“Cumhurbaşkanımıza yaptığı küstahlığı kendisine aynen iade ediyoruz” diyen Davutoğlu şöyle devam etti: Her şeyden önce kendi geçmişlerine bakmaları lazım. Baskı, dikta, Milli Şef, zorbalık CHP kültürüne ve siyasetine ait bir gelenektir
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Londra ziyareti öncesi Ak Parti İstanbul İl Danışma Meclisi’nin Haliç Kongre Merkezi’ndeki toplantısında konuştu. Ak Parti iktidarındaki 13 yılda Türkiye’nin gelişimini anlatan Davutoğlu, hükümet kurulalı 2 ay olmuşken söz verdikleri vaatlerin yüzde 60’ını, reformların ise yüzde 30’unu hayata geçirdiklerini söyledi.
Muhalefetin 1 Kasım’dan gereken dersi almadığını dile getiren Davutoğlu söyle dedi:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kongrede çıkmış, Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak gerçekten bir siyasi lidere yakışmayan bir üslupla, bir nezaketsizlikle tepki göstermeye kalkıştı. İthamda bulundu, mesnetsiz suçlamalarla Cumhurbaşkanımızı, devletin en ali makamını itham etmeye kalktı. Kötü söz sahibinindir. Cumhurbaşkanımıza yaptığı küstahlığı kendisine aynen iade ediyoruz. Dikta, CHP siyasetine ait bir kavramdır. Parlamenter demokrasiden bahsettikten sonra kendisine de ifade ettim, dikta veya tek adamlık idaresinin sembolü olan Milli Şef kavramını Cumhuriyet Halk Partisi üretmiştir. Her şeyden önce kendi geçmişlerine bakmaları lazım. Baskı, dikta, Milli Şef, zorbalık CHP kültürüne ait bir gelenektir. Son zorbalıklarından birini de TRT’yi basarak gösterdiler. Siyaset üretemeyince hakaret üretmek siyasi bir yöntem olarak benimsendiğinde toplumda nezaket kalmaz. Bunlar fikir üretemeyince, hakaret, itham ve küfür üretiyorlar. Hizmet ve eser üretemeyince kabalaşıyorlar, çirkinleşiyorlar. Hakaret ettiği kişinin bu ülkenin yüzde 52 oyuyla seçilmiş cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini bile umursamıyorlar.”
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanına hakaret etmek suretiyle kendisini, kendi kitlesi karşısında bir şekilde kurtarmaya çalıştığını ifade eden Davutoğlu eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bir genel başkana, bir ana muhalefet liderine yakışan, terbiye hudutlarını çiğnemek değil siyaset yapmaktır, proje üretmektir, ülke sorunlarına dair fikir beyan etmektir. Parti kitlesini küfürle, hakaretle bir arada tutacağını düşünmek Sayın Kılıçdaroğlu’na yaramaz. Seçmenini, teşkilatını bir arada tutacak özgün proje ve fikirlere sahip olmadığı için Cumhurbaşkanımıza dil uzatarak, partisini bir arada tutmaya çalışıyor. Koltuğunu geliştirdiği fikirlerle koruyamayacağını bildiği için Cumhurbaşkanı’na karşıtlıkla koltuğunu koruma, koltuğuna tutunma kurnazlığı gösteriyor. Belediyelerindeki yolsuzlukların, peşkeş çekilen rezidansların hesabı sorulmasın diye sergiledikleri küçük kurnazlıklardır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığını örtme girişimi, kendisi açısından böyle yollara tevessül etmesine yol açabilir ama kendisine tavsiyem bu yollar hiçbir hayra onu ulaştırmaz.”
Davutoğlu, “Bir tarafta girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu, diğer tarafta 1994’den bu yana girdiği her seçimi kazanan Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanımızın sığındığı tek merci milli irade. Güvendiği tek adres aziz milletimiz. bugün ona diktatör benzetmesi yapan zihniyet, şiir okuduğu için hapse attırdı, o millete gitti. Siyasi hayatının tamamında ve yaşanan her krizde ‘Buyurun milletin huzuruna çıkalım, demokrasi sandıktır, yani millet iradesidir’ diyen bir siyasi lidere diktatör demek sadece ve sadece kendini aldatmaktır. Çünkü halk hiçbir zaman aldanmadı, halk hiçbir zaman aldatılamadı. Sayın Kılıçdaroğlu işte bunun için sürekli kaybediyorsunuz ve kaybedeceksiniz” ifadelerini kullandı.
Akademisyenler bildirisini ‘hakkaniyetten uzak, gerçeklikten kopuk, Kandil zihniyetini yansıtan bir bildiri’ olarak değerlendiren Davutoğlu, bildiride terör örgütüne yönelik en ufak bir eleştirinin yer almadığını belirti. Aralarında, imza attıkları bildirinin muhteviyatına hakim olmayan akademisyenlerin de olduğunu belirten Davutoğlu, akademisyenlere ‘İmzanızı geri çekin’ çağrısını tekrarladı. Davutoğlu, “Bir yaşındaki Ecrin, Efe ve diğer çocukların cansız bedenleri yerde yatarken, terör örgütüne destek veren, terör örgütünü yok sayan böyle bir bildiriden imzanızı çekmezseniz, hayatınız boyunca söyleyeceğiniz her akademik söz şüpheyle karşılanacaktır” diye devam etti.
“MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye geçirmiş olduğu operasyon nedeniyle acil şifalar diliyorum” diyen Davutoğlu HDP’yi ise Türkiyelileşme diye sunduğu projenin yalan ortaya çıktığını söyleyerek eleştirdi.
Başbakan Davutoğlu, İran’a yönelik ambargoların kalkmasından memnuniyet duyduklarını belirterek “Ambargoların bölgesel kalkınmayı da olumsuz etkilediği ve sonuç üretmediği kanaatindeyiz. Türkiye İran ilişkilerinin de bu ambargoların kalkışıyla ekonomik alanda önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz” dedi.