Hayvancılığın başlaması sütü, sütün yaygınlaşması ise peyniri getirdi; peynir ise insan çenelerini zayıflattı…
İlkçağlarda insanlar toplayıcı ve avcı iken, tarımın geliştirilmesi ile üretici oldu ve zamanla sabit yaşam koşulları oluştu. Bu geçişin en önemli etkilerinden biri de insan fizyolojisindeki değişimler. Avının peşinde koşmayan ve dere tepe bitki bulmak için uğramayan insan bedeni, daha kolay tüketilebilen gıdalara alıştı. Endüstriyel dönem öncesindeki insan fizyolojisini inceleyen araştırmaların çok ilginç bir saptaması var. Peynirin insan kafatasını dramatik şekilde dönüştürdüğü belirlenmiş.
Günlük alışkanlıklarımızda üç küçük değişiklik ile daha iyi beslenme
Kaliforniya’daki UC Davis Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, dünya üzerindeki 25 büyük etnik gruptan 559 üst çene ve 534 alt çene örneğini incelemiş. Bu örnekler 2011 ve öncesindeki kafatası ve diş yapısı araştırmalarının üzerine eklenmiş ve karşılaştırmalar yapılmış. Tarımın ilk zamanlarında insan çene yapısı, özellikle de alt çene et ve sebzeleri çiğnemek için büyük ve güçlüymüş. Hayvancılığın başlaması beraberinde süt üretimi ve süt ürünlerini getirmiş. Ortaçağlarda hızla artan süt ürünleri çeşitliliği, peynirin yükselişine de tanıklık ediyor.
İnsanlar peynir ve benzeri yumuşak yapılı ürünleri tüketmeye başladıktan sonra, endüstriyel döneme gelinceye kadar kafatası morfolojisinde ciddi değişimler yaşanmış. Artık devamlı çok sert et ve sebzeleri çiğnemek zorunda kalmayan çeneler, küçülmeye ve zayıflamaya başlamış. Fakat araştırmacılar insan kafatasındaki değişmlerin tamamının peynire bağlamanın da doğru olmadığını söylüyor. Bu değişimlerde ırkların birbirinden ayrışan genetik yapıları ve insanların yaşadığı lokasyonun da ciddi bir etkisi bulunduğu hatırlatılmakta.
SÖZCÜ