Şu darbe girişimini bazıları Atatürkçüler yaptı diyorlar ya, zıvanadan çıkıyorum… FETÖ bunu söyleyecek tabii, ya barışma mesajdır, ya da kendini temizleme çabası… Ama bu söyleme çanak tutanlar ve bu söylemi kabul edenlerin aklına şaşarım ve zihninin arkasında tehlikeli düşünceler var derim!..
Geçen hafta Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ile Bodrum Yalıkavak’ta karşılaştım. Yoğun çalışma temposu içinde bir kaç gün kaçmışız, aynı zaman dilimi içinde bir araya geldik. Metin 35 yıllık arkadaşım, Günaydın’da iken Zafer Mutlu, Can Ataklı, Akgün Tekin, Rahmi Turan ekibi adeta efsane idi!.. Ben Hürriyet’ten tranfser olmuştum, bazıları ile fikir ayrılığım olmuştur, ama bazıları ile çabuk kaynaştık, birçok gün gazeteyi birlikte yaptık.
Metin ile önce biraz Beşiktaş’tan bahsetik, sonra da genel konular tabii ki… Yaşadıklarını özet olarak anlattı, film gibi… Hissediyordum sıkıntıyı ama bu kadarı na da pes dedim. Sözcü başından bu yana FETÖ ile mücadele ediyor, FETÖ ile mücadele de bu tür işler, konuyu sulandırır deyip durduk hep…
İşte belkide ilk kıvılcım, FETÖ son verdiği demeçte ne diyor; Utanmadan, Atatürkçüleri işaret ediyor!.. Cesaretlendi mi nedir?.. Vardır kafalarında binbir tilki!.. Dikkatli olmalıyız. Bu adamı madem terörist diye lanse ettik, şehitlerin kanı var dedik, bu işin affı olmaz, acabası da olmaz… Başarılı olmak için, top yekün tutarlı bir tavır izlemeliyiz, Gazete Beşiktaş olarak bizden hep destek, tam destek!..
Türk sporu!..
Beşiktaş’ı analiz etmek için henüz çok erken, ama spor kamuoyuna şöyle bir göz atabiliriz. Çünkü değişen bir şey yok. Kokuşmuşluk hat safhada!.. 1980’li yıllarda spor yazarlığına başladığımda futbolcu kaçırmak vardı, en büyük olay buydu, kapat çocuğu zorla attır imzayı… Müthiş haber!.. Şimdi maşallah hergün bir vukuat, hem de öyle böyle değil, “Kurtlar Vadisi” magazin kalır bu işlerin yanında… Milli Takım’a bakın, başka birşey yazmaya gerek yok, Arda’ya, Fatih hocaya!.. Kebapçı basmalar, saçma sapan savunmalar, bir değil belirli aralıklarla önce al sonra bir olay (!) kov, üç-dört kez ödenen tazminatlar…
Ne sporu?!.. Siyasi entrikalar, iş bitirmeler şişmiş egolar, milyon eurolar… Sadece Milli Takım’mı?.. Tüm spor kulüplerinde neler neler dönüyor… Duyduklarımızı yazsak, mideniz bulanır!.. Dünya Spor Yazarları üyesiyim ama kusura bakmayın, bunları yazıyorum.
…Ve ben yazarken utanıyorum, bunlar utanıyor mu?..
Hiç sanmam!.. İnanırmısınız biraz zorlasak, biz haksız çıkarız!..
Tam bir kısır döngü!..
Deyim yerindeyse; ahlaksızlığın dik alası…
Peki düzelir mi?.. Neremiz doğru ki düzelsin…
Güldürmeyin beni!..
Tecrübe!..
Beşiktaş Belediyesi eski Başkanı Yusuf Namoğlu sevdiğim ve çok yakından tanıdığım bir kaç saygılı insandan biridir. Ayrıca değerli bir spor adamıdır. Gazeteyi hazırlarken, önüme bir haber geldi, oradan gördüm, belediye de geçenlerde ruhsat dağıtmış. Onu tekrar, Beşiktaş Belediyesi’nde görmek eski hatıraları canlandırdı, zira çok şey paylaştık kendisi ile birebir… Yaklaşık on sene kadar belediye ile ilgilenmemişti. Her zaman uzak kalma derdim. Zira, başkanın tecrübelerinden yararlanmak lazım. Mutlu oldum!..