Google’ın AI çalışmaları, şimdi de yapay zekanın kendi şifreleme yöntemini kurmasını ve çözmesini sağladı. http://www.hurriyet.com.tr/googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824?utm_source=t.co&utm_medium=post&utm_campaign=googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824&utm_term=post
Google Brain’in derin öğrenim projesi araştırmacıları, artık daha “karanlık” alanlara doğru yönelmekteler: AI tarafından üretilen insanlara bağlı olmayan şifreleme. Yeni bir araştırma makalesine göre Google’dan Martin Abadi ve David G. Andersenkendi rızaları ile üç denek sunmuş durumdalar: Alica, Bob ve Eve adındaki sinirsel ağlar. Bu ağlar kendi aralarında, kendi kurdukları şifreleme sistemi ile notlar gönderecekler.http://www.hurriyet.com.tr/googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824?utm_source=t.co&utm_medium=post&utm_campaign=googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824&utm_term=post
New Scientist’in belirttiğine göre Abadi ve Andersen her AI’ye bir görev veriyor. Alice, sadece Bob’un okuyabileceği gizli bir mesaj gönderecek ve Eve, bu mesajı okuyarak kendi anlamaya çalışacak. Deney, Alice’in anlaşılmaz bir saçmalığa çevirdiği bir mesaj ile başladı ve Bob, sahip olduğu çözüm anahtarı ile bu mesajı okuyabilmekteydi. Görünene göre başlangıçta Alice ve Bob sır saklamada oldukça kötüydü ancak 15.000 denemenin sonrasında Alice kendisi için bir şifreleme yöntemi üretmişti ve Bob da aynı sırada bunu nasıl çözeceğini öğrenmişti. Mesaj 16 bit uzunluğundaydı ve her bit’in 1 veya 0 olmasından dolayı Eve’in mesajdaki bitlerin sadece yarısını çözebilmesi, temel olarak rastgele tahmin yaptığı anlamına gelmekteydi.http://www.hurriyet.com.tr/googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824?utm_source=t.co&utm_medium=post&utm_campaign=googledan-yeni-yapay-zeka-hamlesi-40265824&utm_term=post
Tabii ki bu anlatım biçimi, erişilen başarıyı büyük oranda basitleştirmekte. Makine öğreniminin çalışma şeklinden dolayı araştırmacılar bile Alice’in ne tür bir şifreleme yöntemi ürettiğini bilmiyorlar ve bu yüzden de bu başarının şu anda pratik bir kullanımı bulunmamakta. Sonuç olarak bunun ilgi çekici bir deney olduğu söylenebilir ancak henüz makinelerin bizim arkamızdan konuşmaları hakkında endişelenmemize gerek yok. Tabii ki Microsoft’un Cognitive Toolkit’i gibi açık kaynaklı derin öğrenim araçları sayesinde bu deneyin büyük bir ölçekte denenmesini görmek ilginç olacaktır.