CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve partililerin tepkisine yol açan açıklamaları için, “Eğer yapılan ikili görüşmelerimizde ele alınan konuların, söylenen sözlerin gereği yapılabilmiş olsaydı kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmak gerekli olmayabilirdi” dedi.
Baykal, dün yaptığı yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun kendisiyle ilgili söylediği iddia edilen sözlerine tepki gösterdi. Daha önce Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeleri hatırlatan Baykal “Eğer yapılan ikili görüşmelerimizde ele alınan konuların, söylenen sözlerin gereği yapılabilmiş olsaydı kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmak gerekli olmayabilirdi. Konuşulan konular, sohbet mutabakatları düzeyinde kalıp hayata geçirilmeyince partiye yönelik ilgi ve umudun artırılması ve parti tabanındaki soğuma ve karamsarlığın kırılması için, CHP’nin kendisini başkalaştırma girişimlerine ve yönetim krizine karşı tepkisini en azından hissetvtirmek gerekli olmuştur” dedi.
Baykal, onursal başkanlık önerisine ilişkin olarak da “Partideki yönetim zafiyetini aşma ihtiyacını hisseden bazı sorumlu ve deneyimli partililerimiz arayışlara girmişler, girişimler yapmışlardır. Bu çerçevede bana da arkadaşlarımız öneriler getirmişlerdir. Bu öneriler karsısında cevabım bu konuların takdir yetkisinin Sayın Genel Başkan’da olduğudur” açıklamasında bulundu.
Suriye ile ilgili açıklamalarını da Baykal şu sözlerle savundu: “1989’daki Kürt Raporu nedeniyle bölücülükle suçlanıp DGM’ye verilen ve Saraybosna’daki Müslüman Boşnaklara yönelik etnik temizlik ve Müslüman kadınlara yapılan tecavüzler karşısında elindeki yazmalarla koşan, Lice halkına sahip çıkmak için yollara düşen birisiyim. bugün Ortadoğu’daki medeniyetlerin Halep’iyle, Necef’iyle, Kerbela’sıyla, Erbil’iyle, Kobani’siyle bütün kültürlerin bütün kimliklerin korunmalarını ve barış içinde yaşamalarını istemekten başka hiçbir niyetim olamaz. Zulüm ve yıkım karşısında susamam…”