Soma’da TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri) adına kömür çıkaran birçok özel işletme vardır. Bu işletmelerde küçüklü büyüklü birçok kaza olagelmiştir. Ancak, son olan ocak yangınıyla 301 kişinin boğularak, ağulanarak (zehirlenerek) ölümünden sonra, tüm sınal (dikkat) Özel İşletme (Kiracı) – TKİ – Başbakanlık ilişkisine çevrilmiştir.
Son yedi yılda Soma A.Ş. işletmesinin kazandığı üsterme (ihale) tutarı 60 milyar TL üzerinde.
TKİ’nin işletmeciyi seçerken en ucuz üretene işi verir. Bu işi 1988’den beri yasa dışı yaparken, 2004’deki Maden Yasasındaki değişiklikle yasal tabana oturtmuştur.
Eynez ocağının kiralama biçiminde işletilmesini TKİ’den, Soma A.Ş. olarak 2005’de üstermeyle (ihaleyle) aldı. 2010’a dek TKİ, üretilen kömürü üstermesiz olarak Soma A.Ş.’de içinde olmak üzere burada çalışan 5 ile 6 işletmeden almayı sürdürdü (51).
2013-2012 arasında alınan kömür oranı 18 milyon ton. Şuna bak ki, üstermesiz olarak alınan bu kömürün ton ederi, üstermeli (yasal) yoldan alınan da daha pahalı (52).
TKİ (Enerji Bakanı) kendi kiraladığı ocaktan çıkan kömürü neden üstermesiz olarak? Neden daha pahalı olarak alıyor?
Maden işlerini üzerine alan Başbakanlık Genelgesi (12 Haziran 2012) şöyle: “Kamu kurum ile kuruluşları (belediyeler ile özel idareler dışında), ayrıca anakaçesinin yüzde 50’sinden çoğu kamu kurum ile kurumlarının olan işletmelerin, kendi tapularında ya da kullanımlarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ile kuruluşları, vakıf, dernek ya da bunların işletmelerine, gerçek ya da tüzelkişi; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tutuma yönelik işlemleri Başbakanlık’tan izin alınacaktır (2).
Bu genelge bu işletmenin koruma altında olup olmadığı, kuşkusunu yaratıyor.
Varın siz düşünün, suçlu kim? Kim bu işçilerin kıyılmasını (katlini) güdüledi?