İran’a ambargonun kalkmasının ardından petrol fiyatları arzın daha da artacağı beklentisiyle 2003 seviyesine indi. İran’ın nükleer program konusunda Batı’yla vardığı uzlaşmanın ardından Tahran’a uygulanan petrol ihracatı yasağı kaldırıldı. Ülke petrol arzını 500 bin varil artırma kararı aldı. Ambargonun kalkmasıyla birlikte petrolün varil fiyatı 28 dolara kadar gerileyerek, 2003’ten bu yana en düşük seviyesini gördü.
İran’ın piyasalarda yarattığı yeni satış dalgasının üç temel nedeni var. İran, 157 milyar varil kanıtlanmış petrol rezerviyle dünyanın en büyük petrol rezervine sahip dördüncü ülkesi konumunda. İran, yaptırımlara karşın en büyük 10 petrol üreticisi arasındaki yerini korumayı başardı. Zaten arz fazlası ve Çin’deki ekonomik yavaşlamanın tetiklediği talep azlığıyla düşen petrol fiyatları, İran’dan gelebilecek olan ilave arzla bir kez daha baskı altına girdi. Yatırımcıları endişelendiren bir diğer konu ise Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nde (OPEC) karar almanın daha da zorlaşacağı endişesi. İran’ın yeniden petrol ihracatına başlamasıyla OPEC’teki etkinliği de artacak.
Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi Suudi Arabistan da OPEC üyesi. Tahran ile Riyad arasındaki ilişkiler son dönemde iyice gerilmiş durumda. Petrol fiyatlarını dengelemek için üretimi kısması mümkün olan OPEC’te İran ve Suudi Arabistan’ın uzlaşı içerisinde bir karar almasının giderek zorlaştığı düşüncesi hakim.
İran’a yaptırımların kaldırılması bu ülkede faaliyet gösteren şirketler ile ticari ilişkileri artması beklenen şirketlerin borsadaki hisselerini uçurdu. İran’da iştiraki Razi Petrochemical üzerinden üretimi bulunan Gübre Fabrikaları’nın (GÜBRETAŞ) hisseleri, şirketin iş potansiyelinin artacağı beklentisiyle yüzde 16.5 yükseldi. Gübre Fabrikaları, İran’da faaliyet gösteren Razi Petrochemical’da 48.88 hissedar konumunda bulunuyor. İran’a ambargonun kalkmasından olumlu etkilenmesi beklenen Tüpraş’ın hisseleri de yüzde 2.8 prim yaparken, Petkim ve THY de değer kazandı.
İran, nükleer programını sınırlandırması karşılığında ekonomik yaptırımların kaldırılması ile birlikte Türk şirketlerinin de radarına girdi. Bölge ülkelerinde büyüme planları kapsamında İran’ı incelediklerini belirten Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, İran’daki sabit ve mobil oyuncularla iletişim halinde olduklarını ve bu ülkedeki yatırım fırsatlarını değerlendirmek istediklerini söyledi. Terzioğlu, “Bir şirketin bir ülkeye küsme şansı yoktur. İran’ı çok önemli bir pazar olarak görüyoruz. İranlı müşterilerimize verebileceğimiz hizmetleri düşünüyoruz. Bunların bazıları dijital olabilir, OTT olabilir, bazıları orada fiilen olmak yoluyla olabilir. Bütün bu opsiyonları değerlendireceğiz. İran büyük bir pazar ve bizim de ilgi alanımızın içinde” dedi. Turkcell’in içinde yer aldığı bir konsorsiyum 2004’te İran’da bir mobil lisansı ihalesini kazanmış ancak daha sonra ihale Güney Afrikalı MTN’ye verilmişti. İran’da inceledikleri şirketler olduğunu söyleyen Terzioğlu, “Aşağı yukarı bütün sabit ve mobil oyuncuları takip ediyoruz ve iletişim içerisindeyiz” diye konuştu. Fintur’un kalan hisseleri için Teliasonera’ya bağlayıcı olmayan teklif verdiklerini hatırlatan Terzioğlu, iyi bir alıcı çıkması halinde buradaki hisselerini satabileceklerini söyledi.
İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani ambargonun kalkmasının ardından haftaya İtalya ve Fransa’ya gidecek. 26 Ocak’ta İtalya’ya gidecek olan Ruhani ikinci gün Papa Francesco ile de görüşecek, ardından 27 Ocak’ta Fransa’ya geçecek.