Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, kıdem tazminatıyla ilgili konuşan Elvan, işinden ayrılan herkesin kıdem tazminatı alabilmesi gerektiğini ifade etti. Elvan şunları söyledi: ”İşçi tarafında işveren tarafında sorunlarımız var. Bugün işçilerimizden kıdem tazminatı alanların oranı yüzde 10 mertebesinde. İşinden ayrılan bir işçimizin normalde doğal olarak bu kıdem tazminatını alması gerekiyor. Ama yüzde 10 çok düşük bir rakam. Bizim temel hedefimiz işinden ayrılan her bir vatandaşımızın kıdem tazminatını elde etmesi.”
Başbakan Yardımcısı Elvan’a sorulan sorular ve alınan cevaplar şöyle:
Oldukça kapsamlı bir çok konuda başlıklar var. Temel yaklaşımınız ne oldu bu reform paketini hazırlarken?
Temel yaklaşımımız demokratikleşme ve adalet alanında Türkiye’nin çıtasını daha da yukarı çıkarabilecek düzenlemeleri yapmak ki bu son derece önemli. İkincisi kamu yönetimi alanında yaşadığımız sıkıntılara yönelik düzenlemeleri gerçekleştirmek. Üçüncüsü, ekonomi alanında ev oysal alanda yapılması gereken çalışma hayatında yapılması gereken düzenlemelerimiz var. Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yükseltilmesi ve Türkiye’nin önünün açılabilmesi açısından son derece önemli olan düzenlemeler. Ekonomi alanında, yatırım ortamının iyileştirilmesi alanında, çevre, şehircilik yerel yönetimlere yönelikte düzenlemeler var. Makro açıdan baktığımızda da biz etkin ve dinamik bir kamu altyapısının oluşturulmasını arzuluyoruz. Dünyadaki değişim ve dönüşüm son derece hızlı. Buna ayak uydurabilmemiz için bizim hızlı karar verebilen mekanizmaları oluşturmamız gerekiyor. Bürokrasinin azaltıldığı, iş ve yatırım ortamının iyileştirildiği, şirket kurma işlerinde kolaylık var ama tasfiye işlerinde çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor bu sıkıntıların aşıldığı, yatırım yapmak isteyenlerin önündeki engellerin kaldırıldığı, bir anlamda gelişmiş demokratik ülkede olması gereken ne varsa bir bütün olarak ele alan bir yaklaşım içinde olduk. Sosyal devlet anlayışının tesisi, ekonomik altyapımızın daha da güçlendirilmesi, liberal politikalarımıza devam edilmesi, şeffaflık, hesap verebilirlik ve açıklık ilkelerinin toplumun tüm odaklarında kamunun tüm odaklarına yerleştirilmesi ve bu ilkeler çerçevesinde hareket edilmesi. Düzenleyeceğimiz yasaların, yönetmeliklerin yine bu ilkeler çerçevesinde hazırlanması bizim için temel alınan hususlar oldu.
Özellikle ilk üç ayda tamamlanacağı belirtilen reformlar var. Bu nasıl olacak meclisin bir bütçe mesaisi olacağını da düşünürsek takvimi neye göre öngördünüz? Burada diğer siyasi partilerden ve toplum kesimlerinden beklentiniz nedir?
Bizim siyasi partilerden beklentimiz öncelikle geçici bir bütçe uygulamasına girmeyelim ki zaman kaybımız olmasın ve Ocak ayının başından itibaren bu reformlarımızı bir bütün olarak gerçekleştirelim diye yola çıktık. Anca siyasi partilerden Milliyetçi Hareket Partisi olumlu bir yanıt verdi ancak Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP’nin olumlu bir yanıtı olmadı. Cumhuriyet Halk Partisi bir kesin hesap komisyonunun kurulması ve başkanının muhalefet partisinden olması kaydıyla buna evet diyeceklerini söylediler. Zaten kesin hesap komisyonu bir anayasa değişikliği gerektiriyor. Dünyadaki diğer ülkelere bakınca birkaç ülkede muhalefet partileri bu tür komisyonlarda başkanlık yapıyor ama onların ibra yetkisi yok. Böyle bir koşul öne sürmeleri sebebiyle bütçe için belki birkaç hafta sürecimiz mecliste geçecek. Ama bu 3 aylık süreçte bizim yasa tasarılarımız hazır olmuş ve meclise sevk edilmiş olacak. Temel hak ve hürriyetler alanında, kamu yönetimi ve şeffaflık alanında var, yine çalışma hayatı ve sosyal güvenliğe yönelik ilk üç ayda yapacağımız düzenlemeler var. Ama burada başlık olarak baktığımızda örneğin temel be hak ve hürriyetler alanında cemevlerine statü tanınması konusu, Roman vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne yönelik çalışmanın başlatılması konusu, kişisel verilen korunması meselesi bir de darbe döneminden kalan mevzuatın temizlenmesi hususu yıllardan beri toplumumuzda tartışılan hususlar. Cemevlerinde Alevilerin kendi içinde de farklı yaklaşımları söz konusu. Alevi ocaklarıyla federasyonlar arasında zaman zaman görüş ayrılıkları söz konusu olabiliyor. Ama yine Cumhuriyet tarihinde ilk kez Alevi ve Roman vatandaşlarımıza yönelik bir çalışmaları yine ilk bizim hükümetlerimiz başlattı.
Bir torba yasa olarak bunların gelmesi söz konusu olur mu?
Çok değişik alanlar var. Bu alanlara yönelik özellikle reformlardan çok vaatlere yönelik tek bir madde ile yapabileceğimiz düzenlemeler var. Bir maddelik iki maddelik bir yasal düzenlemenin meclise sevk edilmesi çok uygun olmayacaktır. O nedenle birbirine yakın olan, ilgili olan ve vaatler bölümünde de ağırlıklı olarak yer alan hususlarımız var. Onlara yönelik olarak bir paket hazırlayacağız. Muhtemelen bütçe görüşmeleri devam ederken de mecliste plan ve bütçe komisyonumuzda bu hazırlamış olduğumuz paket görüşülecek. Arzumuz özellikle muhalefet partilerinin bu reform sürecine yönelik olarak bize destek vermesini arzu ediyoruz. Geçmiş dönemlere baktığımızda Salı, Çarşamba, Perşembe meclis toplanıyor siyasi partiler tarafından sürekli grup önerileri verildiğini görüyoruz. Bunun ciddi manada bir zaman kaybı olduğunu düşünüyoruz. 4 parti 4 grup önerisi veriyor birer saatten 4 saat. Her gün 4 saatimizin kaybolması demek bu reformların aksaması anlamına gelir. Evet bu yapacağımız reformlar siyasi partilerimizin kendi seçim beyannamesinde de yer alan hususlar. Elbette biz kendileri ile konuşacağız ama bu reformlar Türkiye için yapılıyor. Dolayısıyla bizimle birlikte bu reformları çıkarırlarsa bu süreci çok rahat bir şekilde Türkiye’nin lehine, önünün açılmasını sağlayan bir altyapıyı oluşturacağız diye düşünüyorum.
Cemevleri konusu bir hukuki statü kazandırılması konusu başlığı var ama bununla mı sınırlı? Bunun dışında atılacak adımlar neler Alevi vatandaşlarla ilgili? Roman vatandaşlarla ilgili atılacak adımlar neler? Dün TBMM’de Türkiye’nin ilk Roman milletvekili konuştu ve eğitimden, barınmaya kadar bir çok sorunlarından bahsetti.
Özellikle cemevlerine ve Alevi vatandaşlarımıza yönelik olarak ilk kez yine bizim hükümetlerimiz döneminde bir çalıştay yapıldı ve tarafların görüşleri alındı. Şu anda Alevi kesinin kendi içinde de değişik kesimlerin görüşlerinin ne olduğunu biz net olarak biliyoruz. Siyasi partilerimizin de seçim beyannamelerinde cemevlerine hukuki statü tanınması konusuna yer verdiklerini görüyoruz. Biz öncelikli olarak bu Alevi ocakları, Alevi federasyonları dernekleri ile görüşeceğiz, siyasi partilerimizle görüşeceğiz ama artık bunu bitirmek istiyoruz. Elektrik, su ile ilgili imarla ilgili yine Cem evlerinin sorunları var. Alevi dedelerinin ücret alıp almaması konusu var. Bunların hepsine açıklık getirip bu konuda bir adım atmayı arzu ediyoruz. Bu konuda kararlıyız. Roman vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal yapılarına baktığımızda gerçekten hem ekonomik hem sosyal açıdan desteklenmesi gereken güçlendirilmesi gereken bir kesim olduğunu görüyoruz. Roman vatandaşlarımızın eğitimle ilgili sorunları var, Çocukların çok küçük yaşta çalışmaya başlamaları, okula gitmemeleri veya gönderilmemesi, diğer taraftan konutla ilgili ve istihdamla ilgili ciddi sorunları var. Daha önce yine roman vatandaşlarımıza yönelik bir çalışma hükümetimiz tarafından başlatılmıştı. Bununla ilgili gerekli altyapımız var. Yine Roman vatandaşlarımızı temsil eden kesimlerle ve siyasi partilerimizle de konuşacağız. Roman vatandaşlarımızın sosyoekonomik yapısını güçlendirici tedbirleri alacağız. Bunu önemsememizin nedeni Roman vatandaşlarımız çalışkan, vatanına, milletine bağlı olan insanlar. Ancak kendilerinin ağırlıklı olarak müzikle iştigal etmeleri, çok erken yaşta çocukların okuldan çok müzik aleti ile tanışmaları, bulundukları mahallede özellikle enstrüman çalmalarından dolayı sıkıntılar yaşamaları gibi bir çok sorunlar var. Bunların üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Kamuda da Roman vatandaşlarımızın istihdamı konusuna öncelik vereceğiz.