SİYASET: Oktay Vural kimi destekleyecek?

MHP Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden Oktay Vural, ‘Meral Akşener’i mi destekleyecek?’ sorusuna yanıt verdi. İstifa kararını aldıktan sonra ilk olarak merhum eşinin mezarına gidip ona açıkladığını dile getirdi.
MHP İzmirMilletvekili Oktay Vural’ın MHP Grup Başkanvekilliğinden istifası çok konuşuldu. Bahçeli’nin güvendiği isimlerden birinin kurultay öncesi istifası darbe olarak nitelendirildi. Vural, Habertürk’ten Kübra Par’a konuştu. Neden istifa ettiğini ve bundan sonraki yol haritasını anlattı.

MERAL AKŞENER’İ Mİ DESTEKLEYECEK?

Oktay Vural’ın açıklamalarının bazıları şöyle: Beklentisi olanlar bu değer­lendirmeleri yapıyorlar ama ben tavrımı başkalarının değerlendir­meleriyle yapacak değilim. Bu süreçlerin nasıl başarıya ulaşaca­ğını değerlendirip akıl süzgecin­den geçirerek bir karar vereceğim. Bu kararı verince de samimi fikrimi açıklamış olacağım. Hangi kararı vermiş olursam olayım, o karar bu hareketin korunmasına yönelik olacaktır. Herkes bundan emin ola­bilir. 10 Temmuz’da kadrolar deği­şecek. Yeni bir şeyler olacak. Şimdi istifa etmemin sebebi, bu ortam içinde neler yapılması gerektiğini ifade edebilmektir. Söylediğimiz sözler makam için zannedilebi­liyor ama ikbal arayışında deği­lim. Allah’ıma hamdolsun ki bakan, genel başkan yardımcısı, grup baş­kanvekili oldum. Partimi iyi temsil ettiğime inanıyorum. Mücadeleci bir insanım. Güven sağladım. Yeni­lenme sürecine katkı sağlamak istiyorum. Herkes rahat olsun.

PARTİ İÇİNDEKİ ‘PARALEL YAPI’ İDDİALARI

Milliyetçi ülkücü hareketi temsil eden bütün arkadaş­larım bir tek davaya bağ­lıdır. MHP içinde böyle bir yapılanma mümkün değil­dir. Buna izin vermek de mümkün değildir. MHP’ye bunların hiçbiri yakışmaz.

‘İLK İŞ EŞİMİN MEZARINA GİTTİM’

Grup Başkanvekilliğinden ayrılma kararımı salı günü aldım. Kimseye söylemedim çünkü o gün genel başkanın grup toplantısında konuşması vardı, önüne geçmek istemedim. Çarşamba günü eşimin mezarını ziyarete gittim. “Böyle böyle oldu” dedim, biraz hasbihal ettim. Sonra çalışma arkadaşlarımı toplayıp kararımı onlara da açıkladım. Milletvekillerini de arayacaktım çünkü grup başkanvekillerinin istifasını basından öğrenmeleri doğru olmazdı ama o sırada haber patladı.

‘YARGITAY KARARI BEKLENMELİYDİ’

Bu süreç içinde tercihte bulunanların üsluplarının kırıcı noktaya gelmesi, dediko­dular ve bizim dışımızdakilerin bu durumu tetiklemesi beni rahatsız etti. Davamızın yıp­randığını düşünüyorum. Bu kırılganlıkla­rın kendi aramızdaki hukuku koparmasını, fay hatlarını daha fazla derinleştirmesini istemem. Kamuoyu bu gidişat konusunda benden fikrimi beyan etmemi bekliyordu. Kimseyi kırıp dökmeden, saygınlığımı muha­faza ederek bu beklentilere cevap verdim. Bu bir ihtiyaçtı. Gazetecilerle konuşurken “MHP ile ilgili soru sormayın” demek zorunda kalı­yordum. Oysa benim gibi birisinin partisinin gidişatı konusunda fikrinin olması gereki­yordu. Mesela 15 Mayıs’ta Yargıtay kararı­nın beklenmesi gerektiğini düşünüyordum. Saat 16.00’da icra hâkimi bir karar veriyor, 20.00’de başka bir hâkim o kararı bozuyor. Saat başı karar değişiyordu. İnanın bu geliş­melerden rahatsız oldum ama bir tavır ortaya koyamadım çünkü kararı etki­lemek istemedim. Artık bundan sonra bir şeyin olmasına ya da olmamasına etki edemem ama karar verecek olanların nasıl karar verebileceğine etki edebilirim. Kaynak: Milliyet