Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezisine katılan yüksek yargı organı başkanlarını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, ‘dokunulmazlık’la ilgili anayasa değişikliğini AYM’ye taşıyan vekillere hukuki destek vereceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize gezisine yüksek yargı organlarının başkanlarının eşlik etmesine “Ya tarafsızlığınızı koruyun ya makamları terk edin” diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, kendi fezlekelerinin anımsatılması üzerine “Fezlekeler hele bir gelsin bakalım” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, 110 CHP’li milletvekilinin bir araya gelerek dokunulmazlıkla ilgili Anayasa değişikliği teklifini Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyeceğini, ancak milletvekillerine bireysel başvuru konusunda hukuki destek sağlayacaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu, Antalya kampının ikinci gününde bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
VERİMLİ TOPLANTI: İki günlük bir toplantı yaptık. Milletvekilleriyle, PM üyelerimizle ve YDK üyelerimizle verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Geçmiş projelerimiz ve hazırlamamız gereken projelerimiz üzerine arkadaşlarımız görüşlerini ifade etti.
GÜNDEME GELSİN BAKARIZ: (Anayasa değişikliği teklifini Anayasa Mahkemesi’ne götürülüp götürülmeyeceğine ilişkin olarak) Anayasa değişiklikleri konusunda siyasi partiler başvuramıyorlar. Ancak 110 milletvekili bir araya gelerek onlar başvurabilirler. Böyle bir düşüncemiz yok. Bireysel başvuranların hakkına müdahale etme şansımız da yok. Onlar bireysel olarak anayasaya aykırılık iddiasında bulunabilirler, başka iddialarda bulunabilirler. Onlar bir çalışma yapacaklar. Bizden hukukçu arkadaşlarımız, bu konuda başvuracak arkadaşlara hukuki destek sağlamak açısından çalışma yapacaklarını söylediler. (Kendi fezlekelerinin anımsatılarak, bunların işleme konulması durumunda tavrının sorulması üzerine) Fezlekeler hele bir gelsin bakalım. Gündeme gelsin bakarız.
PROSEDÜR UYGULANIYOR: (Ak Parti’nin olağanüstü kongresine ilişkin olarak) Aslında buna kongre demek doğru değil. Siyasi Partiler Yasası’na göre adı kongre ama gerçek anlamda kongre değil. Daha önce bir kişi tarafından belirlenmiş bir kişinin kongreden çıkması gerekiyor Başbakan olarak atanması için. Sadece bir prosedür yerine getiriliyor.
‘düşük profilli’: Kendisi için kamuoyunun söylediği ‘düşük profilli’ bir başbakan. Düşük profili aşar ve kendi anayasal yetkilerini, yasal yetkilerini bir başkasının müdahale etmesini engellerse kendisinin yüksek profilli başbakan olduğu gerçeğini kabul edeceğiz. Aksi halde sadece o koltukta oturan ve birilerinin talimatını yerine getiren bir kişi olarak siyaset tarihimizde yer alacak.
DARBE HÜKÜMETİ VAR: Bu hükümet bir darbe hükümeti. Bildiğimiz, halkın oylarıyla seçilip parlamentoya gönderilen, başbakanı da halktan yüzde 49.5 oy alan bir hükümet değil. Türkiye’nin bir gerçeği var. Önümüzde bir darbe hükümeti var ve darbe hükümeti kendi hükümet programını parlamentoya getirecek, öyle anlaşılıyor ki darbe hukukunun arkasına sığınan ve onu gittikçe tahkim eden bir süreç ile karşı karşıya kalacağız. Biz demokrasiye aykırı insan haklarına aykırı, hukukun üstünlüğüne aykırı bütün olaylar karşısında tavrımızı en net şekilde ortaya koyacağız.
YARGI TARAFSIZLIĞINA GÖLGE: Beni üzen temel noktalardan bir tanesi de, Yargıtay, Sayıştay ve Danıştay başkanlarının Cumhurbaşkanı ile geziye çıkması. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı önemlidir. Buradan Yargıtay ve Danıştay başkanlarını uyarıyorum. Ya tarafsızlığınızı koruyun ya da o makamları terk edin. Diyin ki biz bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği talimatlar çerçevesinde karar veren bir yargı olacağız diye açıklama yapın. Kamuoyuna karşı daha dürüst ve namuslu olun. Kaynak: Milliyet