CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’daki terör saldırısına ilişkin, “Her olayda istifa olmazmış. Her olayda olmaz haklısın ama 97 kişi öldü daha ne istiyorsunuz?” dedi.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep’teki kanaat önderleriyle Şehitkamil Kültür veKongre Merkezi’nde düzenlenen buluşmada yaptığı konuşmada, Gaziantep’in Kurtuluş Savaşındaki mücadelesi, esnaf kültürü, sanayisiyle, üniversiteleriyle ve mutfakkültürüyle özel bir kent olduğunu söyledi. Ancak Gaziantep’te yaşanan sıkıntıların tüm ülke genelinde yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, halka dokundukça “bin ah” işitildiğini savundu.
Sorunlarla karşı karşıya kalan esnafın büyük bölümünün, kendi sorunuyla yetinen bir siyasi partiye oy verdiğini savunan Kılıçdaroğlu, “Şimdi biz kesinlikle ‘neden oy verdin’ diye özel bir sorgulama yapmıyoruz. Bunu yapacaksak önce kendimize yapmalıyız. Çünkü demek ki bir eksiğimiz veya yanlışımız vardır. Demek ki esnafın derdini dinlemedik, oturup çayını içmedik. Belki sadece Ankara’da oturduk ‘niye oy vermiyor’ dedik. O yüzden yanına gidip derdini dinleyeceğiz ve sorununa çözüm önerisini sunacağız ki oy versin. O yüzden şimdi yeni bir dönemi başlattık. 7 Haziran öncesi ve sonrası diye 2 seçim bildirgesi hazırladık. Bunlar toplumun sorunlarını içeriyor” diye konuştu.
eçim bildirgelerini hazırlarken toplumun tüm kesiminden vatandaşlarla bir araya gelip, sorunlarını ve çözüm önerilerini öğrendiklerini ve projelerini buna göre hazırladıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesinde yer alan bazı vaatleri hatırlattı.
İnsanların derdini televizyonlara çıkıp anlatamadığını, “neden çözülmüyor” diye hakkını arayamadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Korkunun egemen olduğu bir yapıda insanlar düşüncelerini rahatlıkla ifade edemez. Bunu kaldıracağız. Kılıçdaroğlu sözü. Herkes düşüncesini rahatça,özgürce söyleyecek. Farklı düşüncelere saygı göstereceğiz. Bir siyasetçinin alkışa değil, eleştiriye ihtiyacı vardır. Eksiğimizi aksi halde nasıl öğreneceğiz. Üreten insana saygı göstermemiz lazım. Hangi görüşten veya kimlikten olursa olsun, üretenin önündeki tüm engelleri kaldırmaya söz veriyorum. Bu seçimler çok önemli. Bu seçimler, diğerleri gibi değil. Eski algılarınızı bir tarafa bırakın, bu seçimlere düşünerek gidelim. Kendimizi de çevremizi de Türkiye’mizi de sorgulayarak sandığa gidelim. 13 yılda geldiğimiz nokta bu. İktidar hiç bir mazeret üretemez. Gerçi üretiyorlar, ‘şu beni kandırdı, bu kandırdı’ diyorlar ama siz çocuk değilsiniz. Oy istediniz ülkeyi yöneteceğiz diye, millet de oy verdi. Adam gibi yönetseydiniz. Tek başına yönetiyordunuz. Devleti siz yönetiyorsunuz, herkesi siz tayin ediyorsunuz. Hangi mazeretten söz ediyorsunuz?”
Güvenlik konusundaki tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, sadece Gaziantep’te değil tüm ülkede güvenlik sorununun var olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, son dönemlerdeki bombalama olaylarını hatırlatarak şöyle devam etti: “Daha önce canlı bomba olarak aranan kişiler, bu bombaları patlattı, hem de Ankara’nın göbeğinde. Sorumlusu kim? Açıklıkla şunu Davutoğlu’na söylüyorum, İçişleri ve Adalet bakanlarının görevlerinden ayrılmaları lazım. Sorumlu arıyoruz, sorumlu gayet açık. Sorumlusu ülkeyi yönetenler. Benzer bir olay Norveç’te oldu, ilgili bakan istifa etti. Letonya’da bir AVM’de çatı çöktü insanlar öldü, bakan sorumluluğu üstlenip istifa etti. Çünkü o davranışı yapan insanlarda ahlaki değerler çok yüksek. Ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığı anlayış ve algıda bakanlar gitmiyor. Kaç kişinin ölmesi lazım sizin ayrılmanız için. Bunu sormak istiyorum. Her olayda istifa olmazmış. Her olayda olmaz haklısın ama 97 kişi öldü daha ne istiyorsunuz? Çıkıp güvenlik zafiyeti yok diyorsunuz, öyleyse bu insanlar nasıl öldü. Anlamakta zorlanıyorum. Size bir sözüm var, bu ülkeye barış ve huzuru getireceğim. Bunda kararlıyım.”
Güvenlik konusundaki tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, sadece Gaziantep’te değil tüm ülkede güvenlik sorununun var olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, son dönemlerdeki bombalama olaylarını hatırlatarak şöyle devam etti: “Daha önce canlı bomba olarak aranan kişiler, bu bombaları patlattı, hem de Ankara’nın göbeğinde. Sorumlusu kim? Açıklıkla şunu Davutoğlu’na söylüyorum, İçişleri ve Adalet bakanlarının görevlerinden ayrılmaları lazım. Sorumlu arıyoruz, sorumlu gayet açık. Sorumlusu ülkeyi yönetenler. Benzer bir olay Norveç’te oldu, ilgili bakan istifa etti. Letonya’da bir AVM’de çatı çöktü insanlar öldü, bakan sorumluluğu üstlenip istifa etti. Çünkü o davranışı yapan insanlarda ahlaki değerler çok yüksek. Ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığı anlayış ve algıda bakanlar gitmiyor. Kaç kişinin ölmesi lazım sizin ayrılmanız için. Bunu sormak istiyorum. Her olayda istifa olmazmış. Her olayda olmaz haklısın ama 97 kişi öldü daha ne istiyorsunuz? Çıkıp güvenlik zafiyeti yok diyorsunuz, öyleyse bu insanlar nasıl öldü. Anlamakta zorlanıyorum. Size bir sözüm var, bu ülkeye barış ve huzuru getireceğim. Bunda kararlıyım.”
Ayrışmayı kesinlikle kabul etmediğini ve etmeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, herkesin ayrışmadan şikayet ettiğini, ancak herkesin şimdilerde komşusunu bile sorgular hale geldiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, “Birlikte yaşamak varken ayrışmak niye? Devletin çivisini çıkardılar. Yeniden Türkiye’yi kaynaştırma ve bir araya getirmek zorundayız. O açıdan bana da görev düşüyor, sizlere de” dedi.
Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, bu politikanın acilen, ciddi anlamda değiştirilmesi gerektiğini söyledi.1 Kasım’da herkesin sandığa gidip oy kullanması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, aksi halde ortaya çıkacak faturayı tüm Türkiye halkının bir aradaödeyeceğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bazı arkadaşlarımız sandığa gitmeyeceğini söylüyor ve ‘1 oyla bir şey olmaz, gitmesek de olur’ diyor. Öyle düşünmeyin. 1 Kasım’da 1 oy altın değerindedir. Bunu unutmayın. Demokrasiyi ve Cumhuriyeti oyluyoruz. Bunu unutmayın. Bu kadar açık ve net. Cumhuriyeti, demokrasiyi seviyorsak sandığa gideceğiz. Türkiye’yi kaosa götürenlere ‘sana 13 yıl yetki verdik, ülkeyi getirdiğin hale bak’ diyeceğiz. Ama kimse umutsuz olmasın. Türkiye kendi sorunlarını çözecek bilgi ve tecrübeye sahiptir. Sorun yeteneksiz, kapasitesiz ve çapsız siyaset. Bizim insanımız başarılı. Nobel ödüllü yazarlarımız mühendislerimiz var. Peki dünya çapında siyasetçimiz var mı? Nerede dökülen adamvarsa gelmiş iktidar olmuş. Ne yaptıklarını bilmiyorlar.”
Etnik siyaset konusunda katılımcılara uyarılarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Etnik kimlik bağlamında ayrıldık. O yüzden birisi gelip size etnik siyaset yapıyorsa bilin ki bu ülkeye ihanet ediyor. Herkesin etnik kimliğine saygılıyız.
Herkesin kimliği kendi şerefidir, o şeref aynı zamanda bizim de şerefimizdir. Bizinsanı Allah’ın yarattığı en değerli varlık olarak kabul edip başımızın üstüne koyarız. Din tartışılmaz, inanç üzerinden siyaset olmaz. Kim size gelip inanç üzerinden siyaset yapıyorsa bilin ki dünyanın en sahtekar adamı, bu kadar açık. İnanç, insanların manevi dünyasının zenginliğidir. Kimin daha iyi Müslüman olduğunu kim bilebilir. Toplumu ayrıştırıp böldüler. Birleşmemiz lazım. Nasıl Kurtuluş Savaşında tek yürek olduysak, 1 Kasım’da da tek yürek olmamız lazım” diye konuştu.