. Okurlarımla paylaşmak ve onun insancıl bakışını yansıtmak istedim. Çünkü yıllar geçtikçe insanın insana yaptığı zulümler, insanlık ayıpları, insanlık utançları gezegenimizin yakasını bırakmıyor. Traven gibi insan sorunlarına eğilen, insan odaklı yazar ve sanatçılar da giderek azalıyor. Edebiyat da, sanat da pazara düşüyor. Ne yazık!