Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Sümeyye Erdoğan ile Selçuk Bayraktar’ın nikahında şahitlik yaptığı için eleştirilen Genelkurmay Bşakanı Hulusi Akar’a sahip çıktı. Bahçeli, “Genelkurmay Başkanı’nın taşlanması teröristlerin değirmenine su taşımaktır” dedi.
Konuşmasında 19 Mayıs vurgusu yapan MHP Lideri Dvelet Bahçeli’nin konuşmasını satır başları:
1919’lu yıllar toprak ve insan kayıplarının milletimizde yılgınlığa neden olduğu tarihtir. Bu tarih öyle biz zulüm tablosudur ki milleitmiz sükut etmiştir. Haritalar üzerinde pazarlıklar yapıldığı, tersanelerimize girildiği, ordularımızın dağıtıldığı karanlık bir devrin gerçekleridir. Aradan geçen 97 yılsa gaflet ve dalalet içindeki yönetim hepimizi endişeye sürüklemektedir. 19 Mayıs 1919 ruhunun manası hepimiz için daha da önem kazanmıştır. Tarih tekerrür etmekte, teşebbüsler yeniden canlanmaktadır. Sözde tavsiye maskesiyle direktifler yağdırdıklarını görüyoruz. Vize muafiyeti sözünü tutmamak için terörle mücadelemizi engelleme amacında olduklarını görüyoruz. IŞİD, PKK, paralel çürümüşlük, bunların alayı şer cephesidir. IŞİD’in Türkiye’yi kana bulamak maksadıyla hazırlık yaptığı bildirilmiştir. Anıtkabir başta olmak üzere terör saldırılarıyla ilgili tedbirlerin eksiksiz alınmasıdır. PKK da kan dökmeye, can almaya devam etmektedir. Türk milleti melanetin üstesinden gelecektir. Türk devleti zalimin zulmünü parçalayacak karardadır. Attığımız her ilkeli adım, aldığımız her onurlu nefesin sonucudur. Nefesimizi kesmeye çalışanların kökünü kuruturuz. Sanmasınlar ki 19 Mayıs şuuru bitti, sanmasınlar ki Samsun’a çıkan iradeden eser kalmadı. İkaz ediyorum bu kor irade milletin sinesinde yanmakta, tutuşup alev alacak zamanı beklemektedir.
KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
Doğu ve güneydoğudan yağmur gibi şehit haberi gelmektedir. Acısız gün yok gibidir. Analarımızın gözünde yaş kalmamıştır. Gemi su almakta, fırtına şiddetlenmektedir. Anamuhalefet partisi genel başkanı TOBB’un genel kurulundaki sözleriyle bir anda ülke gündemini meşgul etmiştir. Kandan, kavgadan bahsetmiştir. Cumhurbaşkanı da başkanlık sistemi gelecek sözleriyle tehlikeli polemiği derinleştirmiştir. Başkanlık sistemi tartışmaları bir hezeyandır. CHP genel başkanı pot kırmıştır. Ortada fol yok, yumurta yokken sokağın ve çatışmanın adres gösterilmesi gaflettir, sorumsuzluktur.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Bizim için başkanlık sistemi doğru değildir. Biz mücadelemizi demokratik yollarla yapmakta ısrarcıyız. Rejim ve sistemle ilgili son söz 29 Ekim 1923’te söylenmiş, bu bahis kapanmıştır. Yeni bir maceraya atılmaya, yeniden sistem tartışmalarıyla enerjimizi tüketmeye kimsenin hakkı yoktur. Sistemin tıkandığı tarihsel bir vakadır. Ancak bahanelerle devleti yeniden tarif etmek olumsuzluklara kapı aralayabilecektir. Başkanlık sisteminin diktatörlüğe kapı aralayacağı iddialarını yabana atmamak gerek. Siyasi gelişmeler, şartlar, demokratik mekanizmalardaki gevşeme, sertleşmelere ve savrulmalara yol açabilecektir. Diktatörlük kaçınılmaz olabilecektir. Bunun sonucunda devletin tüm imkanlarıyla bir kişide toplanması, destop yönetimlerin tecellisi gündeme gelebilecektir. Bunlar yol kazalarıdır ancak önemsenmelidir. Sistemik zorlamalar milli kopuş ve parçalanmalara zemin açabilecektir. Hepimizin özenli olması şarttır. Milli irade her şeyin üzerindedir. Tarihin ve coğrafyanın bize yüklediği bir sorumluluk vardır. Yapayım derken yıkan, kaynaştırıyım derken kopartan nice devlet adamı insanlık tarihinde var olmuştur. Türkiye’nin en acil ihtiyacı huzur ve kardeşlik iklimine kavuşmasıdır. Bizim boşa geçirecek zamanımız yoktur. Türkiye tel tel dökülmektedir.
GENELKURMAY BAŞKANI’NA SAHİP ÇIKTI
Terörizmle mücadele milli bir konudur. Askerimiz, polisimiz gücünü siyasi iradeden alacaktır. Mesela Nusaybin’de görev yapan bir Mehmetçiğin gözü hainlerin üzerindeyken kulağı Ankara’dadır. Kahramanlarımızın moral ve motivasyonları çok mühimdir. Cumhurbaşkanının davetine icabet eden Genelkurmay Başkanı şiddetle eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin anlamı yoktur. Şehitlerin geldiği ortamda Genelkurmay Başkanı’nın malum düğüne katılmasını diline dolayanlar terörle mücadeleyi sabote etmek isteyen çevrelerdir. Terörle mücadelenin sürdüğü dönemde kafa karıştırmak, komuta kademesindeki uyumu bozmak iyi niyetli görülmeyecektir. Genelkurmay Başkanı’nın taşlanması teröristlerin değirmenine su taşımaktır. Güvensizlği artırmaya yönelik bu propaganların devlet ve millet aleyhinedir. Her şey bitmiştir de, manevi görevini yapan Genelkurmay Başkanı’nı hedef haline getirme midir? Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmek hangi çevrelere hizmettir. Bundan rahatsız olan varsa ya Kandil’in, ya da HDP’nin kollarına kendisini bırakmasıdır. superhaber.tv