Biliyorum, sorgulama hakkımız yok. Devlet geleneği içinde “örtülü ödenek” adında bir uygulama var. Bazı çok önemli yönetim katlarına “hesabı sorulamayan” bir bütçe tahsis edilir. Bu makamlarda oturanlar gerekli gördüklerinde bu parayı harcarlar. Bu para, o makamdakilerin namusuna emanet edilir. Yasal olarak sorulması, sorgulanması yasak olduğu gibi zaten ahlaki olarak da bunun sorulması yakışık almaz. Biliyor musunuz, İngiltere’de çok sınırlı sayıda olan Yüksek Mahkeme üyelerine göreve geldikleri gün, altında Kraliçe’nin imzası olan boş bir çek verilir. Yüksek Mahkeme üyesi bu çekin üzerine dilediği an dilediği miktarı yazarak tahsil edebilir. Kraliçe dahil hiç kimse “Bu parayı niye alıyorsun, ne yapacaksın?” diye soramaz. Bu çekin verilmesinin tek amacı vardır. Adaleti sağlamakla görevli olanlar hiçbir koşul altında maddi sıkıntı çekmesin ve kimsenin kulu kölesi olmasın. Bu mahkeme üyeleri bu çekin üzerine bir rakam yazıp ister ev alır ister araba alır ister çok büyük bir meblağ yazıp bunu kendi özel hesabına aktarır. Bugüne kadar bu açık çeki istismar eden bir kişi bile çıkmamış. Hatta birçok hakimin görevden ayrıldığında bu çeki aynen iade ettikleri de bilinir. İşte biz deki örtülü ödenek de bunun gibi bir şeydir. Her devletin anında para bulmakta zorlanacağı bazı zorunlu harcamaları olabilir. Ya da ülkenin çıkarı için kamuoyuna açıklanmasında sakınca görülecek durumlar yaşanabilir ve böyle bir durum için gerekli para bu yolla temin edilebilir. Zaten “hesabı sorulamaz” denmesinin nedeni de budur. Başta söylediğim gibi, örtülü ödeneğin nereye harcandığını sorma hakkımız yok. Ancak önümüze konan “anormal rakamlar” nedeniyle kuşkulanma hakkımız vardır. Cumhurbaşkanlığı bir icra makamı olmamasına rağmen Erdoğan saraya çıktıktan sonra tıpkı Başbakanlık’ta olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı’na da bir örtülü ödenek ayrıldı. Ama rakamlar korkunç. Saray harcadıkça örtülü ödenek miktarı artırılıyor. Bugüne kadar milyarları geçti örtülü ödenekten harcanan para. Sadece son iki ayda 359 milyon lira Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödeneğinden harcanmış. Tamam, sorma hakkımız yok ama Allahaşkına bu kadar para bu ülkenin hangi milli menfaati için harcanmış olabilir. Bu kadar para nereye verilir de Türkiye bundan bir kazanç sağlar. Yoksa bir makamın namus ve ahlakına teslim edilen bu paralar referandumda evet çıksın diye mi harcanıyor? Örtülü ödenekten neye ne kadar harcandığını sadece iki kişi bilir. Biri o örtülü ödeneğin sahibi diğeri de Başbakanlık Müsteşarı. Şu anda Cumhurbaşkanlığı’nın örtülü ödeneğini kim kontrol ediyor bilmiyorum, ancak harcanan her kuruş mutlaka kayda alınır ve “çok gizli” başlığı altında saklanır. Bugüne kadar bu kayıtlar hiç açıklanmadı. Sadece miktar açıklandı, ama kalem kalem nereye ne ödendiğini kimse bilmez. Bu iktidarın örtülü ödeneğinden nereye ne harcandığını da elbette öğrenemeyeceğiz. Ama şunu bilelim; Türkiye’nin bu kadar büyük harcama yapacağı ulusal güvenliğini ilgilendiren bir sorunu şu anda yok. Bu nedenle soramayacağımız bu bilgi milletin zihninde hep bir kuşku olarak kalacaktır.