CHP’nin Karaman’daki ‘cinsel istismar’ olayını sonuna kadar savunacağını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Sevgili anneler hiç meraklanmayın. O çocukların haklarını biz savunacağız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bunlar Sabah akşam din üzerinden siyaset yapıyorlar, din iman diyorlar. Kendi hırsızlarını korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Biliyorum yine kıyameti koparacaklar, kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur” dedi. Karaman’daki olaya ilişkin önce hiç sesini çıkarmadığını, dinlediğini, kadın milletvekillerini, avukat arkadaşlarını Karaman’da görevlendirdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Olayı soğukkanlılıkla takip edin, kimsenin ismini ifşa etmeyin” dediğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi:
-Mekke’nin ileri gelen ailelerinden bir kadın hırsızlık yapıyor, birisini araya koyuyor. Peygamberimiz talep üzerine öfkelenir. Geçmiş ümmetlerin helak olmasının başlıca sebeplerinden biri cezaların fakir ve zayıf kimselere tatbik edilmesi, zengin ve soyluların affedilmesi olduğunu söyler. ‘Allah’a yemin ederim ki hırsızlık yapan kızım da olsa onun da elini keserdim’ diyor. Bunlar sabah akşam din üzerinedn siyaset yapıyorlar. Kendi hırsızlarını korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Biliyorum yine kıyameti koparacaklar, kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur.
-Aile boyu yolsuzluk yapmadılar mı, köşeyi dönmediler mi bunlar? Vatandaşın 5 kuruşuna tenezzül etmediler mi? ‘O çıraktır’ diyor. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Bülent Ecevit’in çırağıyım. Ama o zata da söyleyeyeyim sen de hırsızların ustasısın. Hırsızlık konusunda kimse eline su dökemez. Oturduğu saray haram saraydır, çoluk çocuk ekmek bulamazken, dünyanın parasını veriyor, kendine saray yaptırıyorsun. Hırsızların ve tecavüzcülerin din maskelerini kesinlikle indireceğim.
-Davutoğlu, ‘edep ya hu’ demiş. Kalkıyor İstanbul’da, ‘nereden çıktı bu gökdelenler’ diyor. Bu adam gerçekten Başbakan mı, Türkiye’de yeni mi yaşıyor? İstanbul’u 20 yıldır siz yönetiyorsunuz. Edepten, ahlaktan söz ediyorsan, yargı kurallarına uymaktan söz ediyorsan; 16/9 gökdelenlerini mahkeme kararına göre tıraşlarsın, ben de seni kutlayacağım.
-Karaman’da bir olay oldu, Lut kavminde olan bir olayın 21. yüzyıl versiyonudur. Bu çocukların hakkını korumak zorundayız. Öyle şeyler oldu ki, aklım almadı vicdanım kabul etmedi. AKP koro halinde Ensar Vakfı’nı savunmaya kalktılar. Çocukların haklarını kim savunacak? Eli öpülesi anneler, hiç meraklanmayın sonuna kadar bu çocukların haklarını biz savunacağız. Aileden sorumlu bakan, ‘Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleriyle ön plana çıkmış kurumu karalamak için gerekçe olamaz’ diyor. Bu lafa kimse itiraz etmiyor. Ne demek bir kere rastlanmış olması. Kaç kere rastlanmış olması gerekir de senin vicdanın rahatsız olsun? İtiraz ettim, Ensar Vakfı’nın önüne neden yatıyorsunuz dedim. Koro halinde itirazlar, siyah çelenkler… O çelengi götüreceksin Ensar Vakfı’nın önüne koyacaksın. Bunlar kadını insan olarak değil cinsel obje olarak görüyorlar. Bakan bakandır, kadın olur, erkek olur. Aldılar olayı başka mecraya soktular. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim.
-‘Bir kere’ diyor. İsimlerini vermiyorum. M.N.G. 2001-2003 içinde Rize’de Ensar Vakfı Başkanlığı yapmış. 2016’da iki erkek çocuğa tecavüz ettiği için tutuklanmış. H.S.; FBI bilgi veriyor, çocuk pornosu indiriyor. Ensar Vakfı ile işbirliği yaptığı ortaya çıkıyor. M.İ., imam hatip öğrencisi bir erkek çocuğa tecavüzle suçlanıp ceza alıyor. Artvin Ensar Vakfı’nın düzenlediği toplantıda ödül alıyor. R.E., gerze’de dört erkek çocuğa tecavüz ediliyor, avukatlığını AKP milletvekili yapıyor. M.E.Ç., imamlık yapan bir kişi, 7 ve 9 yaşlarında iki çocuğa cinsel tacizde bulunuyor, tutuklanıyor; Afyon’daki Ensar Vakfı’nın toplantılarına katıldı. Z.İ.; Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanlığı’nı yapıyor, iki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunuyor ve hüküm alıyor.
-“Başbakana altı soru soruyorum. İlk ve ortaöğretimde yurt ve barınma yeri açma yetkisi sadece bakanlıktadır. Bu yetki Ensar Vakfı’na nasıl ve kimler tarafından verilmiştir? Anlayacağı dilden soruyorum. Fransızca, Arapça, İngilizce değil. Türkçe soruyorum. Yıllardır faaliyette bulunan yurtlar için bugüne kadar bir soruşturma açıldı mı? Milli eğitim Müdürü yalan söylüyor, çünkü bu evlerde çekilen fotoğrafları var. Bu müdür görevinde midir, değil midir? Türkiye genelinde bu evlerden, bu yurtlardan kaç tane var? Bakanlık bugüne kadar hiçbir yurt yapmamıştır, paranız mı yoktu? Bu soruların cevabını bekliyorum.”