Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Polis Teşkilatı’nın 171 yaşı için düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, “AB ile sığınmacı mutabakatında amaç ölümlerin önlenmesi yasa dışı güçün yasal bir göçe dönüşmesidir.Türk vatandaşlarının AB’ye vizesiz seyehatin sağlanmasıdır. AB gereken adımları atmazsa Türkiye’de anlaşmaya uymaz.” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Temmuz ayından bu yana 153 polisimizi şehit verdik. 1000’in üzerinde gazi polisimiz var.
Canını ortaya koyan polislerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Sizin meseleniz benim meselemdir. Çürük elmalar üzerinden bütün polis teşkilatının suçlaması kabul edilemez.
Bu yapının millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik. Yerli ve milli yeni bir polis teşkilatı inşa ediyoruz. Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek Vatan anlayaşımızla geleceğe yürüyeceğiz.
Türk milleti derken bunun içinde Kürt, Abaz, Çerkes, Boşnak vardır.
Teröriste terörist diyemedikleri için zırvalıklara sığınanlar dökülen her damla kandan sorumludur.
Türkiye bölgesinde yaşanan gelişmelere sırtınız dönemez. Bu insanlara kardeşlik hukukumuzu belirleyen gönül sınırlarımız çook başkadır.
AB ile sığınmacı mutabakatında amaç ölümlerin önlenmesi yasa dışı güçün yasal bir göçe dönüşmesidir.
Türk vatandaşlarının AB’ye vizsiz seyehatin sağlanmasıdır.
Hedef Haziran ayının sonuna kadar sechengen bölgesine vatandaşlarımızın vizesiz girmesine olanak verilecek.
AB gereken adımları atmazsa Türkiye’de anlaşmaya uymaz.
Türkiye terörle mücadelede zorlanıyorsa bunda paralele yapının payı vardır.
Benim ülkemde tehdit oluşturan ve bölgemi parçalayan, hendekler açan, devletin belediyeye gönderdiği mali desteğini kalkıp da dağa gönderenler karşılarında bu devleti bulacaklardır. Bunu yapacağız. Teröriste, terörist diyemedikleri için bu saçmalıklara zırvalayanlar dökülen kana ortaktır.
Sözde siyasetçiler polislerimize küfrederken onlar sabrettiler. Onlar sabır abidesi oldu, diğerleri küfür abidesi.
Yatıyorlar kalkıyorlar Brüksel ve Paris diyorlar, Ankara’yı ve Lahor’u neden söylemiyorlar? Çok manidar.
Kimi zaman meslek kuruluşu temsilcisi kimliğiyle, kimi zaman başka sıfatlarla sizlerin üzerine nasıl gelindiğini biliyorum, görüyorum, takip ediyorum. Terör örgütünün güdümündeki partinin özellikle milletvekillerinin, dokunulmazlık zırhlarının arkasına sığınarak polislerimizi nasıl tahkir ve tahrik ettiklerini, onlara nasıl hakaret ettiklerini üzüntüyle izliyorum.
Benim de içim içime sığmıyor. Onun için sabrediyoruz, sabretmeye devam edeceğiz. Ama sabrederken bir taraftan ülkemizin içindeki bu sıkıntıyı da bir an önce aşarak evelallah o arzuladığımız günleri de inşa edeceğiz.