Türk oyuncumuz Ergün Demir, geçtiğimiz hafta Carlos Paz Tiyatro Festivali’nde; iki aydır, haftada 12 temsille İspanyolca konuşarak, gitar çalarak rol aldığı Marcianos En La Casa’ oyununun 7 ödül almasından sonra üç gün önce de Arjantin’de 32. ESTRELLA DE CONCERT Ödül Töreninde ‘Yılın Yıldızı’ ödülünü aldı.
ki aylığına davet edilip de on aydır yaşadığı Arjantin’de fenomen olan, Buenos Aires’te bir araya geldiğimiz oyuncuyla; ödül sevincini, aldığı sunuculuk, ünlü bir kadın şarkıcıyla düet yapacağı single ve film teklifini, bundan sonraki yapacaklarını konuştuk.
7 ay süren, yirmi yedi çiftin katıldığı yarışmada ilk sekize kaldığınız dans serüveninin hemen akabinde, haftanın altı günü, iki aydır günde iki temsille, İspanyolca konuşarak, Arda Antun adında Arjantin’de yaşayan, müzisyen bir Türk karakterini canlandırıyorsunuz. Size çok ilgi gösteriyorlar. Böyle bir mucize ile dünyanın bir ucunda bu kadar sevgi, başarı yaşayacağınız aklınıza gelir miydi?
İtiraf edeyim bu kadarını beklemiyordum. Sanatla uğraşan insanların isteğidir, hayalidir sevilmek. Yaptıkları işin karşılığını almak isterler. Yazar okunmak ister, müzisyen insanların ruhlarına ulaşıp onları seyahate çıkarmak… Ben de bir oyuncu olarak yaptığım işin karşılığını alkış olarak görmek isterim. Ama o alkışın ötesinde Arjantinlilerin bana olan sevgisi, ilgisi inanılmaz. Sen de gördün Melike; bana sarılıp ağlayanlar var, ‘Gitme burada kal, Arjantin’i terk etme’ diyenler var. İnanılmaz bir sevgi görüyorum onlardan. Gerçekten bu kadarını beklemiyordum. Türkiye’den teklifler geliyor, teklifleri dikkate alıyorum ama beni ikna edemiyor bu teklifler. Çünkü Arjantinlilerin bu yoğun sevgisi beni burada tutuyor. Bu yoğun sevgi ki; eş, dost, tanıdıkların gösterdiği sevgiden kat be kat, çok çok fazla.
Arjantin’de attığınız her adım olay, söylediğiniz her cümle, sosyal medyada yazdığınız her ileti haber oluyorken Türkiye’de başarınızın, yaptıklarınızın çok fazla duyulmaması – duyurulmaması ne gibi düşünceleri körüklüyor zihninizde?
‘Kimse kendi toprağında peygamber olamaz’ diye bir atasözü var. Benim durumum bu sanırım. Bir de bunu hep söylüyorum; Türkiye’deki emeğimin karşılığını gerçekten alamamış olmam, en son rol aldığım ‘Asayiş Berkkemal’ dizisinde yedi bölüm oynayıp paramı alamamış olmam; Türkiye’nin bana bakış açısını özetlemiş oluyor. Türkiye’de, Arjantin’deki kadar değer göremeyişim hayatımdaki en büyük darbe, en büyük acı… Ama hiç önemi yok, Arjantin halkı bunu fazlasıyla telafi ediyor.
Ödül üstüne ödül yağıyor size. Geçtiğimiz haftalarda Arjantin’de “İnternette kısa sürede en çok tıklanan kişi” olarak ödül aldınız. Dün gece de, birçok sanat dalında en iyilere verilen ödül töreni ‘32. Estrella de Concerts’ de ‘Yılın Yıldızı’ seçildiniz. Bu ödülün ve çok tıklanan takip edilen biri olmanın size hissettirdiği duygular düşünceler neler?
Geçen sene Arjantin’e gelirken çok sevildiğimi biliyordum. Nerden biliyordum? Burda yayınlanan ve yüzde yirmi raiting yapan Binbir Gece’de rol almış olmanın getirdiği bir sevgi olduğundan… Ama az önce de dediğim gibi bu kadar çok sevgi, bu kadar çok şefkat görmeyi beklemiyordum açıkçası. Ha bunda benim katkım oldu mu? Evet, şöyle ki; insanları maddi – manevi destekliyorum. Gerek onlardan biri oluşumla, gerek mütevazı davranışlarımla… Eylemlere katılıyorum, bir afet olursa mesela yanlarında oluyorum. Bir şekilde onlardan biri oluyorum. Selde ya da afette mağdurlar ve ihtiyacı olanlar için kan bağışı çağrısında bulunuyorum, ben de kan vererek. Arjantinli gibi olmamın yanı sıra artı Türk kültürünü yansıtıyor olmamın da sanırım payı var. Arjantin’de hemen hemen her hafta en çok tıklanan beş kişi arasında olmak çok güzel, çok gurur verici. Bu kadar çok sevilmek, merak edilmek beni gerçekten çok mutlu ediyor. Anlatılmaz ve paha biçilmez bir duygu. Önemli olan bunu başarmak değil, bu başarıyı sürdürebilmek… Bu başarıyı sürdürebilmek için de mücadele edeceğim.
CANIM CİĞERİM TÜRKİYE’MİN SICAKLIĞI VAR ARJANTİN’DE!
Yediden yetmişe yüzbinlerce insanın sizi çok seviyor olmalarının yanı sıra Arjantin’e bu kadar aşık ve bağlı olmanızın paydasında başka hangi sebepler ışıldıyor?
Arjantin beni şu yönüyle etkiledi; Arjantin, Fransa’nın demokratik yapısına, mimari ve kültürel zenginliklerine sahip bir ülke. Farklı olmana kimse takılmıyor. Yani azınlıklar burada rahat rahat yaşayabiliyorlar. Ve aynı anda Fransa’nın nefret ettiğim o soğuk ve mesafeli kadınların tam tersi insanların sıcak, merhametli, şefkatli, tutkulu oluşu, sarıldıkları zaman bunu hissettiriyor olmaları beni çok çok mutlu ediyor. Yani Türkiye’min ve Fransa’nın sevdiğim yönleri burada bir kokteyl olarak karşıma çıkıyor. Yani canım ciğerim Türkiye’min, memleketimin sıcaklığını, Fransa’nın demokratik yapısını ve hayatı doya doya yaşıyor olmalarını görüyorum, yaşıyorum burada. Daha dün 4 yaşında bir çocuğun adımı söyleyerek, İspanyolca beni çok sevdiğini söylemesine kalakaldım. 70 – 80 yaşındaki insanların bana sarılıp ağlamaları insanı sarsıyor gerçekten.
2,5 ay süren Carlos Paz’da; haftada 6 gün, her gece 2 temsille sahne alıyorsunuz. Festival bitiminde de Arjantin’de bir Türk’ adıyla program yapma teklifi almışsınız sanırım?
Beyaz bir sayfa verdiler bana. ‘Arjantin’de bir Türk’ programında ‘Ne istiyorsan yap, içini sen doldur’ dediler. Programın daha çok ses getirmesi için sponsor arıyorum. Bu arayışım Türkiye’den. Çünkü Güney Amerika’da yatırım yapmak isteyen iş adamlarına, sektöre girmek isteyen Türk tekstil ya da beyaz eşya markalarına, turizm şirketlerine bu şekilde olanak sağlamak, onlara da kapı açmak amacıyla…
Neler olacak programın içeriğinde?
Gönlümden geçen bir seyahat programı yapmak… İlk programı Türkiye’yi tanıtarak yapmak istiyorum. Sponsor bulamazsam, o zaman Türkiye’de 60 hafta sunduğum ‘Maksat Sanat’ programı gibi buradaki değerli sanatçılarla entelektüel sohbet konseptinde sanatı derin ve farklı bir perspektiften insanlara ulaştırabileceğim bir program yapmak istiyorum.
OSCAR’I KOVALIYORUM!
Yabancı ülkede, ekranda sunuculuk size hayatınızda nasıl bir pencere açacak?
Türkiye’de, yapımcılığını ve genel koordinatörlüğünü senin üstlendiğin ‘Maksat Sanat’ programımızı sundum 60 hafta. Güzel bir işe imza attık birlikte. Televizyonculuk halkla doğrudan interaktif sohbet etme fırsatı. Yani hayranlarımla, beni sevenlerle iletişim halinde olacağım bir alan. Pencereden daha çok benim için, beni seven insanlara ulaşmak bazında gerekli ve önemli. Televizyonculuk yerine benim gönlümden geçen sinema filmleri yapmak, bu filmlerle Oscar kovalamak. Ama bu televizyon programı; hayranlarımla, beni seven insanlarla, halkla doğrudan iletişim halinde kalmamı sağlayacak. Bu, benim için çok önemli.
Arjantin’de her biten iş hemen akabinde yeni kapılar açmış size. Dans tiyatroyu, tiyatro ekranda sunuculuğun kapısını… Sonrasında hangi kapıları açmak var yakın mesafede gördüğünüz?
Arjantin’in popüler bir şarkıcısıyla düet single teklifi aldım. Film teklifleri geliyor.