AB’ye seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “650 yılı aşkın süredir Avrupa’da varız ve var olmaya devam edeceğiz. Bizi oradan kovmaya Avrupa devletlerinin gücü yetmez.Ülkemize karşı anlamsız husumeti bir tarafa bırakırlarsa AB’ye tam üye olmaya hazırız. Vize serbestisi, mülteci yardımı, fasılların açılması konusunda adımlar atılırsa biz de iyi niyetimizi göstereceğiz. Bize ne verirseniz, o kadar alırsınız.Artık o dönem bitti” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de muhtarlar toplantısında konusunda konuşuyor. ‘Sizlerin coşkusu bize daha çok çalışma konusunda moral veriyor” diyen Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle: Biliyorsunuz ülkemiz siyasetinde maalesef millete hakaret etmeye marifet sayan anlayış. Geçtiğimiz günlerde bir parti lideri konuşuyor. Neymiş, millet onlara destek vermiyormuş. Milletle ilgili ağzından tek bir hayır söz çıkmayanlara millet neden destek versin. Hem hareket edeceksin, hem destek bekleyeceksin, bu sağlıklı bir ruh hali değildir. Geçmişte cumhuriyet adına cumhuru Ankara Meydanı’na sokmayanlar, seçime girmeden iktidar olma peşindeler. Ah Aşık Veysel Ankara’ya sokmadılar, niye tipini beğenmediler. Seçim demek millete gitmek demektir. Bunların böyle bir derdi yok. Artık bunlar bizim muhatabımız değil. Bizim muhatabımız milletmizin kendisidir.
BİZİ AVRUPA’DAN KOVMAYA GÜÇLERİ YETMEZ
Türkiye’yi Batılı bir ülke olarak tanımlarsanız eksik ifade etmiş olursunuz. Türkiye’yi Doğulu bir ülke olarak tanımlarsanız eksik ifade etmiş olursunuz. Gerçekten de tüm tanımların doğru ama eksik olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. AB kendi değerleriyle çelişme pahasına ülkemizi istediği kadar dışlamaya çalışsın Türkiye bir Avrupa ülkesidir. Ecdadımız 1350’li yıllarda Avrupa kıtasına geçtiğinden beri kesintisiz bir şekilde Avrupa’da devletimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle varız, var olmaya devam edeceğiz. Avrupa genelinde 5 milyon vatandaşımız yaşıyor. Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da, Kuzey Avrupa’da yüzbinlerce vatandaşımız geleceklerini orada kurmuş durumdalar. Bizi Avrupa’dan dışlamaya ne AB, ne ırkçılığın pençesine düşenlerin gücü yetmez. Biz Avrupa’da evsahibiyiz. Yüz binlerce vatandaşımız geleceklerini orada kurdular. Bizi oradan kovmaya Avrupa devletlerinin gücü yetmez. Biz Avrupa’da misafir değil ev sahibiyiz.Hedefimiz kökü mazide olan atiyi kurmaktır.
AB VERDİĞİ SÖZLERİ TUTARSA…
Bazı Avrupa ülkeleriyle yaşadığımız sıkıntılar güncel siyasi çatışmalardır. Biz rahmetli Cemil Meriç’in muradını paylaşıyoruz. Hedefimiz kök mazide olan atiyi kurmaktır. Bunun için diğer tüm müktesabatımızla Batı’dan en üst düzeyde istifade etme yollarını arayacağız. Ülkemize karşı anlamsız husumeti bir tarafa bırakırlarsa AB’ye tam üye olmaya hazırız. Vize serbestisi, mülteci yardımı, fasılların açılması konusunda adımlar atılırsa biz de iyi niyetimizi göstereceğiz. AB ülkemize söz verdiği ama kasıtlı olarak tutmadığı adımları attığında biz de iyi niyetimizi göstereceğiz. Artık tek taraflı adım atma dönemi bitti. Artık ne kadar ekmek o kadar köfte. Bize ne verirseniz bizden o kadarını alırsınız. AB’nin peşinden koşmaya niyetimiz yok. 53 yıl oyalandık. Avrupa kendi üzerine düşenleri yaparsa biz verdiğimiz her sözün arkasındayız. Aksi takdirde kendileri bilirler.
Türkiye’nin Batı olan bağı güçlü de Doğu ile olan bağı zayıf mı? Tam tersine. Biz Rusya ile, İran ile, Çin’le, Japonya’ya siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz en ileri seviyede tutmak istiyoruz. Bu ilişkilerimizi birbirine alternatif görmüyoruz. Tam tersine birbirini bütünleyen ilişkiler olarak görüyoruz.
Karadeniz ve Akdeniz’in dört bir tarafındaki ülkeler kapı bir değilse de, denizimiz bir komşumuzdur. Geniş coğrafyada yaşayıp da kendi kaderini Türkiye’den ayrı düşünen pek az insana rastlarsınız. Bölgede yaşanan çatışmalar, savaşlar, zulümler asla halkların tercihi değildir. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da kanı dökülen her insanın acısını kendi yüreğimizde hissediyoruz. Bir yandan DEAŞ’ın, diğer yandan mezhepçi milislerin zulmü altında inleyen her insan bizim kardeşimizdir. Geçmişte Afganistan’daki, Balkanlar’daki, Kıbrıs’taki zulümlere nasıl karşı çıktıysak bugün de bu ülkelerdeki baskılara asla rıza göstermeyeceğiz. Bu duruş bize tarihin mirasıdır. Kaynak: Milliyet