Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ne olacağını bilememe, gelecek kaygısı bir yana insanlar her an bir yakınını kaybetme korkusu altında. Peki, ölüm, ayrılık, boşanma gibi durumların ardından yaşanan “yas” süreci psikolojide nasıl ilerler?
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Psikiyatri Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Oya Bozkurt, yas sürecinde insanların 5 evreden geçtiğiniz ve kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 1 yıl içerisinde yas sürecinden çıkılmadığı Yas sürecinin psikolojide 5 evresi
takdirde uzman yardımı alınması gerektiğini söyledi.
Yaşamımız boyunca kontrol edebildiğimiz olayları deneyimlemekle beraber kontrolümüz dışında olan ve bizi derinden etkileyen olaylara da maruz kalırız. Üzerinde nispeten kontrol sahibi olduğumuz durumlar evlilik, iş değiştirme, çocuk sahibi olma, eğitim görmek gibi deneyimlerdir.
KAYIPLAR KONTROL EDEMEDİĞİMİZ OLAYLARDIR
Kontrol edemediğimiz olayların başında kayıplar gelir. Sevilen birinin kaybı sonunda ondan yoksun kalma durumunda yas tutarız.. Ayrılık ardından gelen yas süreci de genellikle sevdiğimiz birini ya da bir şeyi kaybettiğimizde yaşadığımız süreçle benzerlik gösterir. Ölümün ardından verdiğimiz tepkilerle ayrılık ardından verdiğimiz tepkiler bazı noktalarda birbirinden farklılık gösterse de (ayrılıklarda karşımızdakinin hayatta olduğunu ve tekrar onu görebileceğimizi bilsek dahi), yaşanan süreç aşağı yukarı aynıdır.
Yas geri döndürülemeyecek bir kayıp karşısında verilebilecek en doğal tepkidir. Bu doğal tepkiye müdahale edilmemesi gerekir. Yas tepkileri depresyon semptomlarına çok benzediğinden kayıp yaşayan kişinin yas dönemi, çevresi tarafından sorun olarak görülebilir.
YAS SÜRECİNİN 5 AŞAMASI
Elisabeth Kübler-Ross 1926 tarihinde İsviçre’de doğan ve 2004 yılında ABD’de gözlerini yuman bir psikiyatrist. Bilinen en meşhur çalışması Five Stages of Grief (üzüntünün beş aşaması) olarak bilinen çalışma. Bu çalışmaya göre, insanlar kendilerini ölüme yaklaştıran veya travma yaratabilecek etkide olan herhangi bir haber aldıklarında ya da sevilen bir kişinin kaybından sonra 5 aşamadan geçiyorlar.
1. İnkâr
2. Kızgınlık/öfke
3. Pazarlık
4. Depresyon
5. Kabullenme
İNKÂR
Bu aşamalardan ilk aşama olan inkar aşamasında genellikle olay veya durum yok sayılır, başa gelmiş kabul edilmez, bir yanlışlık olduğu düşünülür.
ÖFKE/KIZGINLIK
Kızgınlık aşaması, inkar aşamasında devreye sokulmayan sorgulamaların devreye girmesi ile başlar, üst üste gelen sorgulamalar neticesinde öfke duyguları vücudu ele geçirir. En bilinen soru “neden ben” sorusudur.
Yas sürecinin psikolojide 5 evresi
PAZARLIK
Pazarlık aşaması durumu kabul edilebilir seviyeye indirmek veya çıkarmak için girilen bir safhadır. Bu aşamada “madem olmuş, bari şöyle yapayım da durum biraz olsun iyiye döner”, “olan olmuş ama bir çıkış yolu belki var” tarzı düşünceler ve eylemler insana eşlik eder. Pazarlık aşamasının tamamlanmasıyla birlikte etkisi oldukça uzun sürebilen Depresyon aşaması başlar. Bu aşamada bütün durumun idrakına varılmıştır, bundan ötürü büyük bir mutsuzluk hakim olmaya başlar. Hayattan soyutlanma, hiçbir şey yapmak istememe, kayıtsızlık hali gibi belirtiler görülür.
Yas sürecinin psikolojide 5 evresi
KABULLENME
En son aşama da kabullenme aşamasıdır. Durumun hazmedilmesi ve hayatın normal akışına dönmesi durumu gerçekleşir.
Kişiler yas tuttuğu zaman sosyal ortamı da bundan etkilenir. Haftalarca işyerinde devamsızlık yapabilir, arkadaşlarıyla bağlantısını koparabilir. Ancak zaman içinde bu durumda kademe kademe düzelme olması ve kişinin kayıptan önceki hayatındaki işlevselliğine dönmesi beklenir. Bu, kişinin kaybettiği insanı özlemeyeceği anlamına gelmez. Kaybedilen kişinin özlenmesi ve beraber yaşanan güzel anların zihinde canlanması son derece doğaldır. Sorun, kaybın ardından kaybedilen kişinin sürekli kayıp dönemindeki hali ile akla geldiği ve acı, aşırı üzüntü, çökkünlük gibi olumsuz duygu hallerinin azalmadan sürdüğü zaman ortaya çıkar. Yaşanan kayıptan 3-6 ay sonrasında kişinin bu halinde değişim olmuyor ya da daha şiddetli biçimde bu hali yaşıyorsa depresyondan şüphelenmek gerekir. Bu şekilde uzayan süreçler yas kapsamına girmez ve müdahale edilmesi gerekir.
1 YILDAN SONRA HÂLÂ NORMAL HAYATA DÖNEMİYORSA DİKKAT
Kişi, ölümden birkaç hafta sonra işine veya okuluna geri dönebiliyor, birkaç aya kadar öz bakımını sağlayabiliyor ve ölümü kabullenebiliyor, 6 aydan 1 yıla kadar ise yeni ve anlamlı ilişkiler kurmaya başlayabiliyorsa sorun yoktur. Fakat daha önce de belirtildiği gibi bunun süresi hakkında kesin konuşmak doğru değildir. Kişi eğer uzun süredir hayatından hiçbir keyif almıyor, ölen kişi ölmemiş gibi davranıyor (masaya onun için tabak koymak, eşyalarını yıkayıp ütülemek, odasını düzenlemek, onunla konuşmak), sürekli depresif bir hal içinde kalıyor, iletişim kuramıyor, geçimini işe devamsızlığı yüzünden sağlayamıyor ise kesinlikle bir psikiyatri uzmanından yardım alınması gerekir. Bu gibi durumlarda kişi eski hayat standardını tamamen kaybeder, kişinin öldüğünü kabullenmez ve yas süreci travmatik etki yaratan bir hale dönüşür.
Yas sürecinin olağan aşamalarını tamamladığı halde normal yaşam standartlarına dönemeyen bireylerin mutlaka psikiyatrik destek alması gereklidir.
KAYNAK: HÜRRİYET