SAĞLIK: Kadınlarda sinsi hastalık ‘Miyom’

Özellikle son yıllarda adını çok sık duyduğumuz bir hastalık var. Adı miyom. Adeta kadınların adeta korkulu rüyası haline gelen miyom, iyi bir şey değil kuşkusuz. Vücutta ne hasarlar yapabildiği konusunda da bir fikrimiz de pek yok. Kötü huylu bir illet mi? fikir sahibi değiliz. Biz de miyomların ne olduklarını, vücutta olumsuz neler yapabileceğini, nasıl tedavi edilebildiklerini, doğurganlığı etkileyip etkilemediğini merak ettik.
Beşiktaş Gazetesi olarak aklımızdan geçenlerin hepsini Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fatih Şendağ’a sorduk. Prof. Dr Şendağ miyomlar hakkındaki her şeyi tek tek yanıtladı.

Miyom nedir?
Miyomlar, içlerinde düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir. Çapları 2-3 milimetreden 25-30 santime kadar değişik şekil ve büyüklükte olabilir. Genellikle yuvarlak ve pembemsi renkte olup rahim içinde her yerde bulunurlar. Bir tane veya sayılamayacak kadar çok da olabilirler. Rahmin içinde, duvarında, dış yüzeyinde, ağzında veya karnın içinde olurlar.
Miyom tümör müdür?
Miyom, rahimin en sık rastlanan iyi huylu tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 20 – 25’inde görülür. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran yüzde 45 ile 50’lere kadar çıkabilir. Ergenlik döneminde görülmesi çok ender bir durumdur.
Östrojenin miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında daha fazla östrojen salındığından miyomlarda büyüme görülür. Menopoz döneminde hormon tedavisi almayanlarda östrojen düzeyi azalır ve miyomlarda küçülme görülür. Birinci derece akrabalarında miyom olan kişilerde gelişmesi şansı fazladır. Siyah ırk olmak miyom görülme şansını, beyaz ırka göre dokuz kat artırır. Birçok kadın miyomların farkında olmadan ömrünü geçirir. Doktorların önerileri doğrultusunda hareket edildiğinde, miyomlar önemli bir problem oluşturmaz. Bazı kadınlardaki miyomlar hiç bir şikâyete neden olmaz ve muayene esnasında fark edilebilir. Ancak, bazen de aşırı kanama, sancı, sık idrar ya da kabızlık gibi baskı hisleri, erken doğum, düşük yapma gibi şikâyetlere neden olabilir.
Nasıl belirti verirler?
Miyomlar genellikle belirti vermezler. Çok büyük olan miyomlar bile bazen sinsice ve gizlice vücutta bulunur. Miyomların belirtileri yerleşme yerine büyüklüklerine ve gebelik durumuna göre değişiklik gösterebilir.
En sık rastlanan şikâyetleri nedir?
Adet düzensizliği: Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bunun yanında miyomlarda adet öncesi lekelenme, ara kanamalar ve uzamış adet görülebilir. Miyom büyüdükçe rahim içi zarını iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazlalaştığı için kanamanın miktarı da artar. Başlangıçta kanamanın süresi değişmezken, sadece kaybedilen kanın miktarı fazlalaşır. Daha sonra yavaş, yavaş süre de uzamaya başlar. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani “anemi”ye neden olur.
Kasık veya alt karın bölgesinde ağrı; Buna pelvik ağrı denir. Miyomlarda ağrı genellikle yapısının bozulmasına bağlı ortaya çıkar. Yavaş, yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi akut bir ağrı olarak görülür. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilir. Bel ve kasık ağrısı ve kasıklarda dolgunluk hissi miyomların rastlanan belirtilerdir. Miyom çekirdeği sanki yabancı bir cisim gibi olduğundan rahim bu yabancı cismi atmak için kasılır. Kişi bu kasılmaları ağrı olarak algılar. İleri derecede büyümüş bir miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. Burada daha çok bel ağrısı tarzında yakınmalar görülür.
Bası belirtileri: İdrar kesesine bası yapar, sık idrara çıkma gibi belirtiler olur. Kalın bağırsağa bası ile de kabızlık ve ağrılı ıkınmalara neden olabilir.
Karındaki belirtiler: Bazen karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği fark edebilir.
Miyomlar kötü huylu mudur?
Miyomların kötü huylu yani kanser olma ihtimali çok düşüktür. Ancak, çok hızlı büyüme gösteren miyomlarda bu ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir. Miyom tanısı için yapılan jinekolojik değerlendirme (muayene ve ultrason) yüzde 99 doğrulukta tanı koydurur.
Tedavisi nasıldır?
Miyomu olan birçok kadın da eğer belirgin bir şikâyet yoksa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir muayene ve ultrason ile hastanın takibi ve değişiklik saptanır ise tedavi gereklidir. Tedavi tıbbi ya da cerrahi olabilir. Tüm miyomların cerrahi ile çıkarılmasına gerek yoktur. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilir. İleride gebelik düşünen hastalar veya menapoza girecek hastalar bu şekilde takip edilir.
Cerrahi müdahale olabilir mi?
Evet, yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen miyomlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Miyomların çıkarıldığı ameliyatlara miyomektomi denir. Miyomun yeri ve büyüklüğü cerrahi işlemin tipini belirler. Bu işlemler çeşitlidir. Rahim boşluğuna yerleşen miyomlar, vajina ve rahim ağzından girilerek histeroskop adı verilen özel bir optik cihaz ile hafif bir genel anestezi altında yapılır. Genellikle operasyon süresi 30 dakikayı geçmez.. Cihaz rahim ağzından rahim içine sokulur ile sadece rahim içinde yerleşen miyomlar çıkarılır. Bir diğer yöntem, rahimin dış duvarında yerleşen miyomların çıkarılması için uygulanır. Bu yöntem cerrahi laparoskopidir. İnce bir kesiden laporoskop ile karın içine girilir ve miyomlar çıkarılır. Hastalar genellikle iki gün içinde iyileşir. Miyomlar çok büyük veya çok sayıda ise diğer yöntemelere göre daha büyük bir girişim olan laparatomi uygulanabilir. Hastanın cerrahiden sonra iyileşmesi dört ila altı haftayı bulur. Miyomektomi geçiren hastalar ileride doğum yaparlarsa sezeryan yapılması gerekebilir.
Doğum kontrol hapları miyomlara neden olur mu?
Olmaz. Daha önceleri hapların miyomlara neden olup olmadıkları düşünülürdü ama yapılan araştırmalarda bu kanıtlanmadı.
Miyomlar kısırlığa düşükler neden olur mu?
Rahim içinde bulunan miyomlar kısırlığa neden olabilir. Çocuk sahibi olamayan vakaların yüzde 2-3’ünün nedeni miyomlardır. Çünkü miyomlar döllenen yumurtanın rahime tutunmasını engelleyebilir, yumurtalık kanallarına baskı yaparak spermin yumurtaya erişmesini ve döllenmeyi engeller.
Miyomu olan kadınlarda düşük olasılığı yüzde 40 gibi oranlara ulaşabilir. Gebelik döneminde artan östrojenin ile miyomlar büyür. Bebeğin ve plasentanın gelişmesini engelleyerek düşüklere yol açabilir.