Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara’daki patlamanın ardından 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı taziye için aramasına sitem etti. Davutoğlu, “Kendi takdiridir ama taziye evi Başbakanlık’tır. HDP’ye taziye dilemek bütün vatandaşlarımızı HDP ile özdeşleştirmek” dedi.
Bir TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, Ankara’daki patlamayı gerçekleştiren faillerle ve arkasındaki güçlere mutlaka ulaşılacağını söyledi. Davutoğlu, “Bu saldırıyı Türkiye’ye yapmış olan perde önü ve arkasındakiler adalete teslim edilecek. Birinin kimliği tespit edildi, diğerinin kimliği ve irtibatları bağlamında çalışmalar sürdürülüyor” dedi. Davutoğlu, “Yabancı saldırgan mı?” sorusuna ise soruşturmanın selameti için detaya girmenin doğru olmadığını belirtirek, “Başka spekülasyonlar, zanlıların alacağı sinyallerle kaçmaları veya kendilerini gizlemeleri mümkün olabileceği için kimlikler ve diğer unsurlar da, basına sızan bilgiler yanlış temellere dayanıyor” uyarısını yaptı.
Davutoğlu “iki canlı bombanın kaçmasına yönelik” soru üzerine şöyle devam etti: “Toplumda panik oluşturmaya çalışmak, sanki yanı başımızda bombacı varmış gibi algı oluşturmak doğru değil. Tam da teröristin yapmak istediği bu. Onlar panik oluşturmak istiyorlar, bomba atarak da, psikolojik algı oluşturarak da panik oluştururlar. Panik oluşturacak hiçbir şeye yer vermemek sosyal bir sorumluluktur. Hükümet zarar görsün diye yapılacak haberler bumerang gibi döner hepimizi vurur.”
Davutoğlu, Ankara’daki saldırının ardından Abdullah Gül’ün taziye için Demirtaş’ı aramasını şöyle değerlendirdi: “Cumhurbaşkanımızın kendi takdirleri ama burada taziye evi Türkiye Cumhuriyeti’dir, hepimiz acıyı yaşadık. Sadece HDP’ye taziye dilemek orada hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı HDP ile özleştirmek anlamına gelir. Büyük acı yaşadık. En büyük taziye evi Başbakanlık’tır. (Sizi mi araması lazımdı?) Hepimizi. Hepimizin birbirimize taziye dilemesi lazım. Bir arama beklentim yok. Yurtdışından arayan liderler beni aradılar. Türkiye’nin taziyesi bu. Kimse bu taziyeyi alıp kendisine mal edemez. İkinci olarak taziye bu gösteriyi organize edenler, ben de DİSK, KESK, TTB’yi aradım. Mühendis Odaları başkanı telefona çıkmadı, kendi bilir. Birinci taziye evi devlettir, Türkiye’dir ve onu temsil eden makamlardır. Demirtaş ile görüşmeye gerek görmedim. Taziye ona ait değil. Acı hepimizin acısı. İki tane de Ak Parti teşkilatı mensubu bu olayda hayatını kaybetti. Biri Batman’da biri Hatay’da. Birisi baba-oğul kaybettiler hayatlarını. Kimse bu taziye bana ait değil diyemez. Diyarbakır saldırısında Demirtaş’ı aradım çünkü HDP’ye saldırı yapılmıştı ama tenezzül edip telefonumuza çıkmadı.Tekrar aramamı gerektirecek bir durum yok. Taziye onun değil, taziye beklemeden bizi katillikle suçlamış. Neyin taziyesini yapacağız?”
Bahçeli ile çanta polemiğine de değinen Davutoğlu, “’Hiç yorulmayın Sayın Başbakan’ dedi. ‘Dört meselede taleplerimizi karşılayacağınızı düşünmüyoruz’ dedi. Bana ‘karşılar mısınız’ dahi sormadı. İki dosya çıkardı, detayını görmedim. ‘Sizinle bir koalisyon mümkün görmüyor’ dedi. Çantanın oradaki tek şeyi, hemen yanında durması ve 30 saniye kadar açılıp Bahçeli’nin ‘biz de bazı hazırlıklar yaptmıştık’ demesi” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, patlama sonrası anketlerde yüzde 43-44 bandına doğru yükselme trendinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Yakarak, yıkarak, öldürerek bizden taviz koparmak isteyenler asla başarılı olamayacaklar. Kim bu kirli hesapları yapıyorsa kim bu kirli oyunların içindeyse çok yakında hepsinin hesabını soracağız, hepsini adalete teslim edeceğiz” dedi. Davutoğlu, Trabzon Atatürk Alanı’ndaki miting konuşmasına, “Karadeniz’in dalgaları gibi coşkulu, Zigana dağları gibi vakur, yiğit Trabzonlular” diye selamlayarak başladı. Trabzon’a daha önce “vakur şehir” ve “coşkulu şehir” diye hitap ettiğini anımsatan Davutoğlu, “Trabzon bugün bir adı daha hak ediyor, bayrak şehir Trabzon. Dün şehidimiz Samet Çakır’ı defnettikten sonra bugün bu meydandaki bayraklar, bu şehrin bayrağa, vatana, millete, devlete aşık bir şehir olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Bilsinler ki Samet kardeşimiz gibi niceleri bu toprak için son nefesine kadar mücadele ederken bizler de ne olursa olsun, kim ne fitne yaparsa yapsın, bu toprağın, bu ülkenin bir santimetrekare toprağında dahi operasyona, bölünmeye, ihanete izin vermeyeceğiz” dedi.