Olası referandum sürecinde partinin tavrını anlatmakta zorlanacağından hareketle, CHP kurmayları ikinci tur stratejisini belirlemeye çalışıyor. Kulislerde 367’nin üzerine çıkılması için bazı CHP’lilerin “evet” oyu kullanabilmesi tartışılıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna dokunulmazlık teklifine “evet” oyu vereceğini açıklamasına karşın, CHP’li milletvekillerinin tamamına yakının “hayır” oyu vermesi ya da “çekimser” veya “boş” oy kullanmasının ardından CHP’de “referandum” sıkıntısı başladı.
Olası referandum sürecinde partinin tavrını anlatmakta zorlanacağından hareketle, CHP kurmayları ikinci tur stratejisinin en doğru biçimde belirlenmesi için kolları sıvadı.
CHP kulislerinde olası referandum stratejisine yönelebilecek eleştirilere karşın bir kesim, “Ne olup olmayacağıyla değil, ilkesel olarak bir tutum sergilemeliyiz. Bu nedenle tavrımızı değiştiremeyiz” görüşünü savunuyor.
Ancak partinin referandumda zorlanabileceğini düşünen ve “HDP-CHP” ittifakı algısının körüklenmesinden endişe eden bir grup partili de, 367’nin aşılmasını sağlayacak sayıda bir CHP’li milletvekili grubunun evet oyu vermesi gerektiğini düşünüyor.
Parti kulislerinde “zabıta” olarak nitelenen bazı Ak Parti milletvekillerinin ilk turda grubun görevlendirmesiyle Ak Partili vekillerinin oy kullanmalarına müdahale ettiği, pusulalarını görmek istediği belirtiliyor. İkinci turda bu durumu engelleyebilecek bir hamle yapılabileceği ve Ak Partili vekillerin rahat oy kullanmasının sağlanması durumunda, “hayır” oyu verecek Ak Partili vekillerle sonucun 330 eşiğinin altında gerçekleşeceği, bu nedenle tavır değişikliğinin söz konusu olmaması gerektiği yorumlarını yapan bir kesim de bulunuyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, partisinin milletvekillerinin oylarını özgür biçimde kullandığını belirterek, “Bizde baskı oluşmaz. CHP’de bu tür konularda irade üzerine tahkim olmaz. Parti içi konular da dahil olmak üzere eğer oylama kapalıysa sonucu etkilememe konusuna özellikle dikkat edilir” diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır da oylamanın tamamen milletvekillerinin vicdanı doğrultusunda gerçekleştiğini, kabinlerin açık olmasının, milletvekillerinin gözlem altında tutulmasının oylamayı sağlıksızlaştırdığını savundu. Kaynak: Milliyet