Malum Türkiye’de son iki yıldır terörü övmek çok moda oldu. Ülkemizin varlığına kasteden PKK, FETÖ gibi terör örgütleri açık açık gazete köşelerinden övülüyor. Sosyal medyada ise PKK’yı övmezsen, devlet masum insanları katlediyor demezsen adamdan sayılmıyorsun.
Geçenlerde International New York Times gazetesinde denk geldiğim bir haber Batı’nın terörizmle mücadelede ne kadar sert olduğunu anlamama bir kez daha yardımcı koydu. 25 Şubat 2016 tarihli gazete Raphael Minder imzasıyla yayınlanan Free speech bumps into E.U.’s fight on terror (ifade özgürlüğü AB’nin terörle mücadelesine tosladı) başlıklı haber aslında her şeyi özetliyordu.
Terörizmle mücadelenin zaman zaman Avrupa’da ifade özgürlüğünü olumsuz etkilediğini vurgulayan haberin içindeki bilgilere tek tek bakmakta fayda var. Geçtiğimiz Şubat ayının başında Madrid’de iki kuklacı bir oyun sergiliyorlar.Raul Garcia Perez ve Alfonso Lazaro de la Fuente isimli kuklacılar oyunlarında El-Kaide ve ETA arasında bağlantı kurdukları ve terörizmi övüp nefret suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklandılar. İki kuklacıyı şikayet eden o gösteriyi izleyen anne babalardı.
Bu durum hemen İspanya İçişleri Bakanı Jorge Fernandez Diaz’a soruldu. Gösteride şiddetin ve terörizmin övüldüğünü, bir yargıcın idam edilip bir papazında tecavüze uğradığını söyleyen Diaz, “Bunun mizah olduğunu ileri sürenleriz tezleri absürtlükten başka şey değil” dedi ve iki kuklacının tutuklanmasını savundu.
İspanya’daki olay sadece bundan ibaret değil. Def Con Dos isimli bir metal grubunun solisti Cesar Montana Lehman twitter hesabından terörizmi övmek suçundan yargılanıyor. Lehman için istenen ceza 20 ay hapis ve muhtemelen tutuklanacak. Kendisini devrimci şair diye tanımlayan Aitor Cuervo Taboada, ETA’yı öven bir yazı yazdığı için 18 ayla yargılanıyor. Madrid Belediye meclis üyesi Guillermo Zapata 2015 Haziranı’nda Yahudileri ve ETA kurbanlarını gücendirdiği gerekçesiyle yargılanıyor.
İspanya’da da bu davaları açanlar savcılar. Üstelik kamuoyu araştırmaları bu yargılamalara halkın büyük destek verdiğini gösteriyor.
İspanya’da Fransa’ya geçelim. 2015 Fransa için pek parlak geçmedi. Hem Charlie Hebdo hem de Paris saldırıları dolayısıyla Fransa bayağı sarsıldı. Fransa hükümeti hemen güvenlik tedbirlerini artırdı ve terörizmin övülmesini zorlaştırıcı yasaları uygulamaya koydu. Bunun en bariz örneği Fransız komedyen Dieudonne M’bala M’bala başına gelenler. M’bala M’bala, Charlie Hebdo saldırılarından sonra bir teröristi facebook hesabından övdüğü gerekçesiyle 200 gün hapis cezası verdi. Süpermarketi basan bir teröristin adı Amedy Coulibaly’ydi. M’bala M’bala facebook sayfasından saldırısının olduğu gün, “Kendimi Charlie Coulibaly gibi hissediyorum” diye yazdı. Bunu 32 bin avroya çeviren yargıçlar bu parayı ödememesi halinde komedyenin içeride yatacağını söylediler. Nitekim parayı ödedi de kurtuldu.
Bilindiği gibi Fransa ve Almanya’da Holokost’u inkar etmek içeri tıkılmanız için yeterli. ABD ve İngiltere’yi saymıyorum bile. Bu köşede onlarca örneğini verdim. İngiltere ve ABD Julian Assange’ı herhalde cinsel suç işledi diye Ekvador Büyükelçiliği’nin kapısında 24 saat polis bekletmiyor.
Türkiye’de terörü açık açık öven ve Batı’yı örnek verenlere şunu demek isterim. Siz Batı’nın terörle mücadele ya da milli güvenlik söz konusu oldu mu nasıl davrandığını ya bilmiyorsunuz ya da işinize gelmiyor.
AİHM’den haberiniz yok. İspanya ve Fransa’da birileri yukarıda yazdığım olayları kendi AYM’lerine götürmüyor. Ya da AİHM terörü övmek serbest diye kararlar çıkartmıyor. Türkiye’deki aydın ve gazeteci kılıklı terörist seviciler AB’ye baksınlar.
O yüzden AYM gibi kurumların casusları, hainleri koruyan kararları Türkiye’nin terörizm ve teröristlerle olan mücadelesini zerre etkilemeyecektir. İki de bir Türkiye’yi batıya jurnalleyen zavallılar da orada neler olup bittiğini iyi anlasınlar. Batı milli güvenlik söz konusu oldu mu nasıl hareket ediyorsa, biz de öyle davranacağız.