Hayat artık çoğumuz için stres dolu bir yer. Ağır çalışma koşulları ve şehrin kalabalığı bu durumla başa çıkmamızı zorlaştırıyor. Üzerine bir de hayatın hızı eklendiğinde neyi ne için yaptığımız konusunda kafamız karışıyor ve bu da bizi gün geçtikçe daha mutsuz bireyler haline getiriyor. Bu mutsuzluk ise beynimizin işleyişini bozuyor ve mutluluk için gerekli hormonları daha az üretmeye başlıyoruz. Bir döngüye giriyoruz. Ancak neyse ki beslenmenize ekleyeceğiniz birkaç takviye ve düzenle bu stresli durumların üstesinden gelmek kolay.
Çiğneyebileceğiniz yiyecekler
Stresli hissettiğiniz zamanlarda çenenizde bir gerginlik ve ağrı hissedersiniz. Neyse ki çenedeki bu gerginliği yenebilmek için yiyebileceğiniz bazı yiyecekler bulunuyor. Bol antioksidan içeren çiğ sebzeler çenenizin çalışmasını ve üzerindeki stresin azalmasını sağlıyor. Stresli günlerde cips, abur cubur gibi yiyeceklere saldırmak yerine düşük kalorili sebzeler olan kereviz, havuç tatlı biber, turp, salatalık, bezelye gibi yiyecekler size bol vitamin depolayarak depresyon riskinin de önüne geçiyor. E ve B vitamin açısından zengin tüm sebzeleri beslenme düzeninize ekleyerek hem çenenizi rahatlatır hem de stres seviyenizi azaltabilirsiniz.
Sağlıklı içecekler
Bir fincan kahvenin ya da siyah çayın yerine koyarak kendinize muhteşem bir iyilik yapacağınız reçeteyi açıklıyoruz: Zencefil çayı. Beslenme uzmanları tarafından öve öve bitirilemeyen bu çay güçlü antienflamatuar özelliğiyle stresle başa çıkmak konusunda size büyük yardımcı oluyor. Çünkü stres vücudunuzda birçok yerde iltihaba neden oluyor ve bu iltihaplanma kardiyovasküler hastalıklar, kanser, otoimmün sistem bozukluklarına öncülük ediyor. Bu nedenle kendi zencefil çayınızı demleyip içine ekleyeceğiniz bir parça zerdeçal ile harika bir içeceğe sahip olursunuz.
Antioksidanları depolayın
Eğer kendinize bakmazsanız stres sağlığınıza gerçekten ciddi anlamda zarar verebilir. Stres sindirim sorunları, kalp rahatsızlıkları ve kilo alma verme gibi hastalıklarla sıkı sıkıya bağlıdır. Bu riski azaltmak için antioksidanların kullanımı büyük önem taşır. Antioksidanlar bağışıklık sisteminize hastalıklarla mücadelede güç verir ve vücudunuzu sağlıklı tutar. Hücreleri oksidatif hasarlardan, serbest radikallerin metabolizma yan ürünlerinden ve çevresel faktörlerden korur. Ayrıca vücudun savunma mekanizması olan beyaz kan hücrelerinin üretimini de teşvik eder. Bu nedenle antioksidanlar depolayın.
Vitaminlerle dans edin
Stres seviyenizi azaltmak etkilerini sıfırlamak için vitaminleri kullanın. Enfeksiyonlarla çarpışan ve beyaz kan hücrelerinin üretiminden sorumlu C vitamin deposu; portakal, greyfurt, biber, brokoli, domates, çilek, ve yeşil yapraklı sebzeleri bol bol tüketin. Betakaroten, vücut ihtiyaç duyduğunda A vitamini dönüştürülür. Bu süreç, kalan karotenoidlerin, vücudun her yerinde serbest radikallerle savaşan, antioksidan olarak hareket etmesini sağlar. Betakaroten, kan dolaşımındaki yağ ve kolesterolün oksidasyonuna müdahale ederek bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaya yardımcı olur. Betakaroten, ateroskleroz, felç, kanser ve kalp krizine karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Havuç, kayısı, tatlı patates, kabak, brokoli, domates, kavun, şeftali, ıspanak, lahana, bal kabağı ve mango gibi parlak renkte meyve ve sebzeler betakaroten bakımından zengindir.
HÜRRİYET