Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 5 yılda yaklaşık 25 milyon ehliyet değiştirilecek
Karayolları Trafik Yönetmeliği ve Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, 1 Ocak tarihinde yürürlüğe girmesiyle yeni ehliyetler verilmeye başlandı. Bu kapsamda 5 yılda yaklaşık 25 milyon ehliyet değiştirilecek.
İstanbul Sürücü Kursları ve eğitimcileri Federasyonu (İSKEF) Başkanı Murat Tekin, yaptığı açıklamada, yönetmeliğin köklü değişiklikler getirdiğini söyledi.
Türkiye’deki yaklaşık 25 milyon ehliyetin 5 yıl içinde değiştirileceğini ifade eden Tekin, uluslararası ehliyet statüsünde olacak yeni ehliyetlerin 88 ülkede kullanılabileceğini bildirdi. Tekin, “Ehliyetini değiştirecek kişinin öncelikle 5 yıllık süresinin olduğunu bilmesi gerekiyor. Sürücü, ehliyetini değiştirecekse aile hekimine gidip sağlık raporu alacak, iki adet biyometrik fotoğraf çektirecek, Halk Bankası ya da Vakıflar Bankası’na 15 liralık kart bedeli ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nü destekleme ücretini yatıracak” dedi.
Yönetmeliğin, ilk defa sürücü kurslarına müracaat edecekler için de çok önemli değişiklikler getirdiğini, sürücü kurslarında okutulmak üzere 4 saatlik “Trafik adabı” dersi konulduğunu dile getiren Tekin, dersin amacının trafik kurallarına uyulmasını sağlamak olduğunu vurguladı.
İSKEF Başkanı Tekin, şöyle konuştu: “Uymamız gerektiğini bildiğimiz kurallara uymuyoruz. Örneğin; kırmızı ışıkta durmamız, emniyet şeridini işgal etmememiz gerektiğini biliyoruz ama buna bile bile uymuyoruz. İnsanın iç denetim mekanizmasının geliştirilmesi için ona dokunabilecek eğitimler veriyoruz. Bu kapsamda sürücü adaylarına, 50 soruluk testin içinde trafik adabıyla ilgili sorular da geldi. Trafik adabı bizim kültürümüzle Avrupa standartlarının ve hukuki kuralların harmanlandığı bir sistem.”
Teorik derslerde başarılı olanlar için daha önce 30 dakika olan direksiyon sınavının 35 dakikaya çıkarıldığını, sınava girecek kursiyere ilk 5 dakikada 14 teorik soru sorulacağını ve adayın 4 yanlış hakkının bulunduğunu ifade eden Tekin, adayın sınavının 5. yanlışta başlamadan sona ereceğini aktardı.
Tekin, “Kursiyer bu 5 dakikada öncelikle aracın kaputunu açacak, akünün nerede olduğunu, radyatöre suyun nereden konulduğunu, silecek suyunun nasıl tamamlandığını, stepne ve ilk yardım çantasının nerede olduğu gibi bilgileri sınav yapıcıya gösterecek. Aracın içerisinde de sinyaller nereden veriliyor, araç kaç vites, klima nasıl çalıştırılır, göstergeler ne işe yarar, ısı hararet göstergesi nedir, yükseldiğinde ne yapılması gerekir gibi teorik sorular soruluyor. Bunda başarılı olduktan sonra direksiyon sınavı başlıyor. Bu çok önemli ve buradaki amaç adayın heyecanını yenmek, araçla ilgili donanım bilgisine sahip olmasını istemektir. Sınav başladıktan sonra da 30 dakikalık kısımda da çok katı kurallar var. Burada puan usulü yok ya kursiyer başarılıdır ya da başarısızdır” diye konuştu.
Tekin, bu değerlendirmenin yapıldığı sarı, kırmızı ve mavi olmak üzere üç renkli ek 4 formunun olduğunu belirterek, sınavda mavi renklerin 5 dakikalık kısımdaki teorik sorular, sarı rengin kursiyere iki istop hakkı tanınması, kırmızı rengin ise ilk yanlışta kursiyerin bırakıldığını gösteren formlar olduğunu aktardı.
Tekin, şöyle konuştu: “Bunun içinde sinyalini vermek, aracın bir buçuk boy büyüklüğü alana bir hamlede girip, diğer hamlede düzeltecek şekilde park etmek, yokuşta kalkarken aracını en fazla bir kez istop ettirerek daha sonra hareket ettirmesi, 25 metre geri geri gelmesi gibi şartlar aranıyor. Bu şartların hepsini yerine getiren aday başarılı sayılıyor ve ehliyetini alıyor. Orada da işlem bitmiyor. Ehliyetini aldıktan sonra 2 yıl süreyle kursiyerin 75 ceza puanını aşmaması gerekiyor. Bu puanı aşarsa önce psiko-teknik muayene yaptırarak sürücü kursuna müracaat ederek, süreci tekrar baştan görüyor. Sürücü kursu kursiyere en az 14 saat akan trafikte, iki saat de simülatörde ya da pistte defansif eğitim verecek. Sürücü kurslarına müracaat edenlerin bunu bilmesi lazım. Bu onların hakkı. Adayların gittikleri sürücü kursunda toplam 16 saat direksiyon eğitimlerini mutlaka istemeleri gerekiyor. Bunun karşılığında olan ücretleri de her ilde oluşturulan komite belirliyor. İstanbul’da bir saat ücreti 70 lira, çok büyük bir rakam değil.”
Bu eğitimleri vermeyen, ücretle ilgili esneklik yapan kurumların tespiti halinde kurumlara kapama, dönem açtırmama cezası verildiğini belirten Tekin, şu görüşlere yer verdi: “Bu da ‘Sürücü kursları üzerine düşen görevi yapsın. Kursiyerler haklarını bilsin ve hakları kadar eğitim alsın. Biz de başarılı bir direksiyon sınavı yapalım, başarılı olan herkes ehliyetini nüfus cüzdanı yerine değil de trafikte kullansın’ diye yapılan bir uygulamadır. Sürücü kurslarına, direksiyon sınavlarında sorumluluk verilmiştir. Bakanlığımız, ‘Sürücü kursu olarak siz yüzde 55’in altına düşmemelisiniz. Yüzde 55’in altına düşerseniz bu bir soruşturma konusudur. Sınava 100 kişi girdiğinde en az 55’inin başarılı olması gerekir. Olmuyorsa biz seninle ilgili soruşturma açarız, sebebini araştırırız, gerekirse kapatma cezası da verebiliriz’ diyor. Hazır olmayan adayı sınava almayabilirsin. Sürücü kurslarına ön sınav mecburiyeti getirildi. 16 saat eğitim aldıktan sonra kursiyer, kurum müdürü ve direksiyon hocasıyla bir ön sınav yapıyor. Kurum müdürü ‘hazırsın’ derse sınavı o şekilde tanımlıyor, ‘değilsin eğitim alman gerekiyor’ derse sürücü kursuna dönüyor, tekrar program yapıyor ve sınava bu şekilde giriyor.”
Sürücü adayının direksiyon sınavında başarılı olduktan sonra ehliyetini aldığını ve iki yıl stajyer sürücü döneminin başladığını belirten Tekin, sürücünün bu süre içerisinde 75 ceza puanını aşmaması gerektiğini kaydetti.
Toplumda stajyerlik ile ilgili “Çok kötü bir şeymiş” gibi yanlış bir algının bulunduğunu vurgulayan Tekin, “Mutlaka yanında birinin oturması gerekiyormuş, şehirler arası yolculuk yapamayacakmış gibi söylentiler var. Böyle bir şey kesinlikle yok” diye konuştu.
İSKEF Başkanı Murat Tekin, geçen yıl trafik kazalarında 4 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini, bir milyonun üzerinde yaralının olduğunu, büyük maddi kayıpların yaşandığını belirterek, devletin bu anlamda bazı adımlar atarak, ulaşımla ilgili kolaylıklar sağladığını bildirdi.
Tekin, “Ama bunun en önemli ayaklarından bir tanesi de kesinlikle eğitimdir. Bu eğitim de ilk defa ehliyet alacakların geldiği yer olan sürücü kurslarında veriliyor. Bu anlamda sürücü kurslarında adap ve teorik derslerin verilmesi çok önemlidir. 50 soruluk teorik sınavın yapılması doğrudur ve adayın 35 doğru yapması gerekiyor başarılı olmak için. Çok zorlayıcı bir şey yok, kuralları bilmelerine yönelik bir test bu. Bundan sonra geldiği direksiyon sınavında bir seçicilik var. Başarılıysa geçiyor, başarısızsa kalıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de artık çok ciddi bir direksiyon sınavının yapıldığını dile getiren Tekin, son 5 yılda meydana gelen kazalara karışan sürücülerin yüzde 75’inin üzerinde 5 yıl ve üzeri, yüzde 25 civarında da ilk defa yeni ehliyet almış olan sürücülerden kaynaklandığını aktardı.
Tekin, artık araba kullananların ehliyet alabildiğini belirterek, her yıl 1,5 milyon insanın ehliyet almak için sürücü kurslarına müracaat ettiğini sözlerine ekledi.