Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Doğu Perinçek davasında verdiği karar İsviçre’de geniş yankı uyandırdı. Basının yakından takip ettiği duruşmada İsviçre’nin aleyhine karar çıkması, ırkçılık yasasının tartışılmasına sebep oldu.
1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlamamak İsviçre’de suç teşkil ediyor. Fakat yasal düzenlemede Holokost’la aynı çerçevede değerlendirilmedi. İsviçre Hükümeti Holokost’un inkarını anayasal suç olarak değerlendirirken ‘1915 olaylarını’ ırkçılık yasası kapsamında ‘soykırım’ olarak bağlayıcılığa kavuşturdu.
Doğu Perinçek’in ‘soykırım değil katliam’ ifadesine ceza veren İsviçre mahkemelerinin AİHM tarafından haksız görülmesi ırkçılık yasasının meşrutiyetini sorgulattı. İsviçre Halk Partisi (SVP) Zürih Milletvekili Gregor Rutz, ırkçılık yasasının fikir özgürlüğünü tehdit ettiğini vurgulayarak, “Özgür demokrasilerde bireylerin saçmalama hakkı da vardır” diye ifade etti.
ADALET BAKANLIĞININ BİR SONRAKİ ADIMI BEKLENİYOR
Strasbourg’daki duruşmada hazır bulunan Adalet Bakanlığı’ndan Folco Galli, kararın İsviçre’ye nasıl yansıyacağının henüz belli olmadığını dile getirdi. Galli, “AİHM’nin verdiği karar çok geniş kapsamlı bir karar. Adalet Bakanlığı, gerekçeli kararı detaylı olarak analiz edecek.” diye açıklamada bulundu.
İsviçre Ermenistan Parlamenter Dostluk Grubu da harekete geçti. 1915 olaylarının Holokost gibi yasayla koruma altına alınması için başvuruda bulunmak için kollarını sıvadı. İsviçre Ermenistan Topluluğu temsilcisi Sarkis Şahinian da kararı ‘şoke edici’ olarak nitelendirdi. Şahinian, ifade özgürlüğünün suistimal edildiğini öne sürdü.