14. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu’na göre perakende satış değeriyle 2015 yılını 1 trilyon avroluk ciroyla kapatan küresel lüks tüketim pazarının yüzde 80’ini lüks otomobiller, lüks oteller ile kişisel lüks tüketim malları oluşturdu.
14. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Rapora göre perakende satış değeriyle 2015 yılını 1 trilyon avroluk bir ciroyla kapatan küresel lüks tüketim pazarının yüzde 80’ini lüks otomobiller, lüks oteller ile kişisel lüks tüketim malları oluşturdu. Lüks tüketim, 2015 yılında ortalama yüzde 5 büyüme gösterirken, pazarın liderliğini yüzde 8’lik artışla lüks otomobiller yaptı. Rapora göre küresel turistler, lüks için değer kaybeden avro ve yenden fayda sağlamak amacıyla Avrupa ve Japonya’ya akın ederken, Amerika pazarı aşırı değerlenen dolar nedeniyle turist harcamalarında düşüş yaşadı. Asya pazarında Güney Kore, 11 milyar avroluk ciro ve yüzde 4’lük reel büyümeyle bölge birincisi oldu. Aralarında deri aksesuarlarının, Moda, parfüm ve kozmetik ürünlerinin yer aldığı kişisel lüks tüketim malları kategorisi ise aynı dönemde 253 milyar avroya ulaştı.- Lükse en büyük harcamayı Çinliler yaptı.
14. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu’na göre, Çinli tüketiciler yüzde 31 ile lüks mallar tüketiminde en büyük harcamayı yapan millet olmaya devam etti.
Çinlileri yüzde 24 ile Amerikalılar takip ederken, hemen ardından yüzde 18 ile Avrupalılar geldi.
Raporda, vergi İade hizmeti veren Global Blue tarafından vergiden muaf (tax-free) alışveriş konusunda derlenen veriler de yer aldı. Veriler, Çinli tüketicilerin özellikle Avrupa ve Japonya gibi olgun pazarlara kur dalgalanmalarından faydalanmak için akın ettiklerini ortaya koydu.
Buna göre Çinlilerin vergiden muaf olarak satın aldıkları, özellikle daha erişilebilir lüks mallarda yüzde 64’lük bir artış olduğu görüldü.
Öte yandan raporda, Rusların Avrupa’daki vergiden muaf harcamalarını yüzde 37 oranında azalttıklarına dikkat çekilirken, Japonların Avrupa’daki harcamalarının yüzde 16 düştüğü belirtildi.
Aşırı değerlenen dolar pek çok küresel turist için Amerika’yı pahalı hale getirirken, Amerikalı tüketicilerin yerel harcamalarını arttırdıkları gözlendi.
Buna karşılık ABD 79 milyar avro ile küresel lüks pazarı içindeki yenilmez hakimiyetini ilan ederken, sadece New York kentinde yapılan harcamalar tek başına Japonya’yı geçti.
Rapora göre toptan satış kanalı yüzde 66’lık oranla lüks kişisel tüketim malları cephesindeki en baskın dağıtım kanalı olmaya devam ederken, perakende de pazar payını genişletmeye devam etti.
Perakendedeki büyüme 2015’te bir önceki yıla kıyasla yavaşladı. Buna göre 2014 yılında 750 mağaza açılırken, 2015’te bu sayı 600’lere geriledi.
Raporda yavaş bir büyüme trendi izleyen küresel lüks tüketim malları pazarını canlandıran bir diğer unsurun ise havalimanı içinde gerçekleşen satışlar olduğu belirtildi.
Küresel turistler mevcut döviz kurları ile tüketimlerinde yüzde 29’luk bir artış gerçekleştirdi.
Çin gibi büyümekte olan orta sınıf ekonomilerin iyi fiyata, iyi kalite ürüne doğru yönelim içinde olduklarına dikkat çekilen raporda, indirimde gerçekleşen satışların 26 milyar avroya yaklaştığı ifade edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bain & Company Türkiye Yönetici Ortağı Volkan Kara, son birkaç yıldır “lüksün yeni normali” diye tabir edilen bir trende dikkat çektiklerini, ancak satış hacminde yaşanan yavaşlamanın etkilerini yeni yeni görmeye başladıklarını bildirdi.
Lüks markalar için esas mücadelenin şimdi başladığını aktaran Kara, öngörülmesi zor iniş çıkışları başarıyla yönetebilen markaların kazanacağını dile getirdi. Kara, son yıllarda önlenemez bir biçimde artan lüks tüketim malları fiyatlarının artık geri teptiğini gözlemlediklerini ifade etti. Yaptıkları çalışmanın kendilerine lüks pazarındaki en önemli sorunun doğru fiyat politikası olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Kara, şunları da kaydetti: “Günümüzde e-ticaretin ve küresel turizmin artmasıyla tüketiciler gerek ülkelerindeki, gerekse uluslararası pazarlardaki fiyatları çok iyi takip eder hale geldi. Burada lüks markaların yapması gereken, iyi bir fiyat politikasıyla yurt içinde ve uluslararası pazarlarda uyguladıkları fiyatlar arasındaki farkları yönetebilmek. Öte yandan, tüketiciler fiyat konusunda artık çok daha bilinçli; lüks ürüne değerinden fazla ödemek istemiyor. Bir diğer önemli konu ise, gittikçe dijitalleşen dünyada mağazacılığın nasıl konumlanacağı. Lüks markalar, kendi mağazalarını sürdürebilir kılmak için ziyaretçilere çok daha etkileyici bir müşteri deneyimi yaşatmak zorunda kalacaklar.”