CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde Türkiye Sosyal Akademik Siyasi Araştırmalar Vakfı’nın eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönü’yü anma toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bulunan Bahçeşehir Üniversitesi!nde gerçekleştirilen toplantıya Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’de katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SHP’nin Onursal Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönü’nün, mizah yeteneği oldukça gelişmiş, hayatı seven ve kucaklayan bir isim olduğunu belirterek, ‘Mizah yeteneği olmayan birisinin aslında siyasette yerinin de olmaması lazım. Çünkü mizah yeteneği olan kişide müthiş bir yetenek var demektir. Mizah yeteneği olan kişi, geleceğe güvenle bakan, özgüveni olan kişi demektir’ dedi. Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasi Araştırmalar Vakfı (TÜSES), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), 10 Aralık Hareketi ve Friedrich Ebert Vakfı Türkiye temsilciliği tarafından Bahçeşehir Üniversitesinde, SHP’nin Onursal Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erdal İnönü’yü anma toplantısı düzenlendi. Erdal İnönü anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, burada uzun süre Erdal İnönü’yü anlatmayacağını belirterek, onun önemli bir soyadı taşıdığını, ama hayatı boyunca o soyadın altında hiç ezilmediğini söyledi.
İnönü ailesinin bir ferdi olmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, Erdal İnönü’nün, soyadını aştığını ve dünyanın saygın bilim insanlarından biri olduğunu anlattı. Türkiye’nin, Erdal İnönü’yü bilim insanı olarak gördüğünü ve tanıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ‘Sonra Türkiye ciddi bir süreçten geçti ve 1980’de demokrasinin askıya alındığı dönemi yaşadık. Erdal Bey siyasete girdi. Siyasette saygın bir yer tuttu. Duruşuyla, düşünceleriyle, mütevazılığıyla, anlatımlarıyla, konuşmasıyla, dünyaya bakışıyla yeni bir çerçeve çizdi. Türk siyasetinin önemli simgelerinden biri oldu. İnönü soyadının altında kalmadı derken, İnönü gibi tarihsel bir kişilikle Pembe Köşk’te çocukluğunu geçirdiğini düşünürsek, yoğun bir siyasal ortam içinde yetişti. Ama o tercihini bilimden yana koydu ve dünyanın saygın bilim insanlarından biri oldu. 80 sonrası siyasete girerken, geçmişte yoğun olarak yaşadığı siyaset birikimini, Türk siyasetinin, insanının önüne koydu ve bizler onun düşüncelerinden büyük ölçüde yararlandık. O siyasette risk almaktan hiçbir zaman korkmadı. İlk kez yine onun genel başkanlık yaptığı dönemde, Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan sorunlarla ilgili en ciddi raporlar hazırlandı. Eğer o dönemde hazırlanan raporlar ve öneriler yaşama geçirilebilseydi, bugün Türkiye farklı bir noktadaydı. Ama o gün en ağır eleştirileri aldı, devlet güvenlik mahkemelerine şikayet edildi. O en ağır eleştirileri yapanlardan bazıları şimdi devletin belli makamlarında oturuyorlar. Onların vicdanlarına seslenmek zorundayız. Bugün Erdal Bey’e, geçmişte yaptıkları acımasız eleştirilerden dolayı onların birer özür borcu var. Onların özür borçlarını yerine getirmeliler.’
Erdal İnönü’nün sosyal demokrat düşüncenin bilimsel olarak da sürekli yenilenmesinden ve gelişmeleri izlemesinden yana olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu nedenle de TÜSES’in kuruluşunda aktif olarak yer aldığını anlattı.
“İnönü’nün miah yeteneği”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün bir üniversite çatısı altında toplanıldığını ifade ederek, ‘Aslında Erdal Bey’i en iyi anacağımız yerdeyiz’ dedi. Erdal İnönü’nün siyasetçi olmasının yanı sıra saygın, dünyada bilinen bir bilim insanı olduğunu yineleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘Erdal İnönü, mizah yeteneği oldukça gelişmiş, hayatı seven ve hayatı kucaklayan bir isim. Siyasete atıldığı zaman bir otobüsün önüne birisi atlayıp, bir politikacı, bir CHP’li anlayıp, ‘Senin uğrunda ölürüm’ dediği zaman Erdal Bey, gülümseyerek ‘Sakın ha ölme, bir oya bile ihtiyacımız var’ diyen mükemmel bir insan. O, inançlara, etnik kimliklere, insanlara saygılıydı. Onun için, onu en acımasız şekilde eleştirenler bile, onu saygıyla anıyorlar ve biliyorlar ki Erdal İnönü Türk siyasetine ciddi katkılarda bulundu. Türk siyasetini, söylemi ve düşünceleriyle yüceltti. Onun için Erdal İnönü’yü saygıyla anıyoruz. Erdal İnönü’nün espri yeteneğine Sevinç Hanım izin verirse bir örnek daha vermek istiyorum. Yine bir dönemin Nokta dergisinde yayınlanmıştı, bugün bazı internet sitelerinde de var. Bir evde kalırken fare görüyorsunuz ve bağırıyorsunuz, ‘Erdal, aman ha bir fare’ diye. Erdal Bey hiç istifini bozmadan ‘Sevinç ben kedi miyim?’ diyor. Mizah yeteneği olmayan birisinin aslında siyasette yerinin de olmaması lazım. Çünkü mizah yeteneği olan kişide müthiş bir yetenek var demektir. Mizah yeteneği olan kişi, geleceğe güvenle bakan, öz güveni olan kişi demektir. Erdal Bey de öyle birisiydi. Onu her zaman her yerde saygıyla anacağız. Onu saygıyla anacağız ki ona karşı vefa duygumuzu da yerine getirelim.’
Kemal Kılıçdaroğlu, dün de CHP’de bir başka sosyal demokrat lideri, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’i andıklarını anımsatarak, Bülent Ecevit ve Erdal İnönü’nün, Türk siyasetine damgasını vuran liderler ve Türkiye’nin gelecek çizgisinin belirlenmesinde önemli birer kilometre taşı olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu ‘Bizlere düşen, onların mirasını daha ileriye taşımak. Bunun için mücadele etmeliyiz. Onların bıraktığı ışıklı yolu daha ileriye taşımak da bizlerin görevleri arasında olacak’ dedi. Konuşmasının ardından düzenlenecek panelde dostlarının, Erdal İnönü’nün yaşamında hayata geçirmek için çaba gösterdiği demokratikleşmeyi anlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
‘Beraber, uygarca, kavga etmeden, mutlu bir Türkiye’yi nasıl yaratabiliriz, Erdal Bey’in en büyük özlemi oydu. ‘Çatışma, kavga olmasın, ama insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilsinler. Bir arada, mutlu Türkiye’yi hep beraber yaşatabiliriz’ diye düşünüyordu. Onun amacı, bizim, toplumu, üniversitelerin amacı olmalı. Eğer bu amacı gerçekleştirebilirsek, Türkiye onların anılarına hizmet etmiş oluruz. Onu şükranla saygıyla anıyorum.’
“Fırsat kaçırma lüksümüz yok”
Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü de yaptığı konuşmada, toplantıya katılanlara teşekkür etti. Toplantıyı düzenleyenleri de tebrik eden İnönü, ‘Bakıyorum, çok boş yer kalmamış gibi’ dedi. Sevinç İnönü, Erdal İnönü’nün 1988’de kuruluş çalışmalarını başlattığı TÜSES’in daha sonra da bütün toplantılarına katıldığını ve ilerlemesi için katkı verdiğini anlattı. Eşinin kadınların siyasette yer alması için de mücadele verdiğini kaydeden İnönü, kadınların ve gençlerin siyasal ve sosyal platformlarda daha çok yer alması, daha çok öne çıkmaya çalışması gerektiğini söyledi. Kadınlara ve gençlere bu konuda destek olunmasını da isteyen İnönü, ‘Çağdaş bir toplum olmak istiyorsak ve 300 yıllık gecikmeyi daha da artırmak istemiyorsak, arayı bu şekilde kapatabiliriz. Gündemi sürekli olarak kısır ve yararsız bir türban tartışmasına indirgersek yine fırsatları kaçırmış oluruz ve bu toplumun fırsatları kaçırmak gibi bir lüksü kalmadığını düşünüyorum. Gençler ve kadınlar, sizleri bekliyoruz, günümüz çalışma ve üretme günü’ diye konuştu.
Toplantıya, Erdal İnönü’nün kız kardeşi Özden Toker, yeğeni, CHP Parti Meclisi Üyesi Gülsün Bilgehan ile Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Umut Oran, Genel Sekreter Süheyl Batum, Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek de katıldı. Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen ve oturum başkanlığını Burhan Şenatalar’ın yaptığı ‘Demokratikleşme Sürecinde Öncelikler’ konulu panelde, Rıza Türmen, Betül Çelik ve Kemal Kirişçi konuştu.