Her içeceğin kendine özgü bir ritüeli vardır. O içeceğin hakkını vererek içmek için, hazırlanışından sunumuna birçok noktaya dikkat etmek gerekir.
Türk Kahvesi
Hemen hemen tüm kahve türlerinin bir içme ritüeli olduğu biliniyor. Türk kahvesi, kendine özgü kavrulma yöntemi, pişirme teknikleri ve sunum şekilleriyle kahve kültüründe önemli bir yere sahip. Özenle hazırladığınız kahvenin öncelikle bol köpüklü olması gerekir. Ritüelin en önemli parçalarından birisi bu. Bol köpüklü ve lezzetli kahvenizi isteğinize göre şekerli ya da şekersiz içebilirsiniz; ama gerçek bir Türk kahvesi deneyimi için şekersiz içmeniz daha güzel olacaktır. Acımtrak sevmeyenler için ise, kahvenin yanında sade bir lokum ya da kıtlama şeker servis edilebilir. Lokumun sade olmasına özellikle dikkat edilmeli; çünkü renkli ve meyveli lokumlar kahvenin tadının önüne geçebilir. Suyu kahveden önce içmek ağızdaki eski tadı alır, kahvenin lezzetini almak için dili ve damağı temizler. Son yuduma kadar köpüğü bırakmak da Türk kahvesinin pek bilinmeyen ritüellerindendir. Kahveyi ’höpürdeterek’ içmenin sebebi de budur. İçim keyfini daha da katlamak isteyenler, ev yapımı likörle birlikte de deneyebilirler. Nane veya acıbadem likörünün kahvenin tadını ortaya çıkardığı ve lezzetini belirginleştirdiği yaygın bir inanıştır. Elbette ki son olarak, kahve fincanı ters çevrilir ve kahve falı bakılmak üzere soğumaya bırakılır…
Salep
Orkide ailesinden bir çiçek türünün toz hâline getirilmesiyle yapılan salep, sütle birlikte, saatlerce kaynatılarak içilecek kıvama getirilir. Kış aylarının vazgeçilmezi olan salep, en güzel karlı havalarda içilir ve ‘kış kraliçesi’ olarak da bilinir… Yapılışından, hazırlanışına, sunumundan içimine çok özel bir kış içeceği olan salepin tarçınla servis edilmesi salep keyfini daha da katlayacaktır. Çünkü salep, içinde barındırdığı orkide yumruları sayesinde afrodizyak etkiye sahiptir ve tarçın da bunun açığa çıkmasını sağlar. Salep sıcak servis edilen ve sadece soğuk havalarda içilen bir içecek olması itibarıyla çok özel bir yere sahiptir, tadını özletir, samimiyetini hissettirir ve içmesini bilmeyenin elini yakar…
Coca-Cola
Serinlik ve ferahlık deyince ilk akla gelen içeceklerden olan Coca-Cola’nın da elbette bir içme ritüeli var. Öncelikle Coca-Cola soğuk içilmesi gereken bir içecek. Herkes bilmeyebilir ama önerilen ideal sıcaklık ise 4 derecedir. Yemeğin yanında buz gibi bir kolaya ise diyecek yoktur. Son olarak, kola tutkunlarının da ifade ettiğine göre, kolayı 250 ml’lik klasik cam şişesinden içmek ise, bu ritüelin atlanmaması gereken en önemli parçasıdır. Ayrıca, kolanın içindekiler su, şeker, karbondioksit, fosforik asit, doğal aroma vericiler ve kafeinden oluşur. Ayrıca, kolanın içindeki böcek iddiası ise gerçek değildir. Kolaya rengini veren madde renklendirici karameldir.
Çay
Çayın en güzel içme ritüeli, çay seven insanla içmektir. “Ben bir çay daha demleyeyim mi?” dendiğinde “Demle tabi ki, ne güzel olur!” diyorsa karşıdaki, dokunmayın o keyfe… Yeni harman edilmiş ve kurutulmuş tazecik çay filizlerini özenle ve aşkla demlemek bu ritüelin belki de en önemli parçasıdır. Çaydanlığa su, demliğe de isteğe göre çay konur önce. Su kaynayınca demlikteki çay güzelce bir süzülür, üzerinde kalmış olan tortusu, tozu giderilir. Daha sonra su eklenir ve demin oturması, kendine gelmesi beklenir. Çayın iyice dibe çöktüğünden emin olunur ve bardaklara doldurulur…
Kupa falan sevmez çay, en güzel ince belli bardakta gösterir kendini. Nazlıdır, yerini sevmezse tadını vermez. Manzarayı sever çay, dostu, samimiyeti, sıcaklığı ve arkadaşlığı… Çayıın ritüeli de budur aslında: Dostluk…
Boza
Aroması yoğun ve tadı keskin bir içecek olan boza, kültürümüze özgü içeceklerden birisidir. İnce bulgur, pirinç, şeker ve su ile yapılan boza da yine bir kış içeceğidir. Tarçın ve leblebiyle mükemmel lezzetine kavuşan boza, isteğe göre fındık, badem veya kuru üzümle de içilebilir. Oda sıcaklığında servis edilen boza, soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak ve lezzetiyle muhabbetin baş köşesine oturacaktır. Ağırbaşlı bir içecektir boza, hem içindekiler hem lezzeti hem de görüntüsüyle bunu hissettirir bize.
Limonata
Hafif ve serinletici bir tad olarak hafızalarımızda yer edinmiş olan limonata, yapılışı kolay, lezzeti bol ve oldukça da faydalı bir içecektir. Bu kadar güzelliği barındıran limonatanın, içme ritüeline gelmeden önce, geçmesi gereken bazı önemli evreler vardır. Şöyle ki, soyduğunuz limon kabuklarını ve küp şeklinde dilimlediğiniz limonları güzelce karıştırıp, süzdükten sonra, yoğunluğuna göre su ilave edin. Eklediğiniz suyun soğuk olmasına özellikle dikkat edin çünkü; bu ritüelin parçası limon özütünü içerken iyi hissetmektir. Soğuk su da bu ritüeli tamamlamanız için size yardımcı olacaktır. Daha sonra hazırladığınız limonatayı ortalama iki saat, içine buz atıp, beklettikten sonra servis edin. Servis ederken bir-iki tutam nane yaprağı limonata keyfinizi ikiye katlarken, limonata ritüelinizi de tamamlayacaktır. Hafif ve ekşimtrak tadıyla sağlık dolu olan limonatayı sıcak havalarda, ailenizle ve arkadaşlarınızla birlikte içmenin keyfine doyum olmaz!
Çay, kahve, kola ya da salep… Elbette ki her şekilde içebilirsiniz bu içecekleri. Yazılı bir kuralı yoktur bunun; ama bir içeceğin hakkını vermek, o içeceğin ritüellerini gerçekleştirmek her zaman keyfe dönüşür, bize birlikte olmayı, hayatın tadını çıkarmayı öğretir. Çünkü hayatın gerçek lezzeti detaylardadır.