Ak Parti’nin Afyonkarahisar kampında milletvekilli çıkarılamayan üç ile ve operasyonların devam ettiği illere biri İstanbul milletvekili, biri de kadın milletvekili olmak üzere ikişer vekil görevlendirildi.
Kampta “terörle mücadele”, “ekonomi”, “reformlar”, “dış politika” konularında oturumlar düzenlendi. Dün de tüm bu oturumların genel değerlendirmesi yapıldı. Kampta, Ak Parti’nin vekil çıkaramadığı Tunceli, Hakkari, Şırnak illeri için vekil ataması kararı alınırken vekillerin önerisi ile bu kapsam genişletildi ve operasyonların sürdüğü iller dahil edildi. Van, Mardin ve Diyarbakır gibi illere de bir İstanbul milletvekili görevlendirilmesi kararına varıldı. Bu esnada kadın milletvekilleri de el kaldırarak kendilerinin de görevlendirilmesini istedi. Kadın milletvekilleri adına söz alan Belma Satır illere İstanbul milletvekillerinin yanı sıra bir de kadın vekil görevlendirilmesini talep ederek, “Biz o bölgede özel olarak çalışmak istiyoruz” dedi.
Davutoğlu da bu öneriyi kabul etti ve vekil çıkarılamayan 3 il dışında diğer illere de görevlendirmeler yapılması kararı verildi. Sare Davutoğlu öncülüğünde kadın milletvekilleri, kadın kolları üyeleri ve milletvekili eşleriyle yapılan toplantıda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki psikolojik ve sosyal anlamda neler yapılabileceği ele alındı.
Terörle mücadele ve iç güvenlik konusunda sunum yapan İçişleri Bakanı Efkan Ala, terör eylemleri yaşanan özellikle Sur, Cizre, Silopi gibi ilçelerdeki son durumu fotoğraflarla göstererek anlattı. Ala’nın Sur’da yüzde 65, Cizre’de yüzde 50, Silopi’de ise büyük oranda ilerleme kaydedildiği bilgisini verdiği öğrenildi. Bölge milletvekillerinin de operasyonların sürmesi yönünde görüş bildirdiği ancak mümkün olan en kısa zamanda tamamlanmasını talep ettikleri öğrenildi. Bazı bölge vekillerinin “Operasyonlar uzarsa sıkıntı doğabilir. Halkın desteği çok yüksek ancak uzarsa psikolojik sınır aşılmak üzere” uyarısında bulundukları da kaydedildi. Ala’nın da operasyonların uzamayacağını ve sürecin 1 aylık dönemde biteceğini ifade ettiği belirtildi. Bölge milletvekillerinin, “Operasyonlar nedeniyle bölge halkında duygusal bir kopuş yok. Eğer olsaydı, sokağa çıkma yasağı olan yerlerde sivil halk sokağa çıkardı” dediği kaydedildi.
Ala’nın ilçelerde kontrol sağlandıkça karakollar kurulacağını ve tam denetim sağlandıktan sonra bölgeye giriş çıkışlarda bomba ve patlayıcı yığınağı yapılmaması için giriş çıkışların kontrol altına alınacağını söylediği belirtildi. Milletvekillerinin, PKK’nın ilçelerde nasıl böyle bir yapılanmaya gidebildiği ve istihbaratın neden haberinin olmadığına dair soruları üzerine, Ala’nın “Çözüm sürecinin zarar görmemesini istedik. Ancak iyi niyetlimizi suiistimal ettiler” dediği öğrenildi. Ala’nın çözüm süreci ile ilgili eleştiriler üzerine, “Çözüm süreci olmasaydı PKK’nın desteği çok daha fazla olurdu. O zaman da bugünkünden daha zor bir tablo ile karşılaşılırdı” dediği kaydedildi.
Başbakan Davutoğlu, Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti üyesi olduğu Okçular Vakfı’nın etkinliğine katıldı. AK Parti kampının yapıldığı oteldeki etkinlikte Davutoğlu, ok ile atış yaptı.
Kampta HDP’lilerin dokunulmazlığı tartışıldı
Afyonkarahisar’daki kampta HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması da tartışılırken bazı vekiller “HDP’liler sınırı aştığını” ifade ederek, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıktı. Efkan Ala’nın da dokunulmazlıkların kaldırılması taraftarı olmadığını söylediği öğrenildi. Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu’nun, “Daha önce dokunulmazlıklar kaldırıldığında halkın PKK’ya bu kadar desteği yoktu. Bugünün şartlarına göre değerlendirilerek karar alınmalı” dediği ifade edildi.
Toplantıda başkanlık sistemi de tartışılırken bazı vekillerin, “Ak Parti olarak başkanlık sistemini savunuyoruz ancak parlamenter sistemi de tartışacağımızı söylüyoruz. Biz sadece başkanlık sistemi üzerinde durmalıyız başka bir sistemi tartışmamalıyız” görüşünü dile getirdiği belirtildi.
Terörle mücadele toplantısında, İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün paralel yapıyla mücadelenin güçlü biçimde yürütülebilmesi için devlet içerisinde koordinasyon merkezi kurulması yönünde öneride bulunduğu öğrenildi. Külünk’ün, “Paralel savcılar hala yurt dışına çıkabiliyorsa bunlara hala bilgi sızıyor demektir” dediği belirtildi.